"13 Ekim 2025'te uyandım, dünya hala dönüyordu. Sanırım en büyük hayal kırıklığım bu." - Albert Camus (kurgusal)"

Deneme > Sevgi ve Aşk

üzgün

Yokluğun Bir İç Deniz

Bir dokunuşunun bile titreyen hesapları var gecelerimde.Gözümün önüne gelen her renk siyaha akıyor. Sokak aralarında büyüttüğüm kocaman bir sokak çocuğu oldu bu sevda. Ne çocukluğunu bildi, ne yetişkinliğini. Ellerime bırakıp gittiğin kokun, uçuk maviyle

karışık

İlk ve Son Adım

Masal bitti. Kral terketti rüya ülkesini. Masumiyeti, şehveti, aşkı, nefreti koydu heybesine hazinelerinin eşliğinde. Bilinmezlik bilmecesinin içinde saklı, aslında atılacağını hep bildiğimiz o son adımı attı ilk adıma inat. Bulutsuz yağmurlara, çiçeksiz

üzgün

Ne Yapsam Olmuyor

Zaman kendini kovaladı. Mevsimler geldi çattı. İklimlerin dengesi bozuldu. Yazları bile üşür oldum. Hoş, gidişinden sonra hep üşüdümya.

karamsar

Adını Aşk Koydum Bu Oyunun

Şimdi durup yüreğime sorduğumda tüm bunları bilseydin yinede atarmıydın o son adımı diye bırakın cevabı sesimin yankısını bile duyamamaktayım; ama adını aşk koydum bu oyunun bir sonraki adımın bana nelere malolacağını peşin bir hükümmüş gibi çakıp alnıma, aldanıyorum birkez daha bu masala...

üzgün

"" Özlediğin..! ""

“Özlediğim...! ” diye haykırırsın rüzgarlara verip sesini. Duyar da belki yüzünü sana çevirir diye. Nafile olduğunu bilsen de sesini rüzgara emanet edip usanmadan seslenirsin. “Özlediğim...!”

düşündürücü

Sen Geldin / Bildiğim Herşeyi Unuttum

Seni beklerken nice deli nehirler doğurdum ben...Sensiz nice sabahları katlettim ben...Sen sandığım yıllar devrildi üzerime...Yanıldım...Kanatıldım....Seni beklerken....Nice kelimeleri susturdum ben...Büyüdüm seni beklerken...Irmaklardan süzdüm geçmisimi...Sonra vurdum alnımdan tüm sözcüklerimi....Uykusuzluğumu uyandırdım kaç kez.. Kaç kez sen sandım “mimsiz karanlığı...Senin gülüşlerin diye kaç kez karların üzerine serdim ateşimi..Üşüdüm...Üşüdüm...Kaç kez sorgulandım Filistin sorgularında...

üzgün

Çıkmaz Sokaklar...

Gözleri parkın girişinde, düşünceleri çıkmaz sokaklarda dolaşırken, serseri kurşun gibiydi yolunu bulamayan.

umutlu

Hazırlık Sokağı

Sokağında yürümeye çalışan ve esasında o sokağın kendisidir. Ve sokağın en yakın arkadaşıdır. Ve el vermiştir sokağa sanırsınız çıkmazdı...

üzgün

Deniz Fenerim...

Hani deniz gözlündüm senin? Hırçın dalgalar dövüyor kıyılarımı...Gittin gideli durulmadı bu sular...Buz tutmuş minik bir göl serinliği süzülüyor dudaklarıma. Hani kıyamazdın bana? Oltanın ucuna takılmış bir balık misali sallanıyorum sensizliğin boşluğunda

olumlu

Bazen...

Bazen de umarsızca sevdiğini , onun da senin kadar seni özlediğini umarak beklersin. Aynen şu an benim yaptığım gibi.

KİTAP İZLERİ

Nasipse Adayız

Ercan Kesal

Ercan Kesal’ın Trajikomik İktidar Oyunu: "Nasipse Adayız" Her siyasi kampanya bir absürtlükler tiyatrosudur, ancak Ercan Kesal, "Nasipse Adayız" ile bu dramanın Türkiye'ye özgü sahnesinin perdesini
İncelemeyi Oku
Başa Dön