Eğer...
Bügün gözlerinle buluşmak istemeyecektim. Bir zamanlar içinde kendimi gördüğüm gözlerde, görüşümü engelleyen bulutlar yaratmana rağmen tek bir damla yağmuru sensizlikle kuruyacak toprağıma çok görmeseydin eğer…
Mazi, içimde kapanmaya yüz tutmuş bir yaranın derin izleri gibi. Kanamıyor artık, sadece sızlatıyor içimi. Daha ne kadar sevebilir daha ne kadar saklayabilirim ki seni.
İşte bu yüzden söz verip kendime, elimi tutamadığın o durakta bugün unuttum seni.
Zaman kendini kovaladı. Mevsimler geldi çattı. İklimlerin dengesi bozuldu. Yazları bile üşür oldum. Hoş, gidişinden sonra hep üşüdümya.
Çocuklar çiçektir, okullarımızın, evlerimizin vazgeçilmez süsleridir. Her çocuk toprağın bağrında açan bir çiçektir. Kimse çiçeklerin daha az renkli olduğunu söyleyemez. Güllerini budayıp, dikenlerini besleyemezsiniz.
"Seni sensiz yaşamak çok zor Her gece yaşanan sensizlik, her gece aynı hüzün... Beklenen, özlenen sen, sen, sen... Ümit edilen seni bana getirecek son sabah, seni benden götüremeyecek son akşam olması; arzu edilen, özlemle beklenen gecelerin gelmesi..."
Şarabının buruk tadındaki hüznünü rakımın efkarı ile nefesi kesilinceye kadar kovalamayı yada bir zamanlar içinde pajhalı puroların olduğu tahta kutuyu yatak yaptığımız sigaralarımızın dumanlarnın kuytularda sevişmesini sevdiğim gibi.
Mecali kalmadı kalemimin.Nasıl yazarım gidişini?
Puslu camlar gibi görüyor gözlerim.Hani nerelerdesin benim gökyüzüm???
Aşkın orta yerindeki "şın" düştü kaderime . Gafletler içerisindeyim.Muamma hallerimle masumiyetime gizlendim. Safiyetler içerisinde olan naif yüreğin geldi aklıma ......
Yorgun, argın şiirlerle yalnızlığıma sesleniyorum her gece. Göğsümde bir sıkıntı büyütüyorum hüzün mavisinde… Sustukça sus’uyorum ve susadıkça sana yazıyorum. Uykularımı böldüğün yerden kanıyor gecelerim duyuyor musun... Karanlık hayallerimle tutuyorum ellerinin mevsimsizliğini. Her sabah yalnız uyanıyorum, sessizce ağlıyorum, hala yaşıyorum neden… Uğruna verilmemiş bir can ne işe yarar bu
"Hepimiz aynı nehre akan suyun içindeyiz; kimimiz geriden akıyor, kimimiz derinden..."
Yürek aldatmaz. Aldatamaz. Çünkü yürek, ne tarafa yatkın olduğu konusunda nettir. Neyi, kimi sevdiğini bilir. Haylaz bir çocuktur o. Söz dinlemez.
-sanki tüm olanlar bir rüyaydı.
artık uyandım veya uyandırıldım.
son telefondan sonra kendimi alıştırmaya dair-
Hergün, bir renk katılıyor çercevesi olmayan tablosuna ve hergün yeni bir nota ekleniyor senfonisine...
Gurbet…
Bir mektuptur,ucu yanık.
Bir sevda türküsü,şarkısıdır mahzun söylenen.
Yazılan şiirlerdir gidenin ardı sıra.
Nedir ki o kavram nasıl olsa akıp gitmiyormuyuz damla damla mısralara
Ne önemi var ki dolunayın,yıldızların,gecelerin
Onlar da sessiz değil mi inadına ....