"Yine mi yılbaşı? Dünya dönebiliyorsa, biz de döneriz elbet. Ama lütfen, bu sefer kar küresi almayın." – Dorothy Parker"

Yarım Kaldım

Seni bilenler seni soruyorlar arada. O çok sevdiğin gözlerimin içine bakıp “unuttun mu” diyorlar. “Unuttum” diyorum gülümseyerek.

yazı resim

Her şeye rağmen devam ediyor hayat. Eskiden olduğu gibi her sabah kalkıp aynaya bakıyorum. Gözaltlarımdaki kırışıklıklara takılıyor gözlerim. Durup biraz düşündükten sonra buruk bir tebessüm beliriyor dudak kıvrımlarımda. “Yaşlanıyorum herhalde” diyorum. Yılların bıraktığı izlere bakarken, yine işe geç kaldığımı anlayıp apar topar giyinip çıkıyorum evden.
Aynı yoğunluk ve yorgunluk içinde geçiyor günlerim. Günün ışıkları kaybolup yerini karanlığa bıraktığında eve gidiyorum. Biraz bizimkilerle oturuyorum, biraz müzik dinliyorum, çok sıkılırsam birkaç sayfa bir şeyler okuyorum. Satırları takip ederken yorgun düşüyor gözlerim. Kitabı başucuma koyup yatağa gömüyorum ağırlaşan bedenimi.
Bazen de ( her ne kadar artık beni mutlu etmese de ) yemek yiyiyoruz dışarıda arkadaşlarla. Klasik, alışılagelmiş sohbetler işte bilirsin.
Anlayacağın sen yokken değişmedi yani hiçbir şey.
Seni bilenler seni soruyorlar arada. O çok sevdiğin gözlerimin içine bakıp “unuttun mu” diyorlar. “Unuttum” diyorum gülümseyerek.
Aylardan sonra telefonumda gördüğüm bir mesajla şimşekler çaktı yüreğimde. Kollarımın ve bacaklarımın uyuştuğunu, beynimde karıncaların gezdiğini hissettim.
Gidişinle yarım kaldığımı, zamanla senden kalan yarımı da attım sanıyordum oysa.
Anılarını sildiğimi, geçmişimizi bitirdiğimi düşünüyordum kendimce.
Bunca zaman yaptığım kendimi kandırmak mı yokluğuna alışmak mıydı?
Yine yaptın yapacağını. Kafamda cevaplarını ve nedenlerini bilemediğim sorularla başbaşa bırakıp kayboldun, sahne arkasındaki sessiz kahramanlar gibi.
Ve ben yine yarım kaldım unuttuğumu zannettiğim geçmişimizle…

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön