Başım Belada
Şafak sökerken uyanıyorum, sessiz şehrin sokaklarında rüzgarın gıdıkladığı yaprakların sesi var. O ses... Yine duyuyorum...
Şafak sökerken uyanıyorum, sessiz şehrin sokaklarında rüzgarın gıdıkladığı yaprakların sesi var. O ses... Yine duyuyorum...
Bir aşk daha bitti diye yazmalı gazeteler,boş bir cadde ortasında ölen iki çocuktan bahsetmeli.Faili mechul katiller aranmalı heryerde.Robot resmimizi çizmeli polisler.Ve o sahil kenarında çekindiğimiz fotoğrafa benzemeli gözlerimizdeki hüzün.
Uzun ve zorlu bir ayrılıktan sonra gelmişti eve. Yokluğu öyle oturmuştu ki içime, ona dokunduğuma, yanımda olduğuna inanamıyordum.
Belediyenin koymuş olduğu bankta boğazın muhteşem seyrine dalmıştı.Karşıda pırıl pırıl parlayan ‘‘Dur Yolcu’ şiiri boğazdan gelip geçen bütün insanları selamlaya dursun,Kilitbahr Kalesinin boğaza nazlı bir ceylan gibi bakışı sarhoş olan denizin aşkını ispatlamak için gözyaşlarını kıyıya vurmasına neden oluyordu.Herkesin uykuda olduğu bir saatte deniz ona unutamayacağı bir resital
Sarılmaya çalıştığım her ses birbirine benzer tınılara sahip oldu zaman içerisinde. Farklı sesler benzer seslere dönüştü önce. Sonra da benzer sesler aynı tona dönüştü acımasız bir monotonluk içinde. Peşine takılıp gittiğim sesin ufacık bir izi bile kalmadı. Kayıp seslerin peşinde, kayıp bir ruh silueti gördüğüm bugün. Tüm harfler
Zaman gecenin bilmem kaçı, yağmurlu bir gece, aklımda sevdiğim... Yazılır yine bir aşk feryadı gözünü seveyim...
Okulda da en çok sevdiklerim arasında yer alırdı , ben çocukluğu yitirdim yağan yağmur , soğuk kış güneşi , üşüten baharın serin havası ve terledikçe keyif duyduğum ısmarlamalı yaz mevsiminde.
Bu gece şiir yazmak gelmedi içimden.Çünkü yüreğimdeki istasyonda tren boşalmaktaydı ve duygusal yolculuklarımın hesabını aklım sormaktaydı.İlk
Sevmek sonsuza dek sürecek sanırız hep ama ayrılıkla tanışmamız gecikmez sonunda...sevginin en acısında....
şimdi bir başlangıcımız oldu..oturduk sahil kenarına açtık kalpçiklerimizi domates yiyoruz balıklardan damarımıza damarımıza!
Bekle beni mutluluk, ben geleceğim. Ne olursa olsun bekle. Ben mutlaka geleceğim. Dik yamaçlardan kıvrıla kıvrıla da gelse sana yollar, aşıp geleceğim. Dedim ya, bekle beni, mutlaka geleceğim.
Göz gözü görmez de olsa yollar tipiden, sen merak etme, ben geleceğim. Ben üşümem Mutluluk, ben üşümem. Yorulmam
Bir hayalin gerçekleşmesi... Ben İzmir’e geldim geleli yollara vurdum kendimi. Sokak sokak dolaşıyorum. Dilini çözmeye, ruhunu anlamaya, insanlarını tanımaya, huyunu suyunu öğrenmeye çalışıyorum.
Olur da bir gün,beni hatırlamak istersen,uzaklarda arama beni.Aynaya bak,gözlerinin içinde hala parlayan bir ışık görürsen,işte o benim.
içimizde boğulan çocuk kimligimizi, daha kabuklaşmamış yaralarımızı, sığdıramadığımız gözyaşlarımızı, cümleleşmemiş çığlıklarımızı, beni işte... en çok da seni "protesto ediyorum" .
İki elimin arasına sığabilecek büyüklükte bir dünyam var.
İnsan okyanusunun ortasında,
Dört tarafının canlıların çevirdiği,
Bir ada gibi,