Mucize Arzusu
Hayatta sürekli kaybetmenin çaresizliği içinde tutanabileceğimiz tek dal, mucize arzusuyla yaşamak mı?
"Yazmak, aslında, hiç kimsenin okumak istemediği bir şeyi yazmak için yeterince sabır göstermektir." - Franz Kafka"
"Yazmak, aslında, hiç kimsenin okumak istemediği bir şeyi yazmak için yeterince sabır göstermektir." - Franz Kafka"
Hayatta sürekli kaybetmenin çaresizliği içinde tutanabileceğimiz tek dal, mucize arzusuyla yaşamak mı?
Beni bir koltuğa bağlasalar, yıllarca orada oturur hiç şikayet etmezdim.
insan kimi zaman haykirir sehre, belki de bir nevi kendinedir bu haykiris. fakat her zaman sonuc almaz bu veryansinlardan. cunku insanin kendine verilmis olan rolu eksiksiz sahneye koymasi gerekir.
Yoksa... Merkezinde olsak da zamanın, kaybediyoruz onu. Bütün renklerin gride buluşmasını seyrediyorum bugün. Cehennemi hakediyoruz. Bilmiyorum farkında mısın?
Benim hastalığımdır: Kolundaki saate bakan birini görürsem, dayanamam gider saati sorarım. Kişi saatin kaç olduğunu öğrenmek için saate bakmaz. Ya niçin?
...Tıpkı hayat gibi.Birçok kez işte bu istasyon son dediğimizde bir de bakıyoruz yanılmışız.Daha bir sürü istasyon varmış ileride.O istasyonda daha bir sürü insan bizi bekliyormuş,bir sürü acı, bir sürü ızdırap...
Sayılar birden başlar, gidebildikleri yere kadar giderlerdi. Artı yönünde ya da eksi yönünde… Ama hiç geri gitmediler.
İnsanların yaşama tarzına göre ömürler yaşanabileceği zamandan biraz daha fazla uzayıp kısalabilir mi?
Ayakkabıcı, çocuğun şaşkın bakışları arasında dükkana girdi. İçerdeki raflar, onun beğendiği modelin aynısıyla doluydu. Ama adam, vitrinde olanı çıkarttı. Bir tabure alıp döndükten sonra, çocuğu oturtup yeni ayakkabısını giydirdi. Ve çıkarttığı eskiyi göstererek.....
İlham denilen ve gökten gelen o yüce duygu, ifadeye dönüşüp beyinde depolanan kelimeleri şifrelendirdiğinde; okunan bir yazarın, daha doğrusu beğenilen bir yazarın kelimelerin imparatoru olduğunu düşünürüm ...
İnsan yalnız doğar, yalnız yaşar ve yalnız ölür. Yalnızlık ruhun özünde saklıdır. Sokakların, caddelerin kalabalıktır ama yüreğin yalnızdır çoğu zaman.....
Yalnız ve mutsuz insanlık, modern yaşamın sanal aşklarında, sahte kahramanlarında ve ‘yapay gökyüzü’lerinde çare arıyordu dertlerine. İşte o güç böyle doğdu...O güç popüler-kültür’dü.
Hayatı bir yemeğe benzet, hafif ateşte pişen acısıda olur, tatlısıda. Ve sen yavaş yavaş pişeceksin, yeter ki tencereni iyi seç!!
hayat karşına neleri çıkarır bilemezsin ama çıkacak olan olayları düşünüp, sentezini içinde bulunduğun zamanda çıkarabilir ve kendini bu doğrultuda engelleyebilirsin... işte benim ve de bir çoklarının sorunu... hayattan ne istediğini bileceksin. en ufak karasızlık seni yıpratan bir çok kararsızlığa düşürebilir ve hayatını sen istemesende yanlış limanlara sürükleyebilir... kendi