İçimizdeki Çocuk
Neden ağladığımızı kimse anlayamaz bizden başka biz bile bu kadar zor kavrarken.
Neden ağladığımızı kimse anlayamaz bizden başka biz bile bu kadar zor kavrarken.
Başımızı, milletvekili aday listelerinden kaldırıp, etrafımıza bakmanın zamanı gelmedi mi ?
Yazımı okumadan önce Ali Yerli Beyin İki Darbe Bir Kitap adlı yazısını okumanızı öneririm. Yazım, bu yazının içindeki bir kısım hakkında olduğu ve kendimi sorgulamamla oluştuğu için.
-Hayda! Yine gözlerim yaşlı ne oluyor bana, özgürlük ve soru sorma hakkında etkili, anlamlı ve güzel bir yazı okudum.
Siz ey ceketi düğmeliler! Bu köleliğiniz bizi esir alır mı sandınız?
Kendimizi seçemiyoruz. Hatta sevdiğimiz insanı da. Onlar birden geliyor birden gidiyorlar. Tutamıyoruz.
Bu yüzden kalbime ihtiyacım olmadığına karar verdim. Ellerimi kulaklarımdan çekip kalbime bastırdım.
Beni terk edemezsin sandım.
Yaptım.
Ben güzel yazı yazardım. Öyle derlerdi okuyanlar... Hiç bir imla kuralım yoktu sadece "nokta" vardı bildiğim. Zaman geçti yazmayı öğrendim sonra.
Öğrendim ki masumiyeti bozulmuş kelimelerin. Noktayı koyacağım kadar renkli düşlere sahip değilmişim artık...
Öz benliğimizi bulma yolundaki kısıtlamadan dolaya hiçbir zaman benliğimize ulaşamayız.
Oylece yasarken hayat duzeninde kendi dogrumuzu tutturmus, yalan nedir kestiremeden huzursuzca gecip gitmiyor mu seneler?
Her an ensemizde bekleyen zamanın kılıcı, akıttığımız kan gibi yasadığımız her dakika, akıttığımız kan gibi yakıcı.
Bütün insanların üstüne üstüne geldiğini görünce onlara çarpmamak için bir sağa bir sola kaçmak zorunda kalan kimsenin görmediği bir hayalet.
Sana ve ayrılıklarımıza dair düşündüğüm tüm içsel şarkıları ve şiirleri ezberlemek gibi hissiyatlarım oldu yokluğunda. Biliyorum gideceksin ve ben gidişinle sersefil kalacak, dilenci gibi sokak aralarında seni arayacak, kendimce umutlarla bir süre yokluğuna “aşk’a hasret zamanlar” adını koyacağım.
babalarının üzerinde yeni ve zamanına göre gösterişli bir takım elbise vardır. bu elbise o zamanın beylerinden birinin dikkatini çeker ve o elbiseyi almak istediğini yakınlarına söyler, işte bunu duyarlar. O gece hiç uyumazlar
hayatımızda yaptıklarımızın bir anlamı olması için onların bir referans noktasına sahip olması gerekir diye düşünüyorum..
Yazık! Çok bekleyip, çok umut ettiler seni, mutluluğu... İçimdeki büyümeyen ucube yavrusu, dışımdaki orta yetişkin… Köye gitti onlar. Küfür ede ede, arkalarına bakmadan ve bir veda etmeden meraklı bakışlara gittiler…