Masumsunuz Bayan
Güzel değilim sevgili bayan. Karşınızda duran sıfatsız bir ben, ötem yok. Fazlasıyla iyiymişim öyle diyorlar. İyiyim diye geçinmiyorum haşa.
-ki kötüyüm en siyah geceye.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Güzel değilim sevgili bayan. Karşınızda duran sıfatsız bir ben, ötem yok. Fazlasıyla iyiymişim öyle diyorlar. İyiyim diye geçinmiyorum haşa.
-ki kötüyüm en siyah geceye.
Ama pi’yi sakın sadece bu kadar zannetmeyin. Dediğim gibi, pi evrenin gizemli anahtarı, gizli bilgilerin tutulduğu kasanın şifresidir. Henüz çözülememiştir ama, onun içinde bir şeylerin gizli olduğu aşikardır. Bunu çözmek için yüzlerce gizem avcısı pi sayısının rakamsal ifadesini kelimesel karşılığını aramıştır. Dünya üzerinde birçok insan Tanrı’nın pi sayısı
Şimdi dedem gibiyim...
Akşam olduğunda çay demliyorum kendime, sonra sobaya odun atıyor, pencereme damlayan yağmur damlacıklarının, camdan aşağıya doğru süzülüşünü izliyorum. O damlacıkların çıkardığı “tık tık” seslerine de anlam yüklemiyorum artık. Haftanın herhangi bir gününün, diğer günlerine kıyasla daha başka anlamları da yok! Pijamalarımı giyip, ayaklarımı
artık vazgeçtim kendimden,bu sabahtan sonra hiçbir farkım kalmadı duygusuz kimselerden...
Benim filmimin müziğini sen yap Müzik Tanrısı...
Sen denizi taşı bozkırlara,
Denizi taşı dağlara.
Kimliği meçhul sesler ve girdaplar içinde biçare bir görüntü hissiyatı veren sahipsiz ve kimsesiz bir duruşun, ruhun içine hapsedilmiş olan ben, susuyorum.
Bilemezsin sen;işgal altında yaşamak için bir bahane bulmanın ne kadar zor olduğunu ve göremezsin ziyaretime gelmeden bu hücrede zamanın nasıl su gibi buz tuttuğunu.Uçup gitmişti kuşlar demirli pencerenin pervazından,tek bir tüy kalmıştı ellerimde.O tüy senin yarandan geriye kalandı;kapanlara sıkıştırdığın yüreğimle kapanmıştı yaran ve ben bu yüzden sana helal
Keşke demeden önce olmalı her şey insanın hayatında
Öyle yaşamalı ki hayatı keşkelere yer olmamalı...
Hey on beşli on beşli
Tokat yolları taşlı
On beşliler donuyor...
Askeri kırdıran Enver-i paşa!!!
Yalan söyledi diye gözlerim, bıçağı sokup en derinine, affetmediğin bu bedenden gitmek için soyuyorum derimi, yeniden doğup başkası olabilmek için.
Aslında herkes şeytanın olmadığını en iyi kendisi bilmekle beraber işine gelmediği için bu gerçeği kabullenmekte zorlanmakta. Tarihi insanlık tarihi kadar eski olan şeytanı bugüne kadar ne gören olmuştur, ne duyan. Üstelik bütün inanç sistemlerinde günah çıkarma amacıyla yer verilen şeytanın ateşten yaratılmış olduğu kabul edildiği için bir insanı
Bir ayrılık bileti ! bedavadan elime tutuşturulmuş.
Senin de yok mu ki, beklediğin bir liman!
Ve hiç esmez mi, bir rüzgar saçlarına kurulu bir rotada...
Bir garip seyyahlık; kendine göçen...
Doğurduğu çocuğa sahip çıkmayan bir anne olabilir mi?
Bir an gelecek en unuttuğum yerden çıkıp gülecek diye bekliyordum hep. Bazen dualar yolluyordum günahlarına, cezalandırıldığım kadar bağışlansın istiyordum. Onsuz bir beni görünce, aldatılan çocuk, bıçaklanan göz, yankesilen ciğer, yırtılan perde, buruşan surat(...)bana beni anlatıyordu; anlatamıyordum!...
Cılız ve titrek ışığıyla çift gözlü penceresinden izliyor matrixi yine bugünlerde ruhum…
Fakir Baykurt