İyilikle Tuccar Olunmaz!
İyilik denilen ululuk, bu kervanda sana han sunmaz. At olursun, eşek olursun da iyilikle tüccar olunmaz.
İyilik denilen ululuk, bu kervanda sana han sunmaz. At olursun, eşek olursun da iyilikle tüccar olunmaz.
Siz hiç birinin yanağını öperken hem dudağın hem de yanağın size ait olduğu hissine kapıldınız mı?
Şuan yapmak istediklerin için nefesin hala mevcut. Ya bir gün çemberin dışında bulursan kendini?
Affet sadece kendini, gerisi ardından gelir! Affet önce kalbinin kırılmasına, ruhunda yara açılmasına izin verişini. Unut düşünme, bunlara aracı olan kişileri. Sadece şunu bil ki her şey sende başlar sende biter. Desem de biliyorum istesen de istesem de tanrıça da tanrı da değilsin. Her sorunu oluşmadan engelleyemezsin. Ancak
Bazen kendimize bile gerçekleri söyleyemeyiz .her olup biteni görmemize rağmen inanmak istemeyiz, çünkü gerçekler her zaman acı olanı haykırır yüzümüze ve her zaman da doğru olanı bilir.işte canımızı acıtan nokta da budur...
Siz hiç kendi halinize ağladınız mı?En son ne zaman oldu bu?Ben son zamanlarda hep yapıyorum bunu.Oturup kendime ağlıyorum.
Aslında amacım bir öykü yazmaktı. Ama biliyor musun sevgili okurum? Yazamadım bunu. Niyeyse seninle konuşmak çok daha fazla hoşuma gidiyor şu anda...
Zamanın yavaş aktığını damarlarında hissediyorsun bu yüzden her şeyi hızlandırmak, oyunun bir sonraki kuralını öğrenmek için yanıyorsun
Aşık oluyorsun hiç evlenmeyecek gibi.
Yerine başka başka hislerin alacağını bilmiş kahin gibi.
Ünlem, virgül,üç nokta...
Ne fark eder ki ben noktayı koyduktan sonra.
Nokta nokta nokta...
Hayvanlar ve insanlar arasında tek fark vardır ..
Birisi yaşamak için öldürür ,
Diğeri daha iyi yaşamak için ... Atakan Korkmaz
İnsanın en çok korktuğu yalnızlık, aslında hep bir parçamızdır.
Neden tam hissetmeye karar verdiğim anda, hislerim boşluğa düşüyor? Neden birileri o taşı kırmaya çalışıyor ben içinde kalmaya inat ederken? Ve tam inadım yıkılır da elimi uzatırken geri çekiliyor?
Hayat çorbası çatlaktan sızıyor ; soğuyor . Üzerinde bağlayan kaymak gibi kırışıyor tenimiz ve titriyor ellerimiz . Sonra biz dört ölümü fark etmeden ve hatta bazısını çoğu zaman isteyerek yaşarken birileri beşinciye ağlıyor bizim yerimize .
İNSANIN İÇİNDE GİZLENEN ACILAR DAYANILMASI EN ZOR OLANDIR. ACI İNSANI YENİK, DÜŞMÜŞ, KÖR, SAĞIR VE DİLSİZ YAPAR. SUSTURUR BENLİĞİNİ, İÇİNDEN GİZLİCE TAŞAR HARF HARF DAMLALAR YERLERE...
Edep dağlarının zirvesine yürümeyi göze alamayan, ayak tabanlarını kayalıklarda yara bere içinde bırakmayan; ayakta durmak adına parmaklarıyla, tırnaklarıyla taşa toprağa dokunmayan, oralardan nasiplenmeyen, kibir vadiliklerinde konaklamaktan utanç duymayandan edebiyatçı olur mu?
Herkes kendine göre bir yol tutturmuş gidiyor. Hem ne gidiş... Gerçekten insanı anlamak çok zor.