"Gelecek, eskiden ne güzeldi, şimdi ise sadece bir sonraki teslim tarihi." – Woody Allen"

Sıkıntı

Önce korkarsın, sonra kanatlarını hissedersin.

yazı resimYZ

Zamanımın büyük kısmı not defterimin boş sayfasına bakmakla geçmesine eskisi kadar içerlemediğimi fark ettim. Bu bir pes ediş mi diye kendimi defalarca yokladım ve hala bir cevabım yok. Utanç verici. Gündüzleri ev işleriyle oyalanmanın bir numarası kalmadı, bile bile kendimden kaçıyorum. Durumu değiştirmek için yol, yöntem yok, lakin, ille de bir son olacak.

Yazmak, vazgeçemediğim, değer verdiğim tutkum. Öylesine bir karalama olmadı, hiçbir vakit. Kimi zaman hüzünlü, bazen neşeli, çoğu kez satır aralı şifresiyle çözülmesi ağır, bazen coşkulu ve her daim Aşk. Yazmak. Birbirine sarmalanmış gerçek ve tinseli kelimelere dökmek; bilgiler akıldan, duygular yürekten gelerek. Anlamı, tınısı hoş, güzel sözcüklerle cümleler kurmak değil yazmak. En azından, benim için yazmanın anlamı bu değil. Hal, hayal ve duyguyu en iyi yansıtan kelimelerle anlatabilmek. Anlatmak, anlatabilmeyi denemekle geçti zaman. Beklentisiz.

Şimdi, dışımda sessizliğim, içimde yetişemediğim kelimeler kalabalığım, neyi beklediğimi biliyorum. Çalakalem yazdığım o anları tekrar yaşamayı. Dağın tepesinden akan şelalenin soğuk sularına atlamak gibi bir şey, müthiş! Göğüs kafesine sıkışır ya nefesin, sancısı geçtiğindeki hafiflik gibi. Önce korkarsın, sonra kanatlarını hissedersin.
Çok özledim.

eylül

KİTAP İZLERİ

Nohut Oda

Melisa Kesmez

Melisa Kesmez’in ‘Nohut Oda’sı: Eşyaların Hafızası ve Kalanların Kırılgan Yuvası Melisa Kesmez, üçüncü öykü kitabı "Nohut Oda"nın başında, Gaston Bachelard'dan çarpıcı bir alıntıya yer veriyor:
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön