• İzEdebiyat > Öykü > Varoluşçuluk |
1
|
|
|
|
...O evreni yaratan tanrı gibi yalnız ve sancılı, sağa sola ateşler bırakmış; o ateşler güneşlere dönüşmüş, soğumuş taşa, kayaya buza dönüşmüş ama yok. O yarattığı mavi gezegene ilk düşen yağmur damlası gibi; ardından yıllarca suya dönüşmüş fırtınalarla kayaları dövmüş, kayayı balçığa çevirmiş yine de yokluğunu var edememiş, dönüştüğü balçığın içinden çıkan ilk kurtçuk gibi kıvrıla kıvrıla var olmaya çalışıyor yine de yok gibi. Herkesin adını ezbere bildiği Havva da o! ve yine de yok. O taa ilk andan beri var olmuş; her şeye, herkese dokunup, dönüşmüş, her şeyin ve herkesin acısına, gözyaşına, kahkahasına dolana dolana büyümüş bir hayalet gibi. Sadece o böyle yazabilmek için yok olmayı seçebilir.” |
|
2
|
|
|
|
Rüyanda zilyon tane porselen saksı, düştüğünde başının etrafında şarkılar söyleyip arp çalan küçük mavi melekler gibi. Yerçekimi halt yesin, uçuşuyorlar. |
|
3
|
|
|
|
Bir kabulleniş. Her zaman Yanlış anlaşılmış olan Bir olgu bu yazı ile beraberinde biraz daha karamsar bir hal alıyor. Konu için'de geçen Kara Gölge ismi, Ölüm meleğine hitaben yazılmıştır.
(Not) bir proje kapsamında yazılmıştır. Proje: Kamu Lobu |
|
4
|
|
|
|
Zihnim ise rüzgarıyla bir şeyler daha alıp katıyordu önüne.sevgi eksilmeyen tek şeydi… |
|
5
|
|
|
|
ah şu sinekler el aldırmıyor inekler. Heryer sinek.OFF! masada pislik vardı.ah şu ilk elde vuramadığım pis joker! |
|
6
|
|
|
|
" Birkaç adım atıp duruyorum. İçine düştüğüm tüm bu unutuluşu tadıyorum: İki kent arasındayım, biri bilmiyor beni, öteki artık tanımıyor."
BULANTI- JEAN PAUL SARTRE
*Scamnum, latincede bank anlamına geliyor
|
|
7
|
|
|
|
Kapıyı çekti ve son anda, anahtarlarının içeride kaldığını fark etti. Kapıya bir tekme savurdu ancak kapı daha hızlıydı. Kapandı. Kapının hızına paralel olarak sağlam bir küfür savurdu. |
|
8
|
|
|
|
Her hikayede olduğu ve olmak zorunda(!) olduğu gibi bu adamı size tanıtarak konuya girmek isterim. Peki tamam da sen kimsin ve bakalım anlattıkların hoşumuza gidecek mi diye de sorabilirsiniz, pekala. O zaman bende size; sizi anladığımı, benim kim olduğumun sizi hiç ilgilendirmediğini ve bunun karşılığında sizden bir şey talep etmediğim için hoşunuza gitmek gibi bir kaygım olmadığını söylerim. |
|
9
|
|
|
|
Kendisi anne olamamıştı ama anne olan sokak kedisine iyilik yapmıştı hiç değilse!..O’da bir tanrı sayılabilirdi artık!..
|
|
10
|
|
|
|
Işık azalınca işte, hayal gücü çoğalıyor. Ben karanlığı hiç sevmedim ki sayın melek. |
|
11
|
|
|
|
Kartal eski çağlardan beri bir çok milletin folkloruna cesâret ve kuvvet sembolü olarak geçmiştir. 70-104 yıl kadar yaşarlar. Esâret hayâtına fazla dayanamazlar.Kartallar yüksek ve hızlı uçan, cesur, atılgan hayvanlardır Kartal bilinen yırtıcı kuş. Kartallar tek eşlidir. Yaşamları boyunca eş değiştirmedikleri gibi her yıl aynı yuvayı kullanırlar. Yuvaları genellikle kolay ulaşılamayacak yerlerdedir. Yuvayı bıraktıkları bir ya da bir kaç yumurtanın kuluçka dönemi altı-sekiz hafta sürer. Yavruları yavaş gelişir ve ancak üç ya da dört yaşına giren kartalların erişkinlere özgü tüyleri çıkar.
|
|
12
|
|
|
|
Gerçekler tamamen ortada, AİHM'de ki, yurttaki dava dosyaları, son Hrant Dink ve benzer kararlar fazla izaha gerek bırakmıyor. Saygılar. |
|
13
|
|
|
|
Her ikimizde buz kesilmiştik, bileklerini bırakmamakta kararlıydım, acısını içimde hissedebiliyordum, ama onunda acı çekmesi gerekiyordu. |
|
14
|
|
|
|
Hiç kimse mutsuzluğu seçecek kadar aptal değil. Sadece hayat bazı insanlara adil davranmıyor. Eğer o insanların önüne mutluluk serilseydi, geri tepme gibi bir aptallığı emin ol yapmazlardı . |
|
15
|
|
|
|
Aklıma Schopenhauer'ın bir sözü geliyor o dakikalarda; " Toplum ateştir." diyor
Ve bir diğer filozof Niezsche şöyle diyor! " Toplum hastalıktır."
Ve bir diğeri, Satre şöyle diyor; " Toplum yaradır."
Ve loke devam ediyor sözlerine; " Toplum sıradanlıktır."
Platon ise nokta atışını yapıyor sarsıcı sözleriyle; " Toplumdan uzaklaştıkça kendine yakınlaşırsın."
Benim tam olarak yaptığım şeyde buydu, kendimi onlardan sıyırmak... |
|
16
|
|
|
|
devrim gözlerinde özledigin ne varsa aşka süzülen. |
|
17
|
|
|
|
Şehrin hiçte sevilmeyen bir bölgesinin sokağıydı. Söylentilere göre bu sokağın insanları uğursuzdu. O insanların kadın cinsleri ise kutsal kitaplarda bile lanetlenmişti. Elbette inananlar için söylenmişti. O kadınlar ile yatan dindar bir erkeğin güya kırk yıl boyunca bir kiremitle keselenmesi gerekiyordu.Günah, sevap seçeneğinde becermek belkide en iyi tercihti...
|
|
18
|
|
|
|
"İnsanın insana verebileceği en değerli şey yalnızlığıdır"
|
|
19
|
|
|
|
Gidiyorum.bütün kelebekler yüreğimde.gidiyorum.şafak hala üzerimde. |
|
20
|
|
|
|
Bu günün diğerlerinden farklı olan yanı neydi? Bunun cevabını gün içinde bulabilecek miydi? Dün bu giysilerle yatmıştı galiba. Siyah boğazlı bir kazak ve siyah bir pantolon. Yüzünde bir haftalık sakal ve sağ elmacık kemiğinde bir çizik. |
|