..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir takım şeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsınız. Ben ise bir takım şeyler düşlerim ve "Niye olmasın?" diye sorarım. -George Bernard Shaw
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Çocuk
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Ölümünün 16. Yılında Türkülerin Efendisi Erkan Ocaklı
M.NİHAT MALKOÇ
Deneme > Yaşam

M. NİHAT MALKOÇ Bundan 16 sene evvel büyük bir ses olan Erkan Ocaklı aramızdan ayrılmıştı. Türkülerini gönül heybesine doldurup genç denebilecek bir yaşta(59) bilinen meçhule yol almıştı. Karadeniz’in müzik üstadı, Karadenizlinin yürek sesi, gençliğimizi türküleriyle geçirdiğimiz Erkan Ocaklı "Ağla gozlerum ağla/Ben da ağlayacağum/Senun acilaruna nasil dayanacağum” diyordu bir güzel türküsünde. O ölünce Karadeniz türkülerini de yetim bırak

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Öykü > Çocuk
61 
 Acı İçindeydi...  (Emine Pişiren)

Kadın, var gücüyle küçük kıza tekme savurur. Yere yuvarlanan çocuk, ayağa kalkarken yüzünde ikinci kez patlayan tokadın acısıyla, bir kez daha beyaz karların üstüne yuvarlanır.
62 
 Çocukluk Kesitleri 1  (A.Latif İRVEN)

Kaç yaşında olduğumu hatırlamıyorum o zamanlar. Daha küçüğüm. Bir çöp kutusunda saklanacak kadar. Komşu kızıyla evcilik oynayarak, ten temasının seks olduğunu sanacak kadar. Ve seksin, ne olduğunu bilmeyecek kadar!
63 
 Küçük Ömür"ün Düşü  (Gülşen ÖZALTAN)

hepimizin düşleri vardır, kaçanı gerçekleştirdik, kaçından vazgeçtik?
64 
 100 Yıl Yaşayan Ağaç  (Gülşen ÖZALTAN)

Çevreci bir yaklaşımla ağaçların önemini ve ağaç dikmeyi özendiren, kitap okumanın bilençlenmek konusunda önemini vurgulayan bir çocuk oyunudur.
65 
 Yıldızcı Karınca İle Yeşil Kertenkele  (Mehmet Önder)

Bir zamanlar bir Yıldızcı Karınca varmış.
66 
 İkiz Kardeşler  (Nilay Şit)

Şimendifer ailesinin ikiz çocuklarını mahallede tanımayan yoktu.Onlar, insanlar tarafından genellikle,yaptıkları haylazlıklarla bilinirlerdi.Turunç Mahallesi sakinleri,bu küçük yumurcaklara kızsalar da, yine de mahallede onların varlığı neşe vericiydi.Şimdi,bu iki yumurcağın sihirli dünyasına girmeye hazır mısınız ? :)
67 
 Manavla Kurdun Hikayesi  (Şefika Ünal)

Çocukluğumda mahallemizdeki manav manavının önüne gelen bir kurdu evine köpek diye getirince... Gerçek yaşanmış bir hikayedir.
68 
 Kurbağacık  (Serdar Yıldırım)

Ormanlık bir bölgede bulunan bir su birikintisinde yaşamakta olan kurbağacık hiç arkadaşı olmadığından yakınıyordu. Bu kurbağacık vaktinin çoğunu su birikintisinde yüzerek geçiriyor, bazen de sudan çıkıp çimenlerin üstünde zıplayarak geziniyordu. Her gün bir önceki günün tıpatıp benzeriydi. Her gün aynı şey, hep aynı şeyler. Bitmek tükenmek bilmeyen bir tekdüzelik kurbağacığı canından bezdirmişti. Kurbağacık bir gün kızdı kendine:
69 
 Boz Eşşeğin Rüyası  (Emine SEVİNÇ ÖKSÜZOĞLU)

Bız eşşek ve başına gelenler konu ediliyor.
70 
 Sırtlan Zobo  (Serdar Yıldırım)

Sırtlan gruplarının dışladığı, aralarında barındırmadığı Zobo adındaki sırtlan bir şehrin çok yakınlarına gelmişti. Çayırın ortasında toparlak bir şey dikkatini çekti. Bu neydi? Zobo, onu kokladı. Burnuyla ittirdi. Yuvarlanıyordu. Biraz daha, biraz daha derken, o yuvarlandıkça, Zobo zevk aldıkça, oyun sürdü. Daha sonra oyunu bıraktı. Yorulmuştu. Çimenlere yattı. Uyuyakaldı.
71 
 Akarsu  (Dervişe Güneyyeli Kutlu)

Bir varmış, bir yokmuş. Cömertliğe hiç rastlanmayan, yardımseverliğin yok, bencilliğin çok olduğu bir ülke varmış. Bu ülkedeki insanlar yüreklerini evlerinde bırakarak dışarıya çıkarlarmış. Evlerine misafirliğe gelen biri olduğunda da yüreklerini kırk siyah sandığın içine saklar, misafirlerine kapılarını öyle açarlarmış. ..
72 
 Aranan?  (Veysel Başer)

Baba sevgi ve şefkatini özümsemiş bir çocuk için baba eksikliği, yeri doldurulamayacak bir boşluktu…
73 
 Düş Odası  (Neslihan Nesrin AKDENİZ)

Üç gündür ağzına bir lokma bile almıyordu. Annesi bundan hiç memnun değildi. Babası“bugün hava çok güzel, akşama dışarıda yemek yesek. Hem Gül içinde iyi olur.” Annesi de “ Gül için ne yapsak işe yaramıyor. Ben gidip onunla konuşacağım.” “ Gül akşama dışarıda yemek yiyeceğiz.” Gül de “ köpeğim gelecek mi?” annesi “ elbette” dedi. Akşam oldu yola çıktılar. Gül arkadan arkadan yürüyordu. “Lokantaya sonunda varabildik” dedi annesi. Babası bir şey fark etti; Gül’ün sesi hiç çıkmıyordu. Gül önünde olan masaya oturdu. Annesi Gül’e “ canın ne istiyor” diye sordu. Gül cevap vermedi. Annesi yine aynı şeyi sordu. Gül yine cevap vermedi. Annesi Gül’e İskender kebabı istedi. Garson da “ siparişiniz hemen geliyor” dedi. Getirdiler. Babası” yemek çok güzel görünüyor” Gül de çatalla oynuyor bir şey yemiyordu. Küçük küçük lokmaları köpeğine veriyordu. Babası “aferin gül tabağındakileri bitirmişsin” dedi. Kalktılar ve evlerine gittiler. Sabah oldu, masmavi gökyüzü yemyeşil çimenler vardı. Birden yağmur başladı. Gül dışarı çıktığında dışarıda hiç kimse yoktu. Eve döndü evde de kimse yoktu.
74 
 Eşek Adası  (Şefika Ünal)

Belki de ada ismini böyle bir hikayeden almıştır, kim bilir!
75 
 Masal - 1  (Bayse Hatipoğlu)

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; Memleketin birinde, sanmayın sakın Çin'de. İpek saçlı, güzel mi güzel bir kız yaşardı, İsterse gölleri geçer, dağları aşardı.
76 
 Josef'in Öyküsü: Sihirli Saat ve Uçan Şemsiyeler  (Esin Yardımlı)

...Sonra Türkiye'de indi. O sırada herşey büyüdü. Pastacıdaki pastalar da büyüdü. Ve herşey sarı oldu...
77 
 Yere Düşen Bardak  (Bayse Hatipoğlu)

Kutu ağır değildi. Onu kendisi boyamıştı. Altı kahverengi, yan tarafları turuncu, üstü ise açık maviydi. Gürol, ilk önce yatağa kadar gitti. Dışarıda oynayan çocukların seslerini duyuyordu. Ara sıra o da top oynamaya çıkıyordu. Ama bugün başka işi olduğu için arkadaşlarına katılamayacaktı.
78 
 Arkadaşsız Kemal  (ömer akşahan)

Bir hikâye anlatacağım, Kemal’in hikâyesi. Onun bir arkadaş arama serüveni.
79 
 Benimle Evlenir misin?  (ömer akşahan)

O gece nedense yolun geniş bölümünden değil de kitapçı sergilerinin önündeki dar yoldan gidiyordum. Oysa geniş yol hem aydınlık, hem de daha güvenli sayılırdı. Hava serin, Akdeniz ikliminin Ocak ayı ortalamalarını tutturan bir sıcaklık var dışarıda.
80 
 Titrek Tavşan  (Serdar Yıldırım)

Ormanda her gün kurulmakta olan tavşanlar pazarı, havanın kararmasıyla birlikte, dağılıyordu. Sergisini toplayan tavşan pazar yerini terk edip gidiyordu. Vakit geç olup da pazar yerinde tavşan kalmayınca bir tavşan pazara gelirdi. Sırtında boş çuvalıyla ve bu boş çuval tezgâh altlarında kalmış, kıyıya köşeye atılmış, satılmamış havuçlarla ve bazı yiyeceklerle dolacaktı. Daima gölgelerden, acaba bir gören olur mu korkusuyla, yorgun ve titrek adımlarla. İşte, bu tavşan yoksul, yetim, garip bir tavşandı.

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Ahtapot
Serdar Yıldırım
Öykü > Çocuk
Dev Hamsi
Serdar Yıldırım
Öykü > Çocuk
O Şey
Veysel Başer
Öykü > Çocuk
Ateş ve Hayal
şinasi zafer
Öykü > Çocuk

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.