Bittiğini sandığım her şey daha yeni başlıyor. Ve o gelen yeni şey yeni şeylerin genelindeki eğretiliği kapsamıyor. Gözü kapalı dalıyorum, ve göz kapalaı atlıyorum ateşten çemberin tam ortasına. Yanarmışım, kavrulurmuşum umurumda da değil hani. Ne ateşlerle imtehan oldu asi ve uslanmaz ruhum bilmezsin. Öyle ki evren ateşbaz diye bilir onu. Ve sonra anlamaya başladım tutkusunu pervanenin. Yanıp kavurlacağını bile bile tüm gücüyle kanat çırpar hani o ateşin alevlerine doğru. Sonra başlar alevlle alevli raksına. Fırfır döner etrafında ateşin. Ama bir amacı vardır. En sıcak noktasını arar ateşe dalmak için. Bulduğunda da hiç tereddüt etmez. Gözü kapalı atlar ateşin içine. Ve artık ateş pervanedir. İşte o yüzden dumanlar pervaneye özenip döne döne yükselir gökyüzüne. Çünkü ateşi ve duman pervanedir. Ve pervane ateştir. Çünkü pervane ateş olamk için pervaneliğini bitirir ve ateş duman olmak için bitirir ateşliğini.
Ben seni ben bildim bileli ruhum kabul etti ateşbaz adını. Adının ve ruhunun dokunduğu her yeri ateşle işaretliyor. Gün ve gece, düş ve gerçek sende bitip sende başlıyor. Ve uslanmazlığını ve asiliğini tümüyle sana teslim ediyor. Şimdi söz sende ey sevgili. Şimdi sıra senin. Al ve uslandır asi ruhumu. Ateşini ateşinle besle. Şimdi göster kendini ve umutlandır ruhumu. Bir üfle ve hayat ver ve adını ateşbaz koy. Evet bilirsin ki var olan hiç bir şey boşuna değildir. Her şeyin bir nedeni vardır ve her nedenin de bir sonucu. Şimdi ruhum kulağıma fısıldıyor adını yaratılış nedenim sıfatıyla tanımlayarak. Ve sordu ruhum ruhuna. Alıp yanıtı gelip fısıldadı kulağıma. O da öyle diyormuş. Nasılki pervane ve ateş ayrı ayrı varlıklarken pervanenin rehberliğinde ateşin can evinde bir olup göğe yükseldiler, aldım ruhumu ve yüreğimi sana geliyorum. Aç yüreğini ve kapılarını ruhunun. Ateşin en harlı noktasından sana karışacağım... oradamısın?