"Gülün dikene katlanması onu güzel kokulu yaptı." -Mevlana |
|
||||||||||
|
İnsan insanı anlamayı bilmezken, Hayat'ı anlamaya çalışmak boşuna... Ucsuz bucaksız ormandan geçmek gibi yaşamak. Her patika bir çapraz bulmacanın içinde, cevaplar bir başka yol ayrımı. Kaderini sırt çantasına almış bir yolcudur insan, yüreği kendi ellerinde, unutmasa... Sordun mu kendine: "Yaşamak nedir?" diye. Cevap vermeden önce, bir bak nedir- gerçekten -senin için, yaşamak. Ayağının altındaki toprağa dokun, avcuna al, kokusunu içine çek. Gökyüzüne bak sonra; ne kadar uzak ve gizemli ve ne kadar muhtaç olduğunu hatırla. Sor kendine, hatta haykır, ciğerlerin parçalanırcasına hava ile doldurup: "Yaşamak nedir?.." Düşün ki, Hayat'ın sırlarını sakladığı kilitli bir odası var ve yok o kapıyı açacak çilingir. Düşün ki, o muhteşem anahtardan hepimize birer parça verilmiş, bir de anlasak... Ne kolay, değil mi, kalbini sızlatmayan acılara gözyaşı dökmek. Kibirinden sarhoş olmak kolay, yalan dolan hikayelerde kendini yazmak kolay... Fakat zor gelir sana "Yaşamak" dediğin, zordur çünkü orada senden çok var. "Ben kimim?" diye, hiç sordun mu kendine?.. Bomboş günlerini kime taht ettiğini düşündün mü? O kocaman boşluğun ortasında kayıp olan aklın mı, vicdanın mı, ruhun mu yoksa?.. Umut oldun mu hiç? Güneş oldun mu kışların hüküm sürdüğü yüreklere, bir gönlün karanlığını yana yana aydınlattın mı?.. Uykuya dalmadan ettiğin kalpten dualarında güzel bakıp güzel görmeyi diledin mi?.. Aşkından dağları delip geçtin mi?.. Ben sormadım, cevapların bana değil, kelimelerin yastığının altında kalsın, biriksinler ve yağsınlar düşlerine. Bir gece, rüyalarının birisinde sana seslenen Meleğinin kanatlarıyla yükseldiğinde; bak kendine, bir daha bak, ta ki görene kadar. Bir ihtimal uyanırsın, ama gerçekten uyanabilirsin ya da bir sonraki rüyayı bekler bihaber olduğun umudun. Kimbilir, bir ihtimal vardır bir yerde kendinle buluşman için. Hayat'ı anlamak için uyanıyorsun, her sabah. Uykuya yatıyorsun, yaşam'ına yeniden başlamak için. Farkında mısın? bu her yeni başlangıcın?.. Yoksa, isyanını şarkılarla boğuyor, açgözlülüğünü kör hırslarla mı besliyorsun?.. Bir tuhaf uzun koşuda nefesini tüketiyor, aklını, gönlünü, ruhunu bir başka durakta unutup, Hayat'ı biri sana anlatsın diye mi bekliyorsun?.. Anlatanlar çok olur, herkesin 'kendi' hikayesi var çünkü. Ben ise hikayeci olmadım, görmeyi bekledim... Aşk gelmişken, Aşk olmuşken ihtimalden ibaret değil uyanmak... eylül
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © eylül, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |