..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Ağlamak da bir zevktir. -Ovidius
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Mehmet Önder




19 Nisan 2013
Sıradan Bir Alışveriş  
Mehmet Önder
Bak işte. Alışverişe yollanmayacak adam mıymışız biz?


:AJIB:
SIRADAN BİR ALIŞVERİŞ


     

Bir kısım eski arkadaş, yıllar sonra, buluşalım eski günleri analım, diye bir gece düzenlemişler. Eh artık, böyle fırsat kaçırılmaz.
Hanıma “Ben hafta sonu yokum, teşkilat çağırıyor.” dedim. Dönüp üstüme başıma bile bakmadan:
     - Sen böyle gidersin!
     - Nesi varmış?
     - Öyle yerlere bitpazarı kaçkını gibi gidilmez.
     Aslında doğru, giyim kuşam konusunda Adem babadan sonra çokça yol aldığımı söyleyemem.
     - Eee!
- Yeni bir şeyler alalım.
     “Alalım da ne zaman. Kaldı şurada iki üç gün” diyecektim, devam etti:
- Kendi başına iş yapmaya kalkışma, kazıklanırsın. İşim bitince ben sana “Haydi!” derim.

      …

      Biliyor musunuz, ben hayatta kendi alışverişimi hiç kendim yapmadım. Ne zaman kalkışsam “Aman kazıklanırsın!” deyip engel oldular. Alışverişimi önce babam yapardı. Daha doğrusu, neye gereksinmem olduğuna da o karar verir, beğenir alır, eve gelince silkeleyiverirdi heybeden. Ben de hiç arama, beğenme zahmetine girmeden giyimkuşam sahibi olurdum haybeden.
Babam ölünce ablalarımdan büyüğüne miras kaldım. Günü gelince de eşime devir teslim edildim.
Şimdi ne zaman “Alışverişe gidecem” desem, “Dur, birlikte gidelim. Seni kazıklarlar!” deme yetkisi bir kül ve bütün halinde hatunun tekelinde bulunuyor.
      Neymiş efendim; çok yetenekliymişim de üç liralık şeyi pazarlık eder beş liraya alırmışım. İnanmayacaksınız, alışveriş sırasında yanında olmam bile zarar veriyormuş. Satıcı kaç para dese “Tamam” deyiverip pazarlık şevkini kırıyormuşum. Hastane duvarlarındaki hemşire resmi gibi dolaşmasının nedeni de buymuş.

     …


Ama, o günler çok geride kaldı. Azimliyim, istekliyim. En iyisini en ucuza alıp hatunu şaşkınlık içinde bırakacağım günler geldi de geçiyor bile. Öyle kimsenin peşine takılmadan, en kararlı halimle çarşıya daldım:
Önce ayakkabılara bakacam; şöyle en iyisinden, sudan da ucuz olanından alayım ki, alışveriş yapma azmimdeki gelişme ortaya dökülsün. Tezgahtar birkaç ayakkabı çıkardı. Biri daha iyiceydi. Baş parmağımla işaret parmağımı birbirine sürtme hareketini yüz işaretiyle de destekleyip “Kaça bu gereksiz şey?” der gibi yaptım. Tezgahtar da işinin ehli “Olur mu abi, o dükkanımızın en değerli malıdır.” der gibi yüzünü kendine doğru kasıp gerindi. Sonra kendini rahatlattı:
- Yüz elliye bırakırım. O da Mehmet abimin güzel hatırına.
Bak! Çocuk ismen de hitap ediyor. Yani, bizim iş açıkça dost ahbap işi oluyor. Yoksa, iki yüzden bir kırık aşağıya inmezdi.

     …

İyi başladık. Şimdi sıra takım elbisede. Buradaki tezgahtar daha içten, daha candan. Neredeyse, giysiyi kendisi de giyecekmiş gibi soruyor:
- Nasıl bir şey düşünüyoruz Mehmet bey?      
- Ben bir pantolon bir ceket düşünüyorum.
Üç beş giysi denendi, birinde karar kılındı. Sıra geldi hediyesine:
- Kaç para?
- Üç yüz.
Boynunu da yana yatırıp devam etti:
- O da yalnız size olur.
Sırf bana. Üf! Bu millet kıçına don da alamaz artık. Üçyüz lira, ama o da sırf bana; hatırlı müşteriye.

     …

Hazır başlamışken, bir de kazak alayım diye düşünüp, takım elbisenin rengine uyan bir tanesini gösterdim. Kaşını kaldırdı:
- Abi o sana gelmez!
Görüyor musunuz itibarı? Kötü mal ki, uyarıyor. “Sen bizdensin, ahbabımıza yakışmayacak mal vermeyiz.” demek istiyor.
Bak işte. Alışverişe yollanmayacak adam mıymışız biz?A

     …

Eve geldim, hanım bir aldıklarıma, bir de faturaya baktı:
- Üç takım elbise alacak ne vardı. Ötekileri düzeltmeye mi verdin?
- !!?


av.mehmetonder@hotmail.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.



Mehmet Önder kimdir?

30. 11. 1959'da İzmir'in Bayındır ilçesine bağlı Furunlu Köyü'nde doğdum. İlkokulu köyde, lortaokulu Çırpı Mustafa Adanır Ortaokulu'da okudum. Bayındır Lisesi'nde bir dönem okuduysam da devam edemedim. Sonra radyo tamirciliği başta olmak üzere birçok işte çalıştım. Ege Tıp Fakültesi'nde memur olarak işe başladım. Buradaki on bir yıla yakın çalışmam süresinde önce İzmir Namık Kemal Akşam Lisesi'ni, ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. İlk Beş yılını İzmr merkezde, kalanını Bayındır'da olmak üzere yirmi iki yıla yakın bir süredir serbest avukatlık yapmaktayım. Evliyim, Alp Deniz adında sekizinci sınıf öğrencisi bir oğlum var.

Etkilendiği Yazarlar:
Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Muzaffer İzgü


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.