..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kitabının bir kopyasını gönderdiğin için sağol. Onu okumakla hiç zaman yitirmeyeceğim. -Moses Hadas
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Mehmet Önder




22 Ağustos 2014
Tanığın Telefonu  
Mehmet Önder
-Bu modellerden ben de anlamıyorum yenge.


:ABEE:
TANIĞIN TELEFONU
     
Arka sıraya oturdum duruşma bekliyorum. Mübaşir, erkek sözü, dedi; bundan sonra benim dosyayı sürecek yargıcın önüne.
     …
Görülmekte olan davada da tanık dinleniyor. İlk tanık, yaşlıca bir kadın. Amerikan filmlerdeki gibi elini kaldırıp “Yüz bin kere yemin ederim.” demiş, yargıçtan “Bir kez yeter, çoğuna gerek yok.” yanıtını almış, bildiklerini anlatmaya başlamıştı ki, telefonu çaldı. Çaldı ama, çalmak derim size. Kıvrak mı kıvrak bir Orta Anadolu türküsü, sesi salondan dışarılara taşıyor.
Davalı vekili eliyle masayı darbuka gibi kullanıp dımbırdatmaya başladı.
Mübaşir hafiften göbeğini titretiyor, zabıt katibi başını sağa sola sallayıp tempo tutuyor.
Yargıcın masasından da bir debildek sesi geliyor ama, masanın altından eliyle mi eşlik ediyor, ayaklarınla mı ritim tutuyor o belli değil.
Davacı vekili gözlerini yummuş, sözleriyle katılıyor.
Salon tam anlamıyla konsere hazırlanan koro görünümünde.

Oyun havası en kıvrak haliyle sürerken, kadın da mahçup mahçup çantasını kurcalıyor. Birinci gözden sağlık karnesi olsa gerek küçük bir kitapçıkla, nüfus cüzdanı ve bir avuç da madeni para çıktı. Dibine doğru eğilip baktı, başka bir şey yok, elindekileri geri tepti. İkinci gözden önce bir şemsiye, ardından ütü kordonuna benzer fişli bir kablo çıktı. Çantayı çevirdi bir silkeledi. Yok, bu gözde başka hiçbir şeycik yok. Oyun havası neredeyse yarıyı buldu, salon coşmakta, kadın aramakta.
Herkes bir tür tempo tutmakta olsun, kadın son bir umutla üçüncü gözü açtı. Üçüncü gözden de derde derman için hiçbir şey çıkmadı.
      …
Kadın, bakacağı başka göz kalmayınca, şöyle bir durdu düşündü. Öyle ya; a be çanta, koca türküyü dinlettin, içinde telefon yoksa nerenden çıkarırsın bunca sesi.
     Ancak, kadın telefonu bulmakta kararlı. Eliyle çantayı bir kez daha yokladı. Hah, bu kez tamam, çantanın telefon için yapılmış bir de küçük gözü varmış; telefon bulundu.
     Bulunmasına bulundu da, bu kez de kapatma düğmesi aranıyor. Kıvrak oyun havası son çeyreğe dayandı dayanacak. Kadın bir umut, telefonu mübaşire uzattı:
-     Evladım, kapatıver şunu hayrına.
Ama olmuyor, o da bilmiyor:
-     Bu modellerden ben de anlamıyorum yenge.
Kadın çok zor durumda; önce davacı vekilinin sonra da davalı vekilinin yüzüne baktı “Bir hayır sahibi yok mu?” dercesine. Herkes kendini müziğin büyüsüne kaptırdığından ortalıkta hiç hayır sahibi bulunamadı.
     …
Kadın artık her şeyden, herkesten umudunu yitirmişti; o da dinlemeye başladı. O an yargıcın sesi müziğe karıştı:
-     Orta Anadoluuu…
Kadın bütün umudunu yitirmişti ya:
-     Yok, dedi yok, ortasına da kırk kere bastım. Susmuyor lanet olası!

av.mehmetonder@hotmail.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.



Mehmet Önder kimdir?

30. 11. 1959'da İzmir'in Bayındır ilçesine bağlı Furunlu Köyü'nde doğdum. İlkokulu köyde, lortaokulu Çırpı Mustafa Adanır Ortaokulu'da okudum. Bayındır Lisesi'nde bir dönem okuduysam da devam edemedim. Sonra radyo tamirciliği başta olmak üzere birçok işte çalıştım. Ege Tıp Fakültesi'nde memur olarak işe başladım. Buradaki on bir yıla yakın çalışmam süresinde önce İzmir Namık Kemal Akşam Lisesi'ni, ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. İlk Beş yılını İzmr merkezde, kalanını Bayındır'da olmak üzere yirmi iki yıla yakın bir süredir serbest avukatlık yapmaktayım. Evliyim, Alp Deniz adında sekizinci sınıf öğrencisi bir oğlum var.

Etkilendiği Yazarlar:
Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Muzaffer İzgü


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.