Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzım Hikmet |
|
||||||||||
|
Yaşamın Biyokimyasal Sırları, bugüne kadar okuduğum en zor kitaplardan biri idi ama iyi ki okudum, iyi ki okumuşum… Normalde iyi bir okuyucu önce kitapla sonra yazarı ile tanışır ama ben kitaptan önce yazarı ile tanıştım… İyi ki “Yaşamın Biyokimyasal Sırları” kitabın yazarı Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut ile tanıştım. Çünkü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut ile tanışmakla Malatya’mızın bir değeri ile tanışmış oldum. Prof. Karabulut Malatya’ya gönül vermiş, dahası emek vermiş, çalışma yapmış, ter dökmüş, göz nuru ve zihin emeği ile Malatya’mızın ismiyle müsemma kayısı ve kayısı çekirdeği üzerinden yaptığı deney ve araştırmalarla tıp dünyasına yeni mucitlikler kazandırmış. Yaşamın Biyokimyasal Sırları’nı okurken zorlandım çünkü bilimsel ve akademik bir çalışma… Daha doğrusu benim alanım değildi ama yeni yeni şeyler öğrendim Yaşamın Biyokimyasal Sırları’nı okurken… Prof. Karabulut, 149 sayfalık kayısı rengi kapaklı bu kitapta biyokimya ile ilgili temel bilgilerin yanı sıra kendi alanında yapmış olduğu araştırmaların, deneylerin sonuçlarını paylaşmış… Kitabın ilk sayfasında; “Ey Allah’ın kulları tedavi olunuz. Çünkü Allah yarattığı her bir hastalık için mutlaka şifasını da devasını da yaratmıştır. Ancak bir hastalık müstesna; O ihtiyarlıktır.” Tirmizi’den rivayet edilen bir Hadis-i Şerif ile başlamış… Okurken insanın kimyasını sarsan ve düşündüren bu hadis; okuyucuda daha çok merak sarıyor... Ondan sonrası; bir öğrenci gibi dalıp gidiyorsun kitaba… Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut ile tanışmakla Malatya’mızın bir değeri ile tanışmış oldum, demiştim çünkü Prof. Dr. Aysun Karabulut aynı zamanda Malatya İnönü Üniversitesi Biyokimya öğretim üyesi… Prof. Karabulut, kayısı çekirdeğinin üzerinden araştırma ve deney yapıyor. Deney hayvanlarında acı kayısı çekirdeğini değişik oranlarda vererek işe başlıyor. Ve yapılan deney sonunda kanserli hücrelerin öldüğünü, diğer taraftan ise sağlıklı hücrelerin yenilendiğini tespit ediyor… Böylece Malatya’mızın ismiyle müsemma olan kayısının yanı sıra kayısı çekirdeğinin de kıymetini ortaya çıkarmış oluyor… Bitmedi; İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, deney hayvanları üzerinde yaptığı bir başka araştırmayla, kükürtdioksit yakılarak elde edilen kuru kayısının sağlığa zararlı olmadığını ispatlıyor… Hani bugüne kadar yemekten ve yedirmekten hep çekindiğimiz kükürtlü kayısı var ya, meğer kükürtlü kayısı sağlığa zararlı değil, bilakis faydalı imiş… Bu müjdeleyici haber henüz yeni (Aralık 2015’de ) yansıdı basına… Haberde; “Dünya kayısı başkenti” olarak nitelendirilen Malatya’da, kükürtdioksit yakıldığı için sağlığa zararlı olduğu düşüncesiyle yurt içinde çok tercih edilmeyen, yurt dışında da kükürt oranlarına göre alınan kuru kayısıların İnönü Üniversitesinde yapılan araştırmayla sağlığa zararlı olmadığı belirlendi. Araştırmayı yürüten Prof. Dr. Karabulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk Gıda Kodeksi Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği'ne göre kuru kayısıda kükürtdioksit oranının 2 bin ppm ile sınırlandırıldığını, AB ülkelerinin bu oranın üzerinde kükürtdioksit bulunan ürünleri almadığını, ABD’nin ise 5 bin ppm’e kadar kükürt içeren, yılda yaklaşık 10 bin ton kuru kayısı aldığını söyledi. Deneyde farelerdeki antioksidan ve oksidatif stres düzeylerine baktıklarına dikkati çeken Karabulut, şöyle devam etti: “Bin, 2, 3, 4 ve 5 bin ppm’lerde kükürtdioksit verilen kayısılarda ve bu kayısıları yedirdiğimiz deneysel canlıların kanlarında ve serumlarındaki oksidatif stres düzeylerinde birbirlerinden farkı olmayacak şekilde güzel sonuçlar çıktı. Gün kurusu kayısının faydası biliniyor. Çalışmada da farklı ppm oranlarında kükürt ve gün kurusu kayısının faydalarını görmeye çalıştık. Antioksidan, oksidatif stres seviyeleri ve kanserle ilişkili DNA’yı etkileyen moleküllere baktık. Hücre ölümünün miktarını ölçmeye çalıştık. Bu aşamalarda farklı gruplarda ciddi farklılık olmadığını gördük. Diğer taraftan antioksidan olarak da baktığımızda birbirlerine yakın değerler çıktığını gördük.” Karabulut, araştırma kapsamında hazırladıkları raporu geçen ay düzenlenen 27. Ulusal Biyokimya Kongresi’nde bildiri olarak sunduklarını sözlerine ekledi.” deniliyor… Tekrar “Yaşamın Biyokimyasal Sırları” adlı kitaba dönecek olursak Yayım tarihi: 06/2015 Yazar: Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut Yayınevi: Nobel Tip Kitabevi ISBN: 9786053351443 Cilt/Sayfa Sayısı: 1 adet ciltsiz normal kapaklı / 150 sayfa Baskı Sayısı: 1
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Şevket Başıbüyük, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |