..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Ne elbiseler gördüm, içinde adam yok, ne adamlar gördüm sırtında elbise yok." -Mevlana
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar > serdar adem işler




2 Ekim 2017
Kuzey Irak'ta Referandum Senaryosu  
serdar adem işler
Kuzey Irak'ta yaşananlara şaşıranlara şaşırıyorum. Bu hikaye daha önce BOP adıyla yayınlanmıştı. Şimdi yapılan beyaz perdeye aktarılması...


:ABFA:
     Bütün tehdit ve uyarılarımıza karşın Kuzey Irak’ta referandum yapıldı. Kendisi de Yahudi asıllı bir aileye mensup olan Barzani ne yazık ki bölgede İsrail’e alan kazandırmak isteyen Amerika‘nın gazına gelerek telafisi mümkün olmayan bir hata yaptı. Bu aşamadan sonra olacakları kimse önceden kestiremez. Ok yaydan çıktı. BOP Projesinin son aşaması yürürlüğe girdi.
Bundan sonra her zaman yaptığımız gibi durumu zamana yaymaktan ve bir şey yapıyormuş gibi görünmekten başka seçeneğimiz yok. Eseceğiz kükreyeceğiz, ortalığı toza dumana katacağız her zamanki gibi, aslında hiçbir şey yapmamış olacağız. Bilmediğimiz bir yol değil ya…
Büyük depremleri takip eden artçı sarsıntılar gibi, bir iki güçlü iniş çıkıştan sonra bugün için esip kükreme kapsamında suya yazdığımız bütün söylem ve sloganlar belki ileride inkar edilmek üzere tarihin tozlu raflarına kaldırılacak. İnkar edilmese bile en azından unutulmak üzere. Bundan kimsenim kuşkusu olmasın. Sonuçta bu bölge sakinlerinin ne kadar balık hafızalı olduğunu ve ileriye dönük plan ve projelerinin beş on yıldan öteye ulaşmadığını gözden uzak tutmamak gerek.
     Bu arada kendimizi sorgulamaktan büyük yararlar elde edeceğimizi umuyorum. Bu konuda size yardımcı olmaya çalışayım. Mesela, Bağdat hükümeti dururken neredeyse bütün alışverişimizi yıllardır ve bütün dostça uyarılara karşın bölgesel hükümetle yaparken bu durumu fiilen kabul etmiş olmadık mı? Aynı şekilde Barzani ve sözde bayrağını protokollerde ağırlarken de kabullenmiştik bu oluşumu. Hatta bağımsız bir devletmiş gibi Erbil’e konsolosluk açarken aslında bağımsız muamelesi yapmış olmadık mı?
Dün kabul ettiklerimizi bugün reddetme huyumuz alışkanlığa dönmek üzere. Ve bu durum küresel politika açısından güvenirliğimizi olumsuz etkileyecektir.
1991’de ayrılıkçı gruplar Kerkük’teki nüfus, tapu ve mahkeme kayıtlarını yakarken müdahale etmemişsek Kerkük’te hak iddia etme şansımızı baştan inkar etmişiz demektir. Aynı şekilde 2003 yılında Amerika’nın yardım ve gözetimiyle Kerkük’ü işgal eden Kürt milisler başta tapu ve nüfus müdürlükleri olmak üzere tüm devlet arşivlerini yakarak yok ederken müdahale etmemişsek Kerkük’te hak iddia etme seçeneğimizi reddetmekte ısrarcıyız demektir. Daha neyin davasını yapıyoruz anlamıyorum.
Bu aşamadan sonra Kerkük’te Türkmen nüfus yüzde otuz deniyorsa, yapacak bir şey yok. Öyledir. Bütün bunları Saddam’ı devirenlerin karşısına çıkmak yerine sükut ile destek verirken düşünecektik. Canım o zaman dünya siyasi konjonktürü öyle istiyordu, biz de öyle yapmak zorunda kaldık diyerek kurtulamayız. Aynı siyasi konjonktür bugün de Kuzey Irak’ta bağımsız bir oluşum istiyor olabilir.
Üstelik yaşadıklarımızdan ders almamış olacağız ki, BOP Projesinin ateşli bir savunucusu olarak birden Suriye hükümetine cephe açıverdik. kendi akıl ve irademizle hareket etmediğimizi bütün dünyanın anladığının farkında değiliz. Bu da itibarımıza tahmin edemeyeceğimiz kadar zarar vermekte.
     Bağımsızlığa aşeren Kuzey Irak oluşumu yıllarca federasyon çatısı altında bölgede örgütlenirken bu gidişin sonucunda bağımsızlık olabileceğini nasıl olup da düşünemedik? Federatif yapılarda son durak bağımsızlıktır. Bu bir sosyolojik sonuçtur ve tarihte bunun birçok örneği bulunabilir. Ayrıca kendileri istemese bile kendi çıkarları için kullanabileceklerini anlayan güçler tarafından provoke edilmeye son derece yatkın bir durumdur.
     Bu arada birbirini tutmayan karar ve tavırlarımız yüzünden dış politikada güvenirliğimizi kaybetmek üzereyiz. Öncelikle bu konuya eğilmemiz gerektiği kanısındayım. Kuzey Irak meselesi bile bundan sonra gelir. Önünü sonunu görmeden soyunduğumuz bazı roller ve gerçekleştirdiğimiz eylemler yıllar sonra ayağımıza takılmakta.
Suriye rejimini diktatörlükle suçlarken Esedsiz bir Suriye’de ortaya çıkan anormallikler karşısında toprak bütünlüğümüzün tehlikeye gireceğini yıllar önce görecektik. Yine şii diye Bağdat hükümeti ile aramıza sınır koyarak diplomatik değeri olmayan Erbil oluşumunu desteklemenin sonucunun bağımsızlık talebine varacağını tahmin etmek zorundaydık. Bunları yapamadıysak, bu aşamadan sonra geçmiş olsun demekten başka yapacak bir şey kalmıyor.
     Müdahale etsek bile masa başında halledilebilecek, ileri görüşlü hamlelerle palazlanmadan sona erdirilebilecek meseleler yüzünden akacak kanın sorumlusu kim olacak? Bu cevabı bize değil ama Allah’a karşı nasıl verecekler?      
     
     



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Reza Aşkı Sarraf Sevgisi
İsrail Tekke ve Zaviyelere Güveniyor
Benim Beka Sorunum Pahallılık!
İsteyen Cehenneme Girmeyebilir
Öğretmen Performans Değerlendirme Sistemi

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sel Zararı Devletin Sorunu Değil
Zamlardan Hoşlanıyorum
Düğün Konvoylarına Düzenleme
Düğün Konvoylarına Düzenleme
Mülakat Sınavlarının Yarattığı Çöküntü
Sandıklar Neden Geç Açılıyor?
Şeytan Olmasa Ne Yapardık
Poşet Tepkileri Çok Komik
Hazreti Ömer Aday Olsa
Göreceli Doğru ve Yanlışlar

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Düğün Konvoylarına Düzenleme [Şiir]
Üniversite İstiyoruz [Öykü]
Bizim Mahalle [Öykü]
İftira [Öykü]
Nereden Tanışıyoruz [Öykü]
İndirim [Öykü]
Ebemizi Arayınız [Öykü]
Bizim Mahalle [Öykü]
Ben Kendimi Bizzat Vurdum [Öykü]
Kendini Arayan Kadın 1 [Roman]


serdar adem işler kimdir?

SADECE TEFEKKÜR EDİYORUM. AYRICA DÜŞÜNCEYİ YASAKLAYAN BÜTÜN İDEOLOJİLERE HAYRET EDİYORUM. ÖZGÜRLÜKTEN BAŞKA BİR BEKLENTİM VE AMACIM YOK.

Etkilendiği Yazarlar:
AZİZ NESİN TARIK BUĞRA YAŞAR NURİ ÖZTÜRK TURAN DURSUN


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © serdar adem işler, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.