Bazen evrende yalnız olduğumuzu düşünürüm, bazen de olmadığmızı. Her iki durumda da bu düşünce beni afallatır. -Arthur C. Clarke |
|
||||||||||
|
Vakit, anlayış, edep, saygı meselesi. Böyle sebepler olunca, insan hayatında herşey natamam kalır. Yarım yaşanır herşey. Bir diğer yandan, elinde olmadan "önden buyurun" modunda yaşamanın eksileri ve bunun doğurduğu çelişki inkar edilemez. Belki, biraz rahatlamak, jargon ile "kasmamak" gerekir. Belki , disipline edilen yaşam ilkelerine boş vermek gerek. Bazen, zoruna gidenleri yutkunmak çok daha kolay galiba. Dayanılmaz olan, insanların birbirilerini dinlemeden, anlamadan yargıya varmaları. Paylaşmak, düşüncelerin, hayatların benzer olmalarını gerektirmez. Paylaşmak, farklılığımızdan, birbirimizi tamamlamamızdan. Paylaşırken bazılarımızın ifade biçimi basit, bazılarımızın ağır edebiyat. Kimimiz hırçın, eleştiriye kapalı, kimimiz zor anlaşılır, hatta anlaşılmaz, kimimiz ise su duruluğunda şeffaf. İfadeler karmaşık olabilir, şifre çözücü ise : dinlemek, duymak, anlamak çabası. Gönül gözüyle bakabilmek. Kitaplar, filmler, motivasyon konuşmalarında mesajlar verilir, çokça. Başarılar, kahraman hayatlar, çaresizliğin çarelerinden bahsedilir. Kendimize, içimizdeki güce bakmaktan çok, onlara odaklanırız. Farklılıklarımızı kalem kalem silip "yetersizliğimizle" sınanırız. Ve yazılanın, çizilenin satır aralarında kendimizi bulmaktan ziyade bir başkasının düşünceleri peşine takılırız. Yanıbaşımızdaki gerçek dostu, yol arkadaşımızı görmezden, duymazdan gelecek kadar yaşanmışlığın kolaylığına kapılırız. Oysa, aklımızı terk etmeden, vicdanlı ve hür kalınabilir. Dem vurulan özgürlüğü sınırlarla çevreyelip kendimizi avutmasak... Dünya'yı sırtlamış Atlas misali hayatın zorluklarıyla başa çıkmak zor. Güzel olan şu ki, insan bunu tek başına yapmak zorunda değil. Belki sıradan bir hayatı olur, ara sıra tekdüzeliğinden şikayet etse de, önemli, çünkü o hayat kendisine ait. Her nasıl olursa olsun, zahmetsiz veya zor: gündoğumu, günbatımı, mevsimleri renkleriyle, duyguların hissettirdikleriyle, getirdikleri ve götürdükleriyle yaşanır hayat. Belki (en azından benim için) hayat yazmak gibi ; ana fikrin etrafında sayısız tur dönmek, kanatlanan düşüncelere yetişememek, ya da çalakalem uçmak... eylül
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © eylül, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |