Yüz kişinin içinde aşık, gökte yıldızlar arasında parıldayan ay gibi belli olur. -Mevlana |
|
||||||||||
|
Köftenin Profesörü burada. Bendeniz Araba Profesörü İsmail ya da Lahmacun Profesörü mesaisine burada başladı, artık lahmacunlara bayılacaksınız, hatta bayılmak ile kalmayıp parmaklarınızı bile yiyeceksiniz... Yani arkadaşım köftenin ya da kuru fasulyenin profesörü olsan ne, olmasan ne? Alt tarafı köfte işte, biraz bayat ekmek, biraz karabiber, kimyon kat, azıcık kıyma, al sana köfte... Doktora mı yaptın köfte üzerine, yardımcı doçent olup, sonra doçent olup, daha sonra mı köfte profesörü oldun? Tamam anladık iyi bir araba tamircisi de olabilirsin, çıraklık kalfalık, hepsini geçtin usta oldun, ama profesörlük mü; öyle kolay değil o işler. Bırak seni yine Hasan Usta ya da İsmail Usta diye ansınlar müşterilerin... Lahmacunun kıymalı pidenin profesörü de var. Kıymayı yapıştır hamura fırına at. Yani bilimsel bir şekilde mi atılıyor bu lahmacunlar fırına da yoksa biz bilmiyoruz. Kuru Fasulye pişirmenin kaç türlü çeşidi var ki kuru fasulye profesörü oldunuz. Doktora tezinizde ''Kuru fasulyenin insanlarda gaz yapmasının Sosyoekonomik etkileri.'' diye tez mi yazdınız da Kuru Fasulye Seçiciler Kurulu sizi Kuru Fasulye Profesörü yaptı... Şu meşhur Kemal Sunalın Şener Şen ile olan Tosun Paşa filminde ki anekdotta ''Seni ben paşa yaptım.'' diyor ya Şener Şen rahmetli Kemal Sunal'a... Bu da onun gibi bir şey Sayın Köfte, Araba, Lahmacun profesörleri... ''Sizi kim profesör yaptı acaba?'' Bırakın bu işleri artık, bırakın. Hak etmediğiniz ve çok çaba gerektiren unvanları, alan değerli akademisyen arkadaşlarımıza karşı da ayıp oluyor gerçekten. Her hangi dalda profesör olmak için insanlar bayan/erkek kırk yıl okuyorlar, dirsek çürütüyorlar, bu uğurda saçları beyazlaşıyor. Bu fahri profesör arkadaşlarımızda çok mütevazi gerçekten. Nereden mi anladım? Hiç unvanına Köfte Doçenti, Araba Doçenti, Lahmacun Doçenti yazan yok, varsa yoksa profesör... İyi ki bir de başına Ordinaryüs kelimesini eklemiyorlar. Çok mütevaziler canım, hem de çok...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |