Siz de görmüşsünüzdür, emeklilikte yaşa takılanlar ile bir de Kaşa takılanlar varmış... Bankalar coştu bu sıralar hem de ne coşma... Promosyon yarışı var. Gellll vatandaş gelllll! En kıyak promosyon bizde, biz bu işin kompetanıyız... Gelip de promosyon almayanları çok fena haşlıyorlarmış...

Hepitopu sekiz bin Dolar, ahhhh! Pardon dolar mı dedim, yuro muydu yoksa! Yok yok o da değil Atatürklü, Mevlanalı, Fatma Aliyeli, Yunus Emreli Türkiş Liralar... O emekli maaşı ve promosyonla girersiniz bir beş yıldızlı mı olur, artık altı yıldızlı mı, yedi yıldızlı mı bir otele, yiye yiye bitiremezsiniz o paraları...

Artık o parayla bir hafta mı desem, iki hafta mı desem, yoksa bir ay mı desem, ye ye bitmez o para be! Hem de ne para... Oldu ya o parayı Kaşta bitiremediniz hemen oradan geçin Meis’e ya da başka başka Yunan Adalarına, biraz da orada yiyin...

Oldu ya orada da bitmedi para, yani o sekiz bin lira... Sekiz bin lira deyip de geçmeyin ha! Kim kime veriyor bu devirde sekiz bin Törkiş Lira? Artanı ile de artık dolar mı alırsınız yuro mu alırsınız, vadeli mevduat mı açarsınız, orasını bilemem...

Ha oldu da Kaşı beğenmediniz, öyle sahil kenarından gezin dolaşın o promosyon ile... Kıyıdan kıyıdan bütün Türkiye’yi gezersiniz o promosyonla... Yalnız cep telefonlarınızın şarjını da mutlaka kontrol edin ki bitince paranız artık evlatlarınızdan mı istersiniz, yoksa yakın dostlarınızdan, akrabalarınızdan mı orası da size kalmış... Bir de sakın kaş yaparken göz çıkartmayın emi...