Bilmek kadar kuþku duymaktan da zevk alýyorum. -Dante |
|
||||||||||
|
Ali formalite niþanlanmanýn ritüellerini yerine getirme gereði yüzünden artýk her sabah kahvaltýsýný Caner ve Hatice Çaylý ile birlikte yapýyordu. Bu sabah yine kahvaltý için Çaylý otele gelmiþti. Caner Çaylý niþanlýlarý baþ baþa býrakmak için çay fincanýný alýp masadan kalktý. -Kahvaltýdan sonra seninle görüþmek istiyorum Ali. Lobide olacaðým. Ali kahvaltý salonundan çýkan Caner Çaylý’yý bakýþlarýyla takip etti bir süre. -Bir þey sorabilir miyim Hatice? -Elbette Ali. Neyi merak ettin? -Seni anlýyorum da baban, evde kahvaltý yapmaz mý? -2-3 sene öncesine kadar yapardý Ali. Burak’la karþýlaþmamak için evde kahvaltý ve akþam yemeðini býraktý. Þimdi ise annemle karþýlaþmamak için evde olabildiðince az bulunuyor. Annem seninle çalýþmamýzdan ve niþan haberinden aþýrý derecede rahatsýz çünkü. Babamýn söylediklerini dinlemiyor bile. Benimle ilgili merak ettiðin hiçbir þey yok mu? -Merak ettiðim çok þey var Hatice ama merak etmemeye çalýþýyorum. -Sebebini öðrenebilir miyim, sakýncasý yoksa tabi. -Kariyerin var, servetin var, ismin var. Benimle böyle bir oyuna niçin razý olduðunu merak ediyorum mesela. Her þey normalmiþ gibi davranýyorsun. -Dediðin gibi Ali. Kariyerim var, ismim var, servetim var. Ýnsanlar yýllardýr bu saydýklarýn için arkadaþ olmak istedi. Sen farklýsýn. Daha önce bana kimse seni tanýmýyorum, zarar görmeni istemem demedi. Senin için kariyermiþ, servetmiþ bunlarýn önemi yok deðil mi? -Haklýsýn Hatice benim için bunlarýn hiçbir önemi yok. Gelip geçici þeyler. -Görev için mi bu oyuna ses çýkarmadýn? -Görevim belli Hatice. Güvenliðinizi saðlamak. Baþka bir görevim yok. Aklýna baþka bir þey gelmesin. Farkýnda olman gerekir, kültür, örf ve dini olarak normal þartlarda da biz denk deðiliz. Bu denkliði görmezden gelerek kendimi kaptýrmak istemiyorum. Hala söylüyorum, ateþle oynuyorsunuz. Söndürmek yerine inatla ateþe odun atýyorsunuz. -Daha önce söylediðim gibi, söz konusu babamsa ateþe odun atarým Ali. Ne olabilir ki? -Canýnýz, servetiniz her þeyiniz, itibarýnýz tehlikeye girebilir. -Bahsettiklerin isteðim dýþýnda bana verilen þeyler deðil mi Ali? Hayat ve can Allah’ýn emaneti, itibar ve servet babamýn gayreti. Kendi kazandýðým hiçbir þeyi riske etmiþ deðilim. Senin camiayla gerçekte sorunun nedir? -Görev dönüþü arkadaþlarýmla tuzaða düþürüldük. Arkadaþlarým þehit oldu. Arkadaþlarým ailemdi. Bize tuzak kuranlarýn camiayla ortak olduklarýna dair elimde bilgiler var. Babana sorduðum Suphi hatýrýnda mý? -Evet suç örgütü lideri demiþtin. -Suphi yýllardýr camianýn emniyet ve istihbarat kanadý tarafýndan korunuyor. Bu Suphi ilk fýrsatta babana ve bana saldýracak. Tanýdýðým herkes baban gibi düþünüyor. Ýstihbarat için çalýþtýðýmý düþünen herkes bana saldýracak. Kendimi savunurum veya ölürüm. Senin bunlarla hiçbir alakan yok. -Sen? -Yýllarca askerlik yaptým. Asli görevim dýþýnda hiçbir görevi istemedim, verilen hiçbir görevi reddetmedim. Bu durumdan memnun muyum? Deðilim. Ýsteðim dýþýnda da olsa baban bana bir görev verdi. Görevimi yapacaðým. -Bana soðuk davranmanýn baþka özel bir sebebi yok yani. Helin mesela. -Helin’i tanýyor musun? -Biraz. Bazý açýlýþ ve davetlerde karþýlaþtýk. Samimi deðiliz. -Kiþiliði itibarýyla Helin Karaþahin arkadaþlýk yapýlacak biri deðil. -Anlamadým. -Birbirini tanýmayan iki kiþi eþit þartlarda ayný ortamlarda bulunur. Tanýþýr, konuþmaya baþlar bazen bu konuþmanýn devamý gelir. Helin’in bir süreliðine þoför ve korumalýðýný yaptým o kadar. Hayatýmda ona göre karar vermemi gerektirecek bir durum olmadý. Olacaðýný zannetmiyorum. Kendini tekrarlýyorsun farkýnda mýsýn? -Sen kendini tekrarlamýyor musun Ali? Habire ateþle oynuyorsunuz deyip duruyorsun. Bildiklerini anlatsana. -Bildiðim bir þey yok Hatice. Bazen her þey yolundadýr ama içinde bir huzursuzluk olur. Ben þu anda öyleyim. Ýçimde kötü bir þeyler olacakmýþ ve tanýdýðým insanlar zarar göreceklermiþ gibi hissediyorum. Tam olarak açýklayamadýðým hisler bunlar. Kendimi tekrarlamam bundan. Hayatta nefret ettiðim cümle ben demiþtim demektir. Hepsi bu. -O zaman sýradan insanlar gibi yapalým. Her þey normalmiþ ve bir þey bilmiyormuþ gibi. Akþam beni yemeðe götürür müsün? Ali sen bilirsin gibi baþýný sallar. -Baban beni çaðýrdý. Ýþim olmazsa seni tantuni yemeye götüreyim. -Tamam benim biraz iþim var ofise çýkýyorum ben. Haberleþiriz. Birlikte kalktýlar, Hatice bürosuna çýkmak için merdivenlere yürürken Ali lobiye geçti. Caner Çaylý lobide oturmuþ gazetelere göz gezdiriyordu. “Çaylý Holdingin veliahtý Hatice Çaylý’nýn niþanlýsý Ali Yýldýrým hakkýnda çeþitli iddialar dolaþýyor. Ýddialara göre Ali Yýldýrým tam bir maganda. Bekir Özayhan isimli mafya özentisi kiþiyle kanka olan Ali Yýldýrým bir süre önce çalýþtýðý çay bahçesinde gençlere ateþ etti. Ardýndan Bekir Özayhan ile sanayide bir tamirciyi basarak çalýþanlara saldýrdýðý ve paralarýný gasp ettiði iddia edilen Ali Yýldýrým meþhur babalardan sarraf Orhan Metin Karaþahin’in sahibi olduðu güvenlik þirketinde genel müdür olarak çalýþýyor.” Caner Çaylý gazeteyi hýþýmla kapattý. Ali’nin yaklaþtýðýný fark etti. Garsona iki kahve getirmesini söyledi. -Selamün Aleyküm Caner Bey. -Ve Aleyküm selam Ali. Otursana. Senden bir ricam daha olacak. Benim minibüsle bir yük daha götürmeni isteyeceðim senden. Görevinle alakalý deðil. Özel bir rica. Yapmak istemezsen anlar hoþ görürüm. -Hallederim Caner Bey. Acil mi? -Bu gün gitmesi lazým. Saat 5 gibi. Sapanca’da bir depoya gidecek. -Sorun deðil Caner Bey. Hallederim. Makbuz alacak mýyým? -Makbuz ve hesap cüzdaný verecekler. Yarýn senden alýrým. Ali garsonun getirdiði suyu içti. Köpüklü Türk kahvesinden dolu iki yudum aldý. -Saat 4 buçuk gibi burada olmaya çalýþýrým. Þimdi izninizle iþyerlerini gezeceðim. Ýyi günler. -Ýyi günler Ali. Ýyi çalýþmalar. Aracýna binerken telefonu çaldý.” Soner arýyor” -Alo. -Ali neredesin? -Çaylý otelden yeni çýktým. Hayýrdýr? -Bizim dükkana gelsene. -Tamam geliyorum. Ali on beþ dakika sonra Karaþahin Sarrafiyenin önüne vardýðýnda Soner Çakal kendisini bekliyordu. Yanýnda Orhan Metin vardý. Sigara içiyorlardý. Ali arabadan inip yaklaþtý. -Selamün Aleyküm Soner. Bir sorun yok deðil mi? -Yok Ali. Sorun falan yok. Dükkanlara mal götüreceðim beraber gidelim diye çaðýrdým. Bu sýrada elinde bond bir çantayla müdür Fevzi Bey dükkandan çýktý, çantayý Soner’e uzattý. -Ali’yle mi gideceksiniz Çakal? -Evet aðabey. Dükkanlardan mal istemiþler. Onlarý daðýtacaðýz. Atölyeye oradan da haddehaneye uðrayýp geleceðiz. Ali ve Soner arabaya binip uzaklaþtýlar. Þoför koltuðunda Soner oturuyordu. -Baþkasýnýn sürdüðü arabada yolculuk yapamýyorsun galiba. -Alýþkanlýk Ali. Baþkasýnýn sürdüðü arabada rahat edemediðim gibi, takip edilirsem de aþýrý rahatsýz olurum. Kötü anýlarým var. -Orhan Bey’in kaç dükkaný var Soner? -15 sarraf, 12 döviz bürosu, altýn atölyesi. Rafineri ve borsa ortaklýðý. Orhan aðabeyin hissedarý olduðu bir haddehane. Merkezdekiler hariç. Niye sordun? -Duyduðum kadarýyla holdingin ikinci belki birinci karlý þirketi olunca dükkan sayýsý çoktur diye düþündüm bir an. -Abdullah Bey kontrolsüz büyümeye karþý olduðu için Orhan aðabey fazla dükkan açmadý. Aðabey 15 yaþýndan bu yana piyasada, borsa ve rafinerinin ortaðý olduðu için fazla dükkana gerek yok zaten. Kontrol ve güvenliði kolay oluyor. -Abdullah Bey öngörüleri yüksek biri. -Öyledir Ali. 30 yýldýr kontrollü ve güvenli büyüme mantýðýyla çalýþýyor. Karaþahin Holding piyasanýn en güvenilir birkaç holdinginden birisi. Holdinge girmekle akýllýlýk ettin. -Bilerek girmedim Soner. Kader, kýsmet. Sen nasýl girdin? -20 seneyi geçti Ali. Orhan Bey’in yanýna çýrak olarak girdim. Orhan aðabey serttir. Abdullah Bey’in diðer çalýþanlarda olduðu gibi üzerimde çok hakký vardýr. 3-4 sene öncesine kadar vurdulu kýrdýlý iþlerimiz vardý. Artýk býraktýk. Kavgasýz dövüþsüz de çalýþýlýyormuþ. Her þeyin yerinde gitmesi bazen rahatsýz ediyor ama… -Rahatsýz etmeli zaten Soner. Her þeyin güzel gitmesi tedirgin edicidir. Fýrtýna öncesi sessizlik derler ya. -Haklýsýn Ali. Önceden farklýydý. Orhan aðabey fýrtýna gibiydi zamanýnda. Abdullah Bey böyle mafya iþlerini falan sevmiyor zaten. Orhan aðabeyden söz almýþ. Tüm iþlerini aileyle sýnýrlý tutmasý için. Aðabey yavaþ yavaþ uzaklaþtý. Baþladýðý gibi devam etseydi Ýstanbul’un yarýsý Orhan aðabeyindi þimdi. -Bence en iyisini yapmýþ Soner. Dediðin gibi devam etseydi þimdi ya mezarda veya cezaevindeydi öyle deðil mi? -Bu konuda sonuna kadar haklýsýn Ali. 20 yýlda çok delikanlýyý mezara koyduk. Bir o kadarý da ceza evinde. -Haydar aða gibi mi? Kör Haydar diyorsunuz ya. -Haydar Aða farklýdýr Ali. Raconu, geleneði olan eski zaman kabadayýlardan. Garip, gurebayý, mazlumu korur. Þimdinin mafyalarý gibi deðil. Ýstanbul’a ilk geldiklerinde Abdülkadir Aða’ya da Abdullah Bey’e de çok destek olmuþ, himaye etmiþ. Haydar Aða’nýn Abdullah Bey ve Orhan aðabey nezdinde büyük itibarý vardýr. Soner ve Ali dükkânlara bilezikleri altýnlarý teslim edip eski bilezikleri geri aldýlar. Atölyeye býraktýlar. En son haddehaneye uðradýlar. Ustabaþý kapýda karþýladý. Gülerek elini uzattý. Tokalaþtýlar. -Hoþ geldiniz Soner Bey. Hoþ geldiniz Ali Bey. -Hoþ bulduk usta. Ne var ne yok? -Ýyilik Soner Bey. Üç vardiya çalýþýyoruz. Ýþler iyi. Orhan Bey’le konuþtunuz mu? -Hangi konuda? -Ucuz hammadde konusunu. Soner’in sesi sertleþti birden. Israrlý insanlardan hazzetmezdi. -La havle. Bu konuyu amma belledin haa. -Konu nedir Soner? Ali’nin sorusuna ustabaþý cevap verdi. -Ali Bey piyasada ucuz hammadde satan tedarikçiler var. Bunlardan alýþveriþ yaparsak karýmýzý artýrýrýz. -Usta sen canýna mý susadýn? -Anlamadým Ali Bey. Neden böyle söylediniz? -Haddehane zararda mý? -Ýþlerimiz iyi Ali Bey. Güzel kar ediyoruz. -Sana maliyeti düþürüp daha çok kar edelim diyen oldu mu? -Olmadý Ali Bey. -Ýyiniyetli bile olsan bu konuyu gündeme her getiriþinde senin çaldýðýn veya çalmaya hazýrlandýðýn düþünülecek. Yaþamak istiyorsan patronlar bir þey söylemeden söylediklerini unut gitsin. Soner Ali’nin konuþmasýndan memnun kalmýþtý. -Aynen dediðin gibi Ali. Bana bak usta geçen gün dediklerini Orhan Bey’e ilettim. Ya çalýyor veya çalmaya hazýrlanýyor. Konuþtur, çaldýklarýný al. Göm dedi. Canýn kýymetliyse kendini öldürtme. Anladýn mý? -Anladým Soner Bey. Kusura bakmayýn. Unuttum gitti. Ali Soner’le dükkânlarý gezerken telefonuna gelen cevapsýz çaðrýlara bakmamýþtý. Küçük Aða’dan fýrça yiyeceðini biliyordu. Karaþahin Güvenliðin baþýna geçtiðinden bu yana üniformalý geziyordu. Niþan haberinin ardýndan üniformalý fotoðraflarý internette ve magazin sayfalarýnda yayýnlanmýþtý. Bu kendi adýna büyük bir hataydý. Sonu ölümle sonuçlanacak büyüklükte bir hata hem de. Üstündekinin özel güvenlik üniformasý olmasý bir þeyi deðiþtirmezdi. Kendisinin üniformalý halini hatýrlayan her hangi biri tüm operasyonu tehlikeye atmak bir yana pek çok kiþinin hayatýný tehlikeye atardý. Hele de bu kadar kiþi tarafýndan takip edilirken. Küçük Aða’nýn çaðrýsýný kabul etmemeye karar verdi. Saat 16,30 da Çaylý otele geldi. Caner Çaylý’nýn siyah minibüsüyle yola çýktý. Caner Çaylý’nýn söylediði güzergahý takip ederek minibüsün arkasýndaki dövizi Sapanca da verilen adrese teslim etti. Makbuz ve banka cüzdanýný teslim aldý. Minibüsü Çaylý Otel’in otoparkýna býrakýp evinin önüne geldiðinde eski model tuþlu telefondan Küçük Aða’ya görüþme saatini bildiren bir mesaj attý. Ali her zaman buluþtuklarý apartman dairesinin salonuna girdiðinde þaþalamaktan kendisini alamadý bir an. Salonda kendisini bekleyen Küçük Aða’nýn önündeki kül tablasý neredeyse dolmak üzereydi. Sehpanýn üstündeki çaydanlýk ta çay kalmadýðýný tahmin etti. Küçük Aða haddinden fazla gergindi. Öfkeyle patladý. -Böyle bir salaklýðý nasýl yaparsýn Ali! Ýki yýllýk emeði bir anda çöpe attýðýnýn farkýnda mýsýn? Ali birden cevap vermedi. -Özür dilerim Küçük Aða. Ne desen haklýsýn. Bir daha olmayacak. Ali’nin cevabýyla Küçük Aða týkandý, bir þey söyleyemedi. -Seni anlýyorum Ali. Gerçekten. Üniformamý çýkarýp istihbaratta göreve baþlayýnca sudan çýkmýþ balýk gibi oldum. Bazý görevlerde üniforma giymem gerekince ne kadar mutlu olduðumu anlatamam. Benim en azýndan üniformamý yeniden giyme umudum vardý. Senin böyle bir umudun kalmadý. Þu anda düþmanlarýnýn adýný saymak mümkün deðil artýk. Orhan Metin, Helin, Ýngilizler, Bedrettin Koç, Ali Abdullah’ýn ortaklarý, Bijon Suphi, en önemlisi de camianýn radarýndasýn. Özel güvenlik bile olsa üniforma giymek ne demek Ali? Ýki ay içinde bu kadar hýzlý yükselen herkes öncelikle gazetecilerin radarýna takýlýr. Bu kadar düþman tarafýndan takip edilirken yetmezmiþ gibi birde gazetecilerin takibi seni her an deþifre edebilir. Küçük Aða yeni bir sigara yaktý. -Operasyonu baþarýyla bitirmek veya yaþamak umurumda deðil Ali. Daha önce de söyledim sana. Yaþadýðýn felaketin ardýndan baþka bir zarar görmeni istemiyorum. Baþýna bir iþ gelirse inan bana çok üzülürüm. Bu güne kadar tanýdýðým kaç kiþiyi topraða verdiðimi unuttum. Seni topraða vermek beni yýkar. Dikkatli ol bu kadar emeði zayi etme. -Anladým Küçük Aða. Özür dilerim. Ama bir an kontrolümü kaybettim. O üniformayý üstüme giyince nasýl mutlu olduðumu anlatamam. Haklýsýn büyük bir hata yaptým. Dediðim gibi bir daha olmayacak. -Artýk daha dikkatli olman gerekecek Ali. Hareket alanýný kýsýtlamalýsýn. Beklemediðin bir yerde ummadýðýn biri seni tanýyabilir. Unutmadan Tufan Albay’ýn seni aradýðýný biliyorsun deðil mi? Ali duyduðu isimle gerçekten þaþýrdý. -Tufan Albay? Bizim Tufan Albay’mý? -Evet Ali. Komutanýn, öðretmenin Tufan Albay seni arýyor. Senin yanlýþ iþlere bulaþmandan korktuðu için faili meçhul infaz dosyalarýna ulaþmaya çalýþýyor. 31Aðustos’ta Þile’de savcýyla konuþmuþ. Birkaç gün önce de Baþsavcýlýk ’tan bilgi ve dosyalarýn sureti istenmiþ. Bunlarý içinde bulunduðun kafesi anlaman için söylüyorum Ali. Deþifre olursan seni infaz etmek için sýraya girecek çok insan olduðunu unutma. -Unutmam Küçük Aða. Ali aklýna geleni sorup sormamakta bir an tereddüt etti. -Helin’in pozisyonunu merak ediyorum Küçük Aða. Diyarbakýr’da infaz emrini veren Konsolos Muaviniyle, Selenay Baybora’yla konuþuyor. Sadece Alber’in sevgilisi deðildir diye düþünüyorum. -Bende öyle düþünüyorum Ali. Her þey mümkün. Tahmin ettiðin gibi Helin-Alber iliþkisinin cinsellikle sýnýrlý kalmadýðýný düþünmem için, çok fazla sebep var. Selenay Baybora’nýn beklenmedik þekilde Helin’e yaklaþmasý ilginç. Ýþ amaçlý yakýnlaþma gibi davranýp baþka planlar peþinde olma ihtimalleri yüksek bana göre. Selenay’ýn asistaný Ýngiliz istihbaratýna çalýþýyor. -Caner Çaylý’ya saldýrý yapýlacaðýný deðerlendiriyorum Küçük Aða. Sen ne dersin? Küçük Aða biraz düþündü. -Böyle bir ihtimal elbette ki var Ali. Ýçinde bulunduðumuz durumda zamansýz. Bir þeylerin tetiklemesi lazým. -Sapanca’ya yapacaðýn operasyonun sonucunu bekle mi diyorsun? Küçük Aða gerçekten þaþýrdý. Aval aval Ali’nin yüzüne baka kaldý. Bakýmlý, uçlarý hafifçe yukarý kývrýk býyýðýný parmaklarýyla sývazladý. -Bana ne zaman söylemeyi düþünüyordun? -Sapanca’yý nerden bildiðini söyleyecek misin Ali? Küçük Aða aklýna gelen þeye önce inanamadý. Bir anda gözleri parladý. -Yoksa? Ciddi misin? -Dün akþam Sapanca da bir depoya döviz transferi yaptým. Depoyu bildiðini varsayýyorum. -Tahmin ediyordum ama elimde bilgi yoktu. Ali gömlek cebindeki kalemi Küçük Aða’ya uzattý. Tükenmez kalem þeklindeki kamerayý Diyarbakýr yolculuðu öncesi Küçük Aða vermiþti. -Fazla bir þey yok ama belki iþine yarar. Küçük Aða kamera-kalemi kapar gibi Ali’nin elinden aldý. Cebine koydu. -Aslansýn sen Ali. Aslansýn! Sapanca’ya kimin için gittin? -Caner Çaylý savaþ baltasýný çýkardý Küçük Aða. Parayý bilerek benimle gönderdi. Bir gün önce de Arnavutköy tarafýnda bir köye para götürdüm. El koyarsýn diye bekliyordum. Yapmadýn. -Arnavutköy’den bahsetsene. -Ana yoldan köye kadar çok sýký güvenlik var. Adamlarda her türlü silah var Küçük Aða. Kale gibi bir ev. Operasyon zor, transfer olursa ancak yolda iþ biter. -Oda olur Ali. Hazýrlýklý olmak lazým. -Sapanca operasyonuna ben de katýlabilir miyim Küçük Aða? Küçük Aða göz ucuyla Ali’yi süzdü. -Sen yoksun Ali. Operasyon sýrasýnda senin göz önünde bulunman lazým. Ayrýca.. -Ayrýca? -Bu operasyonun seni eski günlerine döndürmesinden korkarým Ali. Bir üniforma az kalsýn tüm emeðimizi batýracaktý. Haber verdiðimde göz önünde bulun ki deþifre olma. Ali’nin morali bozuldu. Baþýyla onayladý. Küçük Aða haklýydý. -Komplo teorilerini pek bilmem ama Helin.. -Helin’e bir þey mi oldu? -Bir þey olmadý Küçük Aða. Pozisyonu hakkýnda ne düþünüyorsun? Küçük Aða biraz düþündü. -Helin’in operasyonlarda yetkili olduðunu mu düþünüyorsun Ali? -Baþta düþünmüyordum ama hem Selenay Baybora hem de Konsolos Muaviniyle görüþünce, bir de üstüne üstlük Alber’den çocuðu olunca. -Her þey mümkün Ali. Her þey mümkün. Helin 14 yaþýnda Londra’ya gitti. Kiþiliði geliþmemiþ bir çocuðun etkilenmesi son derece mantýklý. Konsolos Muaviniyle görüþtüðünü nerden biliyorsun sen? -Hulki takip ediyor. Fotoðraflamýþ. Ali Hulki’nin gönderdiði fotoðraflarý Küçük Aða’ya gösterdi. Küçük Aða fotoðraflarý kendi e postasýna aktardý. -Helin’i düþünmenin ardýnda baþka bir þey yok deðil mi Ali? -Yok Küçük Aða merak etme. Hatice Çaylý’yla niþan haberinin yayýnlandýðý gün yüzünü görmek istemiyorum diye bana trip attý. -Helin sana yakýnlaþmaya çalýþýrsa çok daha dikkatli olmalýsýn Ali. Kýskanç bir kadýn tahmin edemeyeceðin kadar çok tehlikeli olabilir. Caner’le nasýl gidiyor? -Ýyi birine benziyor Küçük Aða. Kültürlü ve samimi bir dindar olduðu açýkça belli. Camiaya giriþi ve finansör olmasýnýn bana göre tek sebebi inançlarý. Ýþ dünyasýnda dürüst ve güvenilir olarak tanýndýðýný duydum. Ama hayal kýrýklýðý yaþayan pek çok baba gibi kontrolden çýkmadýysa bunu da inançlý olmasýna borçlu olduðunu düþünüyorum. Kontrolden çýkmamak için beni maþa olarak kullanýyor. Adamý korumalýsýnýz. -Ýki sebepten dolayý þu anda böyle bir þey mümkün deðil Ali. Birincisi Caner Çaylý halen camianýn içinde olduðu için bunu yaparsak hayatýný tehlikeye atmýþ oluruz. Camiadan farklý bir hamle gelirse dediðin olur. O zamanda adam deþifre olur. Düþmaný artar. Dediðini yapmak için Caner’in bizimle baðlantýya geçmesi lazým. Bunu yapabileceði tek kiþi sensin farkýndaysan. Senden þüpheleniyor mu? -Etrafýmdaki herkes kadar Küçük Aða. Caner Çaylý’ya sizinle baðlantý kurmasý için yaklaþmam kendi adýma uygun olmaz diye düþünüyorum. Güvenini kazanýrsam kendisi baðlantý kurmak isteyebilir. Bilmiyoruz ama belki de baðlantý kurmuþtur. Doðrudan Müsteþara ulaþmasý mümkün deðil mi? -Olabilir Ali. Caner yýllarýn iþ adamý. Kendini deþifre etmeyecek baðlantýlarý mutlaka vardýr. Veya camiadan bir karþý hamle de bekliyor olabilir. Geliþen olaylara göre hareket edeceðiz artýk. Sana bir þey soracaðým Ali. Ali beklemediði bu cümle karþýsýnda afalladý. Küçük Aða ilk defa doðrudan bir þey öðrenmek istiyordu. -Buyur sor Küçük Aða. Bildiðim bir þeyse. -Senin kadar meraksýz bir adam görmedim Ali. Yýllarýn istihbaratçýsýyým. Bir þekilde istihbaratla çalýþan herkes aþýrý meraklýdýr. Öyle olmak zorundadýr. Mesleðin gereði. Ýki yýldýr bana doðru dürüst bir þey sormadýn. Sormadýðýn gibi bildiðim kadarýyla kendinde araþtýrmýyorsun. Gerçekten meraksýz mýsýn yoksa aþýrý kontrollü müsün merak etmeye baþladým. Ali gülümsedi. -Her ikisi de Küçük Aða. Meslek alýþkanlýðý diyebilirim. Yalnýzca yapacaðým iþe odaklanýrým. Lazým olmayan þeyleri merak etmem. Merak edip araþtýrsam da dile getirmem. Bazen aðzýndan çýkacak bir cümle hatta kelime her þeyi berbat edebilir öyle deðil mi? -Güzel bir mantýk ve haklýsýn Ali. Bunu nasýl baþarýyorsun? Yani meraksýz olmayý. -Meraksýz deðilim Küçük Aða. Merakýmý gözlemle ve okumayla gidermeye çalýþýyorum. Küçük Aða iki yýldýr ilk defa ýsrarcý olmak ihtiyacýndaydý. Cevap bekler gibi bakýnca Ali devam etti. -Hayatýmý gerçekte kimin söylediðini bilmediðim bir cümleye göre yaþýyorum Küçük Aða. Dünya bir gündür. Oda bu gündür. Ne dünüm ne yarýným var. Mülakata gittiðim gün bazý þeyler fark ettim. Helin çok þýmarýk ve þirretti. Orhan Metin aksine çok rahat ve umursamazdý. Para kaybetme anlamýnda. Tuðrul para hýrsýný hemen belli etti. Sonraki günlerde ilk düþüncelerimin doðruluðunu defalarca deneyimledim. Helin güç ve para kaynaklý þýmarýk ve þirret bir kiþiliðe sahip. Sebebini tam anlamak mümkün deðil. Bence oturmuþ bir kiþiliði yok. Ýki kültür yani doðu ve batý arasýnda kalmýþ gibi. Bu tip insanlardan korkmak gerekir diye düþünüyorum. Orhan Metin aþýrý kendine güvenli süper egolu biri. Kapitalist iþ adamý profili gösterse de bazý prensipleri var. Ali Abdullah’a saygýsý ve ailesine verdiði önem gibi. Bu bakýmdan gelenekçi. Tuðrul Ercan bildiðin gibi. Para hýrsý yüzünden baþýný belaya soktu. -Bunlarý iki ay içinde öðrendim diyorsun yani? -Evet öyle diyorum Küçük Aða. En önemli özelliðim insanlarý olduklarý gibi kabul etmektir. Kabul etmek derken yanlýþ anlama, hainler cezalarýný çekmeli. Aslýna bakarsan tüm insanlar eksikliðini hissettikleri duygularýný tatmin etmek için çabalýyor. Yaþadýklarý ortam da bu çabayý tetikliyor. Bence… -Bu ayrýmý yapabilmek çok önemli. Herkesin insani zaaflarý vardýr. Önemli olan bu zaaflarý nereye kanalize ettiðin. -Zaaflarýmý görevime kanalize etmeye çalýþýyorum Küçük Aða. Bilmiyordum kelimesinin önemini yitirdiði günümüzde akýllý insan eylemlerinin bedelini baþtan kabul etmiþ demektir öyle deðil mi? Operasyonumuz için söylemem gerekirse piþman olan piþmanlýðýný ispat etmeli. Veya cezasýný çekmeli. -Doðru mantýk, doðru çözümleme ve gözlem Ali. Sen gerçekten iyi bir görev adamý ve iyi bir insansýn. Böyle devam et.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © MUSTAFA ESER, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |