Aşk eski bir masaldır ama her zaman yepyenidir. -Heine |
|
||||||||||
|
Hayaletin kıyafetleri oldukça fiyakalıydı. Eski hırpani görünümlü kravat yerini parlak gri bir kravata bırakmıştı. Takım elbisede birkaç yüz yıl boyunca içindeki herif sokaklarda dilenmiş gibi değilde, sanki son birkaç senedir sokaklara düşmüş gibi görünüyordu. Onun olup olabileceği en fiyakalı hallerden biriydi herhalde. Hayalet dadandığı evi de değiştirmişti artık. Bir yenilik arayışı, bir kendini yenileme halleri vardı üstünde. Yeni dadandığı ev sadece içinde diziler filmler çekilen, insanların yaşamadığı bir evdi. Çekimler de genelde en üst çatı katında değil de, bahçede, giriş katında, üst kattaki odalarda çekiliyordu. Bu da hayaletin hem hayat dolu kalmasına, hem çekim ekiplerinin neler yaşadığına, neler konuştuğuna şahit olmasına, hem de rahatsız edilmeden ve kimseyi de rahatsız etmek zorunda kalmadan fiyakalı bir evde yaşayabilmesini sağlıyordu. ‘‘ Geçen sezonda neler oldu, isimsiz ruhları tanıdık. Bazılarını. Bir de benim kişisel hikayeme odaklanmak zorunda kaldık. Millet ünlenir olmayan akrabaları bulur eder, biz ünlendik katilimiz peşimize düştü ‘‘ Cebinden tuhaf bir şey çıkardı. Ağzına götürdü ve birkaç saniye sonra ortalığı dumana boğdu. Aslında buhara. Hayalet elektronik sigaraya başlamıştı. ‘‘ Bu öksürtmüyor ‘‘ dedi. Buna başladığı birkaç aydır eskisine nazaran kendisini daha genç daha hayat dolu hissediyordu. Görüntüsü eski transparanlığından, eski silikliğinden uzak biraz daha cilalıydı belki de bunun sayesinde. ‘‘ Her tuttu diye devam eden hikayede, bir önceki hikayede işlenen formüllere yaslanılır. Bu durumda iki ayrı handikap arasında gidip gelmeye sebep olur. Ya takipçiler sıkılır, ya da sıkılmaz ve formül işlemeye devam eder. Sıkılma durumunu düşünenler de tabii ki yenilikler katarlar. Bu da işleyen formülü sulandırır. Bu durumda iki dünya arasında sıkışıp kalmış olan abiniz de tabii ki iki formül arasında sıkışıp kalarak ortaya karışık bir şeyler anlatacak. ‘‘ ‘‘ Takip edin derim, geçen sezon anlatmayı çok istediğim bir hikaye vardı, bazı kişisel meselelerin araya girmesi sebebiyle anlatamamıştım. O hikayeyi… ‘‘ Sanki heyecanı biraz sürüklemek ister gibi cümle arasına es verdi. Elektronik sigarasından dumanladı ve manidar manidar üfledi. ‘‘ anlatmamaya karar verdim. Demek ki kısmet değilmiş ‘‘ Son cümlesiyle birlikte mezarlıkta yürümeye başladı. Bir tabelanın önünde durdu. ‘‘ 04897 ‘‘ ‘‘ Bu mezarda gençler, kim yatıyor biliyor musunuz? ‘‘ Sırıttı… ‘‘ Hiç kimse ‘‘ ‘‘ Kayıtlara göre bu mezarda bir zamanların büyük dolandırıcılarından birisi yatıyor. Tabi yaptıkları yüzünden, mağdur ettiği insanlar ve aileleri yüzünden bu adamın ailesi de bu ülkede tutunamaz olmuş ve kaçmışlardı. Bu arkadaş da hapishanede öldüğünde tabi sahip çıkan olmadığı için kimsesizler mezarlığına gömüldü ‘‘ Hayalet dumanlayıp duruyordu bir iki cümlede bir, normal sigaraya göre çok daha fazla çekiyordu. Elektronik sigaranın ışığı yanıp yanıp sönmeye başladı bu arada. ‘‘ Tabi bu herkesin bildiği ve gerçek sandığı hikaye ‘‘ Mezarın toprağını sevdi. ‘‘ Asıl gerçek bu mezarda kimse olmadığı ‘‘ ‘‘ Peki öldüğünde bu adama ne oldu? ‘‘ Elektronik sigaranın şarjı bitti. Bozuntuya vermeden cebine koydu. ‘‘ Valla kulislerde duyduğuma göre Azrail’ e rüşvet vermiş kurtulmuş. Şaka bir yana ( kimse gülmemişti zaten ) gerçekte olan şu. Bu arkadaş, hapishane doktoru ve iki gardiyan şu anda ülkede değiller. Gerçek olan bu. ‘‘ Arada eli ağzına gidip gelip duruyordu. Hayalet aranıyordu. ‘‘ Huelva dalar şu anda. Akdeniz’ de güzel bir sahil, cennet koylar vs vs. Ey para sen nelere kadirsin. Kaldırdığı paralardan ciddi rüşvetler ödeyererek satın aldığı insanlar sayesinde bizim dolandırıcı bir güzel kendine ölüm tezgahladı, sonra buradan uçtu gitti. ‘‘ ‘‘ Gerçeğin size söylenen değil, sizin araştırıp kazıp çıkardığınızdan ibaret olduğunu unutmayın. ‘‘ Hayalet anlatıma ara verdi. Küfürler havalarda uçuştu, bir de elektronik sigara. Sonra bir yerlerden bir yerlerden tekelin hayaleti geldi, 2-3 paket en eski sigarasından aldı. Yaktı ve yüzündeki rahatlama bir an için sanki varoluş amacını bulmuş ve artık huzura kavuşacakmış, aramızdan ayrılacakmış hissi verdi. Ama o kadar kolay değil tabi. Gidemedi… ‘‘ Buraları keselim ‘‘ ‘‘ Burada kim mi yatıyor, hiç kimse. Ama şunu biliyorum ki, bu adamın yıkıp dağıttığı ocaklardan birisi dün tamamen söndü. Maddi sıkıntılara daha fazla dayanamayan, derdine polisten devletten çare bulamayan, kaptırdığı paraları geri alamayan bir kişi daha geçen gün intihar etti. Ardında 2 çocuk ve bir intihar mektubu bırakarak. ‘‘ Hayalet sigarasına kavuşmanın ve nikotinsiz geçen günlerin sonunda nikotine kavuşmanın keyfiyle hafif kafa olmuş gibi konuşuyordu artık. ‘‘ Bu bölüme tam hazırlanırken haberi aldığım için belki benimle konuşur diyerek mezarını ziyarete gittim, ama konuşmadı. Sadece tek bildiğim o mezarlıktan hıçkırık sesleri geldiğiydi. Ölüler ağlamaz sanmayın, bazı kederler, bazı acılar sizi öbür dünyaya kadar takip edebilir. ‘‘ Biten sigaranın ateşiyle yenisini yaktı, bu arada da tamamen mizacı değişti. Artık öfkeliydi. ‘‘ Peki normalde bu mezarda kimsesiz kimsesiz yatması gereken arkadaşımızın akıbeti ne oldu? Ben yargıç değilim, infazcı da hiç değilim. Peşine düşecek değilim. Hiç kimse birkaç telefon edip o civarlardaki lanetlenmiş Endülüs hayaletlerine bilgi uçurduğumu iddia edemez. Bakın gençler çok net söylüyorum ki bana bazı ithamlarla kimse gelmesin, instagramda dm atıp durmasın. O kişilerin paralarını yiyemeden Endülüs Hayaletleri tarafından çarpılmış olması ile eğilip bükülüp akıl hastanelerine yatırılmaları ile, orda o akıl hastanesinde ölen delilere ait hayaletlerin akşam yemeği olmaları ile alakalı benim bir payım olduğunu kimse iddia edemez. Buradan hodri meydan diyorum, iddia eden ispat etsin, çıkarsın göstersin ‘‘ Çirkin çirkin gülümsedi. ‘‘ Bu nihayete ermeseydi işler, ortada anlatılacak bir hikaye olmazdı. Sadece dram, üzüntü ve acılar. Ama her hikaye tatmin edici bir son ister. Bu sezon her bölümde sizi tatmin edeceğime emin olabilirsiniz ‘‘ Son cümleyi beğenmemişti, bunu keselim dedi. *** Hikayesini bitirince evine geri döndü. Artık eskisinden daha da yalnızdı. Kimse yazmıyordu artık gruptan, hepsi amaçlarının sonuna ermiş, huzura gitmişti. Bizim hayalet ise burada kalmaya devam etmek zorundaydı, ta ki amacını bulana kadar. Kimsesizler mezarlığı şu anda mevcuttan 1 nüfus eksik. Bir firari var… Onu nasıl bulacağını bilmiyordu. Katilin diğer kurbanları bunu düşünmediler, bencilce ondan kurtulmak için tanıdıkları bildikleri en lanetli ruhlardan birisini uyandırdılar. Bu yaptıkları aynı bebek sevmeye giden misafirlerin bebek uyuyorsa eğer onla oynamak için çaktırmadan yanağını sıkmaları gibiydi şöyle bir düşününce. Misafirlik biter, çeker giderler. Uyuması gerektiği zaman uyandırılıp şımartılan çocukla mücadele etmek de anne babasına kalır. ‘‘ Ben şimdi anne miyim, yoksa baba mıyım acaba ‘‘ diye düşündü boş boş. Tek bildiği şu an küçük kız mezarlıkta değildi, oynamaya gitmişti. Onun oynadığı yerlerde oyun arkadaşı Azrail’ dir. Belki bir oyuncak bebeğin içine girmiş çocuğun birini korkutup ailesini katletme derdindeydi, belki de yeni bir ailenin taşındığı eve dadanıp evin babasını delirtip ailesini katledeceği bir cinneti planlıyordu. Belki de bir köşede ip atlıyordu. O deli ruh her şeyi yapıyor olabilirdi şu an, hayalet ise sadece sigara içip düşünüyordu. Nasıl, onu nasıl geri getireceğim? Kimsesizler mezarlığı içinde yatanlar dahil hiç kimsenin hoş gelmeyeceği bir yer. Bu net. Demekle oluyor mu sen söyle… Kimsesizler Mezarlığına Hoş geldin…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Erdem İlker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |