Bir deliyle aramda tek bir ayrım var. Ben deli değilim. -Salvador Dali |
|
||||||||||
|
Kimsesizler mezarlığının metruk hayaleti olan biteni keyifle izliyordu. Ama çaktırmadan. O gövde gösterisi yapar gibi mezarlarından fırlayan, küçük kızın çağrısına yanıt veren ve bir süredir ortalıkta dehşet saçan hayaletlerin hepsi şimdi sinmiş, bulundukları yerlerden yaka paça getirilmiş ve çıktıkları mezarların başlarında yanlarında onları zapt eden Vlad’ ın askerleri / köpekleri vardı. Her şeye sebep olan seri katil ise aynı şekilde zapt edilmiş ve Vlad’ ın ayaklarına kapaklandırılmıştı. Vlad hepsini tek tek süzüp inceliyordu. Parmağı ile 2 ruhu işaret etti adamlarına. Onları yanına istedi ve getirildiler. Diğerlerine yapılacakların yapılması için başı ile işaret verdi… Adamları önce kimsesizler mezarlığının mahzunlarını usulca çok hırpalamadan, onlara istikamet vererek mezarlarına yönlendirdi. Kimisi ister, kimisi ise istemez şekilde çıktıkları kabirlere tekrar gözlerini yumarak girdiler. Askerlerinden görevi yerine getirenler Vlad’ ın ardında tek sıra halinde yerlerini aldılar. Sıra diğerlerinin görevlerine geldi. Vlad yine başını yukarı kaldırıp indirerek komutu verdi. Bunun üzerine son bir mücadele verip o mezara girmek istemeyen hayaletler çırpınmaya başladı ama Vlad’ ın köpeklerinin hayaletleri onlara göre çok daha iradeli çok daha güçlülerdi. Vlad muazzam bir hız ile birkaç saniye içerisinde tüm mezarlara tek tek yansıyıp her birisini o lanetli kılıcı hayaletlerin boyunlarından sanki canlılarmış da kelleleri varmış da onları vuruyorlarmış gibi içinden hızla geçir. Bu darbeyi alan hayaletlerin ise gerçekten de kafaları koptu ve suretleri insan suretinden şekilsiz birer gri ışığa dönüştü. Mezarlarının üzerine yapışkan bir çamur gibi döküldüler ve toprağın içine sızıp yok oldular. Vlad hayaletleri bile öldürmeyi, onların benliğini yok edip geriye aynı o Rum Yetimhanesindeki yitip gitmiş ruhlar gibi bir hale dönüştürmeyi başarıyordu. Kimsesizler mezarlığının hayaleti bu sahneyi dehşet içerisinde izledi. Ruhu bile öldürmek… Bir sigara yaktı. Bir katliamdı yaşanan. Ruhların katliamı. Öldükten sonra bir daha ölen ve bilinçleri yokluğa karışan hayaletlerin geriye kalan enerjileri mezarlarına akarken Vlad ayaklarına kapandırılan kadına dikkatini yöneltti. Her şeyin sona erdiği andan dönüş yaşayan ve özgürce ölüm kusmaya devam ederken birden kendini burada Vlad' ın hayaletinin ayaklarının dibinde bulan kadın vakur bir şekilde engelleyemediği kaderine kavuşmayı bekliyordu. Vlad kadını koltuk altlarından tutarak ayağa kaldırdı ve ona bakmaya başladı. İyice ve iyice baktı. Ruhsuz ruhunun karanlık dehlizlerinde dolaştı iradesi. Kadının kendisinin bile henüz keşfetmediği, hiç ışık görmemiş kuytularında yatan karanlığı özümsedi ve sonrasında da gözlerini heves ve hayret ile açtı. Kadının dudaklarına yapışması hemen o saniye oldu. Metruk 2 iğrenç hayaletin meşk etmesini izliyordu bir an için sanki. " Noluyor lan amk " derken sigaranın dumanı boğazına kaçtı tıksırdı. Vlad metruğa dönüp " bu çok özel bir şey bunu da kendime alıyorum " dedi. Kadının hayaleti bunu duyunca gülümsedi ve metruğa baktı. Bir kez daha onu yenmiş olmanın keyfi vardı bakışlarında ta ki Vlad ikinci öpücüğünü dişleri ile kadının boynuna verip orayı parçalamaya başlayana kadar. Sanki avını yakalamış sırtlan gibi kadının hayaletin boynunu parçalayıp ruhunu içiyordu. İçtikçe büyüdü sanki ama boyutu aynıydı esasında, görkemi artıyordu. Köpekleri de bu sahneyi zevkle izliyordu. Metruğun keyfi tekrar yerine geldi. Tam ve katıksız, geri dönüşsüz geri dirilmesiz net bir yok oluşa sürüklenen katilini izlerken sigarasından son fırtını çekti. Vlad kadının hayaleti ile işi bittiğinde ondan geriye balçığımsı parlak bir jel gibi bir şey kaldı ellerinde. Gözleri kapalıydı, içtiği enerjinin ve gücün tadını sanki damağında gezdiriyor gibiydi. ‘’ bu harika be ‘’ dedi. Gözlerini açtığında içindeki yangınlar daha da harlanmış, daha da korkunçlaşmıştı. Tebaa’ sı bile bu görüntüden pek haz etmedi. Ona itaatlerinin ardındaki en büyük motivasyonlarından birisi öldükten sonra bile ondan korkuyor olmalarıydı. Daha da başlarına ne gelecekse ? Vlad muazzam bir hızla kimsesizler mezarlığı firarilerinden ayırdığı diğer iki hayaleti de aynı seri katil kadının hayaletine yaptığı gibi boyunlarından ruhaniyetlerini parçalayarak ve içlerindeki iradeyi içip geriye bir balçık bırakarak tüketti. Hızını almıştı. Metruğun üzerine doğru yürümeye başladı. Eli kılıcının kabzasındaydı. Hayalet ise oturduğu yerden istifini bozdu ve ayağa kalktı. Dimdik durmaya çalıştı. ‘’ İki şey olabilir ‘’ diye geçirdi içinden. ‘’ Ya beni de içecek, ya da fedaiye gidelim artık diyecek. ‘’ İkisine de hazırlıklıydı. Vlad yaklaştı ve elini uzattı, tokalaşmak istermiş gibi. Metruk da elini uzattı. Vlad hayaletin elini tuttu ve sıktı. ‘’ Benim burada işim bitti, artık gidelim ‘’ dedi. Hayalet rahat bir nefes verdi. ‘’ Daha bitmedi Vlad, daha elebaşları var’’ Elebaşları küçük kız gökyüzünde biraz yukarılardan olayları kikirdemelerle izliyordu.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Erdem İlker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |