Eğer bir kelebeği sevebiliyorsak, tırtıllara da değer vermemiz gerekir. -Antonie de Saint-Exupery |
|
||||||||||
|
Gözlerimin önünde daha dün gibi beliren oysa, ruhumun derinliklerinde yıllardır çekip gitmiş hissini uyandıran kadınımın, tamamıyla benden kopuşunun üzerinden tam dört ay geçti. Tanrı'nın kulunun terk etmesi kadar ağır bir ayrılık oldu bu terk ediş. Kocaman bir yara açıldı yüreğimde ve gün be gün irin toplamaya başladı. Yakında kurtlanır da; O'nun elleri dokunmazsa. Yaşamı anlamlaştıran sevgiydi ve sevgiyi en yoğun şekilde kendisine sunmak istediğim kadınımdı benim için. Hiç dağılmayacakmış gibi üzerinde uzandığımız, mavi bir teni okşayarak kayan kar beyazı bulutlar gibiydi sevgimin bana duyumsattıkları. Tüm kaygılardan, kederlerden, üzüntülerden ve yüreğime is yapmış acılardan söküp uzaklaştırırdı benliğimi. Kadınım, yaşamım boyunca sahip olduğum ve olabileceğim yegane güzelliğin karşıma çıkmasıydı; o iremsi tadın -kendisinde- bana sunulmasıydı; tarifi imkansız hazları keşfetmek için varolmanın gerekliliğinin bir kanıtıydı. "Yaşamak güzel şey," diyenleri haklı çıkartan bir gerçekti. Sadece sevinç vardı O'nlu ilk zamanlarda. Gülünecek, kahkaha atılacak yığınla konu vardı. Renkler daha canlıydı onunlayken, sular daha berrak. Boyum bile uzardı, el ele tutuşup yürüdüğümüz anlarda. Güneş, bulutlardan sıyrılmaya görsün, yeryüzü apak olurdu; gün bize gülümserdi adeta. Yağmur başlasaydı çiselemeye, doğa en güzel melodilerinden birini bahşediyor gibi gelirdi. Kar taneleri O'nun saçlarını süslediği an, masallardan çıkan peri kızı olurdu gözlerimde. Öyle ki, O'nunlayken, doğadaki her devinim, yaşamsal güzelliklerin birer yansısıydı. Yokluğunu bilmediğim zamanlarda varlığıyla tanışınca, ilahi bir gücün yaşamsal ödülü gibi zerk oldu her hücreme; iksirli bir bulut gibi kaplandı tüm dünyama. Kapalı bir dehlizden ışığa uzanmıştım; dehlizde olduğumu fark ettiren, O oldu. Tam boğulacakken, havayla tanışmıştım; suda çırpındığımı fark ettiren, O oldu. Yüreğim ayaza tutulmuşken, parmaklarının sıcaklığıyla ısınmıştım; parmak uçlarındaki sıcaklıkla donmak üzere olduğumu fark ettiren, O oldu. Bundandır ki, varlığımın tüm sebeplerine teşekkürlerimi sunmuştum. Şimdi, yokluğunun etimi dağlatan acısıyla başbaşayım. Tenim közde eriyor gibi ve yine de üşüyorum. Çekip gitmesini, değerinin farkına varmak olarak mı, yoksa yaşamsal getirilerin bir sonucu olarak mı, algılamalıyım? Üzerime gelen şampanya renkli odamın duvarları her ikisinin de doğru olduğunu, birbirini tamlayan iki yarımın olduğunu hatırlatıyor bana. Ve aklıma ilk gelen, yaşamın benimle oynadığı, kaybetmenin acısını tatmanın gerekliliği ve beklemenin sancısıyla kıvranarak iremsi tatların bedelini ödediğim oluyor. Ve kimselerin tatmasını istemediğim bu ağrıların, sancıların, belki de düşüncelerimin ulaşmak istediği hedefler olduğu hissine kapılıyorum. "Galiba istediğim için oldu," diye geçiriyorum. Eğer öyleyse bile, bir an önce bu işkencenin bitmesini umuyorum. Biliyorum, bazı olmuşlukları telafi mümkün değil. Gerisin geri dönüşü sağlanamaz kimi yapılmışlıkların. Ama duyguların mantık aramadığını da biliyorum. Bundandır ki, istetmeden duramıyor yüreğim. Gece sancılarım da olsa bunu isteten.. evet.. O'nu.. kadınımı istiyorum. Çünkü, yokluğunda, engeller tanımayan bir güçle O'na sevgi beslediğimi şimdi daha iyi anlıyorum.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © A.Latif İRVEN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |