|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katýlýmý |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
21 Kasým 2003
Ataþ Bana Ne Dedi?
ömer akþahan
Kim derdi bana, bir gün þu karþýmda kafasýný kaþýyýp duran Ataþ’ la sohbet edeceksin. Kesin inanmazdým doðrusu... Hayat ne sürprizlere gebe! |
|
Ataþ Bana Ne Dedi? Ömer Akþahan Kim derdi bana, bir gün þu karþýmda kafasýný kaþýyýp duran Ataþ’ la sohbet edeceksin. Kesin inanmazdým doðrusu... Hayat ne sürprizlere gebe! Oysa onu yýllarca ne kalýn dosyalara iliþtirmiþtim. Bazen de sýkýldýðýmda hýrsýmý ondan alýr, dümdüz yapýp kullanýlmaz duruma sokardým. Onunla öyle uðraþýrken kimbilir ne kadar caný yanýyordu da, ben duymazlýktan geliyordum. “Ataþ bu, ne zaman, ne yapacaðý belli olmaz!” demiþ, atalarýmýzdan Willi Van der Kerkof. O, þimdi karþýmda, köþesinde akþamdan kalma bir bakýþla bana bakýyor. Ah! Kafasýna þimdi de bir AKP ampulü düþtü. Tam da bana bir þeyler söylemeye hazýrlanýrken. Ampulün acýsýndan olsa gerek, gözbebekleri yerinden fýrlamýþ, bir aþaðýya, bir yukarýya bakýp duruyor. Konuþ benimle Ataþ, n’olur! Anlat bana geçmiþini. Seni keþfeden kim? Onu baþýma taç edeceðim. Bugünler toplum olarak üst üste büyük acýlarla sarsýldýk. Yüzlerce yaralý ve onlarca ölü sokaklarda. Toplumsal haykýrýþlar, lanetlemeler herkesin dilinde. 21. yüzyýlda insanlýk bu belanýn üstesinden nasýl gelecek? Ömrümüz olursa görürüz. Yazýsýný günlük tüketmek zorunda olan köþe yazarlarý, konuyu uzun uzun ele alýrlar. Hoþ bu ülkede köþe yazarlýðý da tartýþýlýr öyle kiþiler var ki, insanýn inanasý gelmiyor. Onlarý o köþelere oturtanlarýn bilimsel bir ölçüsü var mý acaba? Ancak bilinmesi gereken bir þey varsa; o da, bu olaylar karþýsýnda toplumsal cinnet geçirmeye gerek yok. Hayat her þeye karþýn akýp gidiyor. 11 Eylül 2001’de Bergama’daydým. Yanýmda iþ arkadaþým Faruk. Bütün gün o okul senin, bu okul benim koþturup durduk. Açlýðý dahi aklýmýza getirememiþtik. Sonunda yorgun düþüp, ikindileyin lokantaya kendimizi zor attýk. Karþýmýzda açýk bir Tv. Ekranda gördüðümüz manzara karþýsýnda donup kaldýk. Bir uçak gökdelene giriyor, ardýndan da çýkýyordu. Bir bilimkurgu filmi seyrediyorduk sanki. Spikerin heyecanlý anlatýmý karþýsýnda, bu kez, “Tamam” dedik, “Üçüncü dünya savaþý baþladý!” O gün canlý yayýný ömrüm boyunca unutmam olanaksýz. Gazetede HSBC bankasýnýn durumunu görünce, “Bu da bizim 11 Eylül’ümüz!” demekten kendimi alamadým. Durum sanýldýðýndan da korkunç olsa gerek. Hayat bir tiyatro ve her gece perdelerini açýyor bizlere. Ne kar, ne yaðmur ne de boran dinlemiyor. Hiçbir þey onu yolundan çeviremedi bugüne deðin. Herkes bu sahnede kendi rolünü oynamak zorunda. Yönetmeni kim, baþrol oyuncusu kim olacak? Hayata dair aklýma gelen binlerce soru var ama kim onlarý yüklenecek? Bugün istesem de pembe bir yazý çýkmayacak kalemimden. Ataþ da bu dünyanýn bir parçasý. Ýster masada, dosyalar arasýnda, isterse ekranda sanal dünyanýn bir maskotu olsa da, kendine biçilen her rolü oynamaya hazýr, karþýmda bana kaþ göz edecek. Þimdiki rolü bu. Ben ne desem boþ. Ömür boyu kaþ göz oynatarak anlatacak bana sýrlarýný. Bilirim, yardým istersem koþup gelir. O uyaracak, yanlýþ yapmamý önlemeye çalýþacak. Çünkü, o Word’ün kahramaný! Hayatýmýzýn her anýnda çoðumuzun önemsemediði ne Ataþlar var oysa. Bu nesnelere farklý bir gözle bakmayý deneyin. Göreceksiniz, içinizden benim gibi onlarla konuþmak geçecek... Konuþun, sýkýlmayacaksýnýz, inan...
Söyleyeceklerim var!
Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?
Yazýlarý
yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz
ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz,
yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.
Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.
|
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
|
Kendini nasýl anlatýr ki insan… Oturup yazýlmaya kalkýlsa, her edebiyat iþçisinin yaþamý kalýn bir roman olur. Ben bunu zaman zaman yazdýðým denemelerde ve þiirlerimde yansýtmaya çalýþýyorum. Yapýtlarýmý izleyenlere küçük birer ipucudur; söylenen her bir sözcüðümüz, tümcemiz. .
Kendimi þiirde ilk keþfediþim beni ayný zamanda büyük bir hayal kýrýklýðý yaþattý ve düzene yenik düþtüm. Yol göstericim de yoktu yanýmda; düzene isyan edeceðime, þiire küsüp öyküye yöneldim. Bütün bu yaþananlar ortaokul dönemime rastlar.
Yine bir gün düzen beni aldý, bir sonbahar yapraðý gibi Aydýn Daðlarýnýn zirvesine fýrlattý. Yýl 1981. Ve beni yeniden hayata baðlayan sihirli gücün þiir olduðunu orada anladým. O gün bugündür, can yoldaþým, arkadaþým, sýrdaþým ve en büyük sýðýnaðýmdýr ÞÝÝR!
Ýnanýyor ve haykýrýyorum; þiir mabedinde yanmayan hiç kimse, ben buyum, ben þuyum diyemez. Tek inancým, ömrüm oldukça yazmaya, gerekirse yazdýrarak da olsa þiire ihanet etmeyeceðim.
Aydýn’ýn Ýncirliova ilçesinde, ‘53 yýlýnýn Ocak ayýnda, bir Kova erkeði ve sevgili annemin tek eþinden 14. yavrusu olarak dünyaya gelmiþim. Babam ve annem ümmiydi. Okul yüzü görmemiþ bir ailenin ilk üniversite mezunu olarak kutsal öðretmenlik uðraþýmý resmi düzeyde ‘99 yýlýna dek sürdürdüm.
Halen özel sektörde iþimden arta kalan zamanlarda, öðrencilere Türkiye’nin hemen her noktasýnda þiir dersleri veriyorum, gönüllü. Yeni Türk þiirini mevcut Türkçe ve Edebiyat kitaplarýndan öðrenemeyen gençlere yeni Türk þiirinin kapýsýný aralamaya çalýþýyorum. Ýnanýn bu çalýþmalarda þiir adýna öyle ilginç olaylara tanýk oluyorum ki, gözyaþlarýnýzý inanýn tutamazsýnýz.
Tüm uðraþlarýmdan edindiðim çok önemli bir gerçeðin altýný kalýnca çizmek istiyorum: ÞÝÝR ÖYLESÝNE SÝHÝRLÝ BÝR ANAHTAR KÝ, AÇMADIÐI BÝR KAPIYI GÖSTEREN HENÜZ ÇIKMAMIÞTIR!
Bugüne dek, bir çok edebiyat dergilerinde þiir, deneme, öykü, inceleme, gezi , aný yazýlarýmla yer aldým. ‘90’da Ödemiþ EFE dergisi yöneticiliði, Almanya’da Almanca yayýmlanan GEMEÝNSAM adlý yayýnýn sorumluluðunu yaptým. Almanca þiir, öykü denemelerinin yaný sýra yurda döndükten sonra da Almancadan Türkçeye þiir kazandýrma çalýþmalarýmý yayýmladým. ‘90’da “Nasýl Çalýþalým? Nasýl baþaralým?” adlý çalýþmam M. E. B. ca tavsiye edildi. Egebank tarafýndan 3000 adet basýldý. ‘98’de ilk þiir kitabýmý Sivas’ta yakýlan 37 güzel insana adadýðým için yalnýzca 37 þiir içermektedir.
Evliyim. Eþim de emekli sýnýf öðretmeni olup, bir oðlum ve bir kýzýmla beraber yaþamýmýzý renklendirmeye çalýþmaktayýz.
Etkilendiði Yazarlar:
Mayakovski, Cemal Süreya, Sabahattin Ali, Cahit Tanyol
|
|
bu
yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler |
|
|
|