Prof. Dr. Ýsmail KAYA*

Yakýn günlerde üniversitelerde açýlýþ törenleri yapýlacak. Geçen ay Oracle’ýn baþý Larry Ellison’un Yale Üniversitesindeki törende yaptýðý ileri sürülen bir konuþma adresten adrese dolanmýþtý. “MBA derecesi alýp da ne olacaksýnýz? Okuyup zaman kaybetmeyin, okulu terk edin.” dediði iddia edilmiþti.

Böyle bir konuþmanýn gerçek olmayýp, Andrew Marlatt isimli birinin SatireWire isimli Web sayfasýnda uydurulduðu sonradan anlaþýlmýþtý.

Bu vesileyle hatýrladým. Küpümde aradým, buldum. Belki sizler için de bir deðeri vardýr düþüncesiyle paylaþmak istiyorum. Coca Cola’nýn baþ adamý, (bunlara CEO diyorlar) Brian Dyson, yýllar önce bir mezuniyet töreninde þunlarý söylemiþ:

“Hayatý beþ topla oynanan bir oyun olarak düþünün. Bu beþ top, iþiniz, aileniz, saðlýðýnýz, arkadaþlarýnýz ve ruhunuzdur. Bunlarýn hiçbirini yere düþürmemelisiniz.

Bir süre sonra anlayacaksýnýz ki, bunlardan sadece iþiniz lastiktendir. Onu elinizden düþürürseniz, zýplar ve geri alabilirsiniz.

Ama, diðer dört top, yani aile, saðlýk, arkadaþlar ve ruh, camdandýr. Birini düþürürseniz, geri dönülemez þekilde çizilir, lekelenir, kýrýlýr, tahrip ve hatta paramparça olur. Hiçbir zaman eskisi gibi olmazlar. Bu gerçeði anlamalý ve hayatýnýzda dengeyi korumak için mücadele etmelisiniz. Nasýl yapacaksýnýz?

Kendinizi baþkalarýyla karþýlaþtýrarak deðerinizi aþaðý görmeyin, kendinizi hýrpalamayýn. Hepimiz özeliz ve birbirimizden farklýyýz.

Hedeflerinizi baþkalarýnýn kriterlerine ve önceliklerine göre belirlemeyin. Sizin için neyin iyi olduðuna ancak siz karar verirsiniz.

Kalbinize gelen þeyleri hafife almayýn. Hayatýnýza sarýldýðýnýz gibi onlara da sarýlýn, zira onlarsýz hayat anlamsýzdýr.

Geçmiþte veya gelecekte yaþayarak hayatýnýzýn parmaklarýnýzýn arasýndan kayýp gitmesine izin vermeyin. Her seferinde bir gününü yaþarsanýz hayatýnýzýn bütün günlerini yaþamýþ olursunuz.

Verecek bir þeyleriniz olduðu sürece bir þeylerden vazgeçmeyin. Denemekten vazgeçmediðiniz sürece hiçbir þey henüz kaybedilmiþ deðildir.

Mükemmel olmadýðýnýzý kabul etmekten korkmayýn. Bizleri birbirimize baðlayan en nazik ip iþte budur.

Risklerle karþýlaþmaktan da korkmayýn. Risklere karþý durarak ne kadar cesur olduðumuzu öðreniriz.

Bulmak imkânsýzdýr diyerek aþka kapýlarýnýzý kapatmayýn. Aþký elde etmenin en kýsa yolu, vermektir. Aþký kaybetmenin en kestirme yolu ona sýký sýkýya sarýlmaktýr. Aþký muhafaza etmenin en iyi yolu ise ona uçmasý için kanatlar vermektir.

Hayatta çok hýzlý koþmayýn ki, nerede olduðunuzu ve nereye gittiðinizi unutmayasýnýz.

Unutmayýn, insanlarýn en çok ihtiyaç duyduklarý þey, takdir edilmek ve saygý görmektir.

Öðrenmekten korkmayýn. Bilginin aðýrlýðý yoktur. Bilgi, her yere götürülebilecek bir hazinedir.

Zamanýnýzý da, kelimelerinizi de dikkatsiz harcamayýn. Her ikisini de geri alamazsýnýz.

Hayat bir yarýþ deðil, her adýmý tadýna vara vara yaþanacak bir yolculuktur.

Dün tarih oldu. Yarýn ise meçhul. Bugün ise bir nimet, bir hediyedir.” (Ýngilizce'de hediye ve þimdiki zaman için ayný kelime kullanýlýr: Present )

*Prof.Dr. Ýsmail Kaya (ikaya@computer-world.com.tr), Ý.Ü. Ýþletme Fakültesi, Pazarlama Anabilim Dalý Baþkanýdýr.

Yazý Computerlife Dergisinin 4 Eylül 2000 tarihli sayýsýnda yayýmlanmýþtýr.