Bildiðim tek þey, ben bir Marksist deðilim. -Karl Marx |
|
||||||||||
|
“Çok ilginç,” dedim arkadaþýmýn bu anlattýklarýna. “Demek seni bu kadar güçlü hale getiriyor ha bu… Bu þey! Neydi ismi onun?” Gülerek, “Ecstasy,” dedi bana. “Yalnýz,” dedim. “Ben bir fizik öðrencisiyim X. Yani bana hep bir sistemde olduðundan daha fazla enerji çýkmayacaðýný öðrettiler. Bundan anlaþýlýyor ki, eðer ki bahsettiðin ilaç sana ekstradan bir enerji vermiyorsa, sadece içindeki saklý enerjiyi kullanýyordur.” “Saçma!” dedi. “Yaptýðýn, olayýn sadece içini kurcalamak… Hem dediðin gibi olsa ne olur? Belki ben aciz bir yaratýðým! Hadi beni boþ ver, tüm insanlar aciz bir yaratýk deðildir de nedir? Beynimizin kaç da kaçýný kullanýyoruz? Ýþte bu ilaç da bizim içimizde saklý enerjiyi açýða çýkartýyor. Gerisinin hepsi boþ.” “Hayýr, X öyle deðil!” dedim ona. “Anlatmak istediðim bu deðil. Ben de senin gibi insanlarýn aciz bir yaratýk olduðunu düþünüyorum. Fakat her geçen an bu acizliðimizi silip süpürüyor. Artýk uzaya çýkar hale gelmiþiz. Madem bu ilaç çýkartýyor içimizdeki enerjiyi, bir de bunu biz onsuz denesek olmaz mý?” “Ben denedim,” dedi. “Denedim, ama onun yaptýðý gibi oluyor. Ýki dakika sonra kendini aptal gibi hissediyorsun. Ama ilaç öyle yapmýyor. O an yanýma gelip istediðin soruyu sorabilirsin. Sana öyle cevaplar veririm ki aklýn hayalin durur.” Sustum. Kendimi onun yanýnda mantýksal açýdan çok haklý görüyordum ama duygusal açýdan yeniktim. Savunduðum þey sanki çok duygu ötesi bir þey gibi geliyordu bana. Anladým ki duygularýyla konuþan bir insanýn yanýnda mantýktan bahsetmek fazla yarar saðlamýyor. “Akþam Selinlerin evine gel. Biraz eðleneceðiz orda. Hem sen de sorularýna cevap bulursun. Belki bir parçacýkta sana veririm ha? Ne dersin? Geliyor musun?” dedi bana. “Tabii!” dedim “Sizi o halde görmek isterim. Belki ben haksýzýmdýr, kim bilir?” “Evet,” dedi. “Artýk yola gelmeye baþladýn.” Bu sözü söyleyip vücudunu gerdi ve denizin üzerine doðru tükürdü. Anlamaya çalýþýyordum onun yaptýklarýný. Sonra gözlerini geçen yük gemilerine dikti. Birini dikkatlice izledi ve birden ayaða kalktý. “Haydi görüþürüz,” dedi. “Unutma akþam saat sekizde. Selinlerin evinde.” “Tabi!” dedim “Nasýl unutabilirim ki?” Oturduðum bankta denize bakarak düþünmeye baþladým. Akþam neler yaþanacaðýný merak ediyordum. Bazen bu uyuþturucuya kendimi de alýþmýþ olarak düþlüyor ve kendi halimi göz önüne getirmeye çalýþýyordum. Sonra annesini aradým X’in. Benden ayrýntýlý bir rapor istiyordu. Güya ona göre ben “efendi” bir çocuktum. Bir bir anlattým X’in söylediklerini. Teþekkür etti ve telefonu kapattý. O an kendimi biraz suçlu hissettim. Kendime “ispiyoncu” deyip duruyordum. Akþam olduðunda heyecanýmý daðýtmak için ýslýk çala çala onlarýn evine gittim. Selin’in evine baktým. Muhtemelen ailesi evinde deðildi. Kim bilir nerdeler onlar? Acaba kýzlarýnýn onlar evi terk ettiðinde neler yaptýðýný biliyorlar mý? Bir süre sokak baþýnda dikilip saat sekiz buçuða doðru apartmanýn kapýsýndan içeri girdim. Böylece ilk gelenlerden birisi olmayacaktým. Tertemiz merdivenler, korkuluk boyunca çiçek desenleriyle süslenmiþ mavi duvarlar ve papatya kokusu bana nereye gideceðimi unutturmuþtu sanki. En azýndan benim oturduðum yerdeki çöp kokusuna benzemiyordu bu koku. Altýncý kata çýktým ve kapý zilini çaldým. Kapýyý açan X’di. Bana, “Merhaba!” deyip hemen içeri aldý. Evin her yeri düzenliydi ama sanki bir somurtkanlýk hâkimdi. Odaya girdiðimde Selin’den baþka kimsenin olmadýðýný görünce çok þaþýrdým. Yine önce gelmiþ olmalýydým. “Baþka kimse yok mu?” dedim. “Diðerlerinin iþi çýktý,” dedi X. “Bugün sana kýyak yaptýk ki her þeyi daha net göresin.” Sustum ve bir köþeye oturdum. Selin hiç konuþmuyordu. Sadece bana bakýp öylece gülüyordu. “Onun neyi var?” dedim X’e. “Aldýrma,” dedi. “Ýlaç aldý. Sen onu biraz sonra gör. Tam anlamýyla uçmaya baþlayacak.” “Sen de aldýn mý?” dedim ona. “Hayýr,” dedi. “Önce Selin’i havaya sokayým, sonra ben alacaðým.” “Sen de istiyor musun?” dedi. “Hayýr!” dedim. Sadece güldü buna. Ardýndan gidip müzik setinde çalan elektronik müziðin sesini açtý. Selin’e baktým giderek tempo tutuyordu. Birden ayaða kalktý. “Dünyanýn en ünlü kiþisi benim,” diyordu. Zýplýyor, kafasýný sallýyor ve nerdeyse bir kelebek gibi uçuyordu. X hemen onun yanýna geldi. Bir yandan dans ediyor, bir yandan da öpüþüyorlardý. Sanki baþka bir dünyaya geçmiþ gibiydiler. O an ben de içmek istiyorum gibi geldi. Bir denesem ne çýkardý ki? Ama “Hayýr,” dedim kendi kendime. “Asla bugün deðil!” Sonra X birden ortadan kayboldu. Bir süre sonraysa geldi. “Hadi için rahat olsun,” dedi. “Ben de aldým.” Artýk iyice kendilerinden geçmeye baþladýlar. Selin benim elimden tutuyor ve dansa kaldýrmaya çalýþýyordu. Korkuyordum ve elim titriyordu o an. Ona bakýyor ve sadece gülümsüyordum. Yaklaþýk yirmi dakika sonra Selin birden koltuða yattý. Baþýný tutuyor ve hýzlýca soluk alýyordu. Onunla konuþmaya çalýþýyordum ama tek bir söz söylemiyordu. X’e baktým. “Aldýrma!” dedi. O da Selin’in biraz önceki hali gibi kendinden geçmiþti. Kendimce onun da bir süre sonra yatmak zorunda kalacaðýný düþünüyordum. Ama geçen süre onu daha da hýzlandýrmaktan baþka bir iþe yaramýyordu. Aniden kalbini tutarak hýzlýca hareket etmeye baþladý. “Yanýyorum!” diyordu. Bu sözü bana normal geliyordu. Sonra yere yattý. Titriyor ve boðazýný tutuyordu. Hemen yanýna vardým. Sýkýca ellerimi tuttu. Ne yapacaðýmý pek bilmiyordum. Tek hissettiðim benim de onun gibi bir ateþi hissettiðimdi. Elimi baþýna koydum. Dediði gibi yanýyordu. Ardý sýra birden durdu. Kollarýný yere dayadý ve göðsünü yukarý kaldýrarak gerildi. Gözü sanki salt beyaza dönüþmüþtü. Kendin serbest býraktý. Artýk bir soluðunu duyumsamýyordum. Emin olmak istedim bundan. Göðsüne elimi koydum. Hiçbir hareket yoktu. Ne yapýyor? Yoksa bir numara mýydý bu? “Hadi uyan X.” Bir cevap yok. Ellerimi hemen üzerinden çektim onun. Bekledim ki, bu þakayý bitirsin ve ben kýzarak çekip gideyim diye. Dakikalar geçiyor ve Selin’in mýrýltýlarý dýþýnda bir ses iþitilmiyordu evde. Ölmüþ müydü o? Oturduðum yerden ara sýra yardým arama fikri geliyordu. O an Selin’ e bakýyor ve bizden baþka kimsenin yaþamadýðýný zannediyordum. O ise inlemeler dýþýnda bir tepki göstermiyordu bana. Sonra telefon fikri geldi aklýma. Koþarak onun yanýna vardým. Telefonun yanýna varýnca tekrar X’in yüzüne baktým. Açýk olan gözleri bana bir þey sorar gibiydi. “Acaba,” diyordum. “Az önceki yaþadýklarýný da bana anlatabilir miydi?” Ona canlýlýk veren ateþin onu yakmasýný çok yadýrgadým açýkçasý…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mikail Boz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |