..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsandaki gerçek güzelliði ancak yaþlandýkça görebilirsiniz. -Anouk Aimee
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Sinema ve Televizyon > Seval Deniz Karahaliloðlu




19 Ocak 2007
Sesine Botoks Mu Yaptýrdýn Dinçer Aðabey?  
Yazýn ve Dil Ustasý Dinçer Sezgin’le Televizyon Sohbetleri

Seval Deniz Karahaliloðlu


Yazýnýn tam ortasýnda telefon çalýyor. Þimdi sýrasý mý diye homurdanarak kalkýyorum. Telefonda genç bir erkek sesi. Yazýya konsantre olsam da Köle Ýsaura dizileriyle yetiþmiþ olmanýn yan etkisinden mi nedir hemen çýlgýn hayal gücüm çalýþmaya baþlýyor. Kendimi Brezilya dizlerinin baþ yýldýzýnýn yerine koyuyorum. Tabii karþýmda da genç, yakýþýklý, zengin, bir evin bir oðlu, beyaz atlý prens var. Brezilya dünyanýn öbür ucuymuþ filan dinlemiyor, iþini gücünü býrakmýþ, kalkmýþ taa oralardan beni arýyor. Bütün bu Hollywood senaryosunu topu topu birkaç saniye içinde yazýyorum. (Acaba, söyleþi yapmayý býrakýp senaryo mu yazsam?) Her neyse, heyecandan titreyen bir sesle soruyorum. ‘Alo, kimsiniz?’ Telefonda bir asýr süren sessizlik, doðal olarak Brezilya dünyanýn öbür ucu. Olacak o kadar diye kendimi teselli etmeye vakit kalmadan karþýdan yanýt geliyor. ‘Alo, Seval sen misin?’ Biraz þaþkýn, daldýðý rüyanýn bozulmasýndan biraz tedirgin. ‘Evet, benim’ diye yanýtlýyorum. ‘Kýzým beni tanýmadýn mý? Benim, Dinçer Aðabey’in’. Tam bir hayal kýrýklýðý. Benim, ‘Toz Pembe Brezilya’ dizisindeki son nokta. ‘Yaa, Dinçer Aðabey sen miydin? Hay Allah. Ben de baþka biri sanmýþtým. Dinçer Aðabey, sen sesine botoks mu yaptýrdýn? Sesin çok genç geliyor da.’


:BACF:
Sesine Botoks mu Yaptýrdýn Dinçer Aðabey?

Yazýn ve Dil Ustasý Dinçer Sezgin’le Televizyon Sohbetleri

Seval Deniz Karahaliloðlu

Yazýnýn tam ortasýnda telefon çalýyor. Þimdi sýrasý mý diye homurdanarak kalkýyorum. Telefonda genç bir erkek sesi. Yazýya konsantre olsam da Köle Ýsaura dizileriyle yetiþmiþ olmanýn yan etkisinden mi nedir hemen çýlgýn hayal gücüm çalýþmaya baþlýyor. Kendimi Brezilya dizlerinin baþ yýldýzýnýn yerine koyuyorum. Tabii karþýmda da genç, yakýþýklý, zengin, bir evin bir oðlu, beyaz atlý prens var. Brezilya dünyanýn öbür ucuymuþ filan dinlemiyor, iþini gücünü býrakmýþ, kalkmýþ taa oralardan beni arýyor. Bütün bu Hollywood senaryosunu topu topu birkaç saniye içinde yazýyorum. (Acaba, söyleþi yapmayý býrakýp senaryo mu yazsam?) Her neyse, heyecandan titreyen bir sesle soruyorum. ‘Alo, kimsiniz?’ Telefonda bir asýr süren sessizlik, doðal olarak Brezilya dünyanýn öbür ucu. Olacak o kadar diye kendimi teselli etmeye vakit kalmadan karþýdan yanýt geliyor. ‘Alo, Seval sen misin?’ Biraz þaþkýn, daldýðý rüyanýn bozulmasýndan biraz tedirgin. ‘Evet, benim’ diye yanýtlýyorum. ‘Kýzým beni tanýmadýn mý? Benim, Dinçer Aðabey’in’. Tam bir hayal kýrýklýðý. Benim, ‘Toz Pembe Brezilya’ dizisindeki son nokta. ‘Yaa, Dinçer Aðabey sen miydin? Hay Allah. Ben de baþka biri sanmýþtým. Dinçer Aðabey, sen sesine botoks mu yaptýrdýn? Sesin çok genç geliyor da.’ Kahkahalar. ‘Allah, iyiliðini versin. Vallahi bana iyi moral oldu. Dergi için fotoðraf ve yazýlarýn gelip gelmediðini soracaktým. Bundan sonra, seni botokslu sesimle ararým’ diyor.

Böylece, botokslu ses olayý aramýzda espri konusu oluyor. Ne zaman Dinçer Aðabey’i görsem hemen soruyorum. ‘Dinçer Aðabey, hakikaten sesine botoks mu yaptýrdýn?’ ‘Sus, deli kýz, duyan da sahi sanacak.’ Ben hiç oralý deðilim ýsrar ediyorum. ‘Dinçer Aðabey, hakikaten sesine botoks mu yaptýrdýn?’. Bir yandan gülüyor, bir yandan itiraz ediyor. ‘Bak, millet ciddiye alýyor. Duyanlar, sahi sanýp soruyor.’Gülüþüyoruz.

Dinçer Sezgin’i ilk defa Ýzmir Festivali etkinliklerini izlemek için Efes Antik Tiyatro’ya giderken basýn otobüsünde görmüþtüm. Sonra çeþitli sanat etkinliklerinde, konserlerde, tiyatrolarda karþýlaþýnca selamlaþmaya baþladýk. Dergilerde yayýnlanan yazýlarýyla ve gazetedeki köþe yazýlarýndan tanýdýðým Dinçer Sezgin, bir dönem yerel bir televizyonda yaptýðým sanat programýnýn konuðu olunca, onun aydýn ve yazar kimliðinin dýþýnda çok özel bir kimliði daha olduðunu keþfettim. Mesela çok iyi bir canlý yayýn konuðudur. Mesleðe yani adým atmýþ ve hayatýnda hiç televizyon programcýlýðý yapmamýþ çiçeði burnunda programcý adaylarýnýn ondan öðreneceði çok þey olduðunu düþünüyorum.

Hayata olan yürekli tavrý ve aydýn sorumluluðunun yaný sýra 50 yýl boyunca biriktirdikleriyle zengin bir kimlik sergiler. Bu birikimini televizyonda, canlý yayýn sýrasýnda ustalýkla kullanýr. Hem yaptýðým programa konuk olarak katýlmasý nedeniyle tanýdýðým hem de çeþitli televizyon programlarýnda izlediðim yönüyle Dinçer Sezgin, gerçekten ciddi olarak televizyon programý yapmayý düþünenlerin oturup izlemesi ve bir takým dersler çýkarmasý gereken bir isim.

Konuyla ilgili hiç bir birikimi olmayan, mesleði bilmeyen kiþilerin televizyon programcýlýðýna soyunduðu günümüzde Dinçer Sezgin, ‘bu ayaklý felaketlere’ raðmen canlý yayýný tek baþýna kurtarma yeteneðine sahiptir. Uzun süredir, çeþitli panellerde ve þiir buluþmalarýnda yönettiði açýk oturumlarda kazandýðý deneyimle, zamaný dengeli ve ekonomik kullanmayý çok iyi bilir. Yönettiði panellerde ve açýk oturumlarda, konu hakimiyetiyle, konuþmacýlarýn konuyu daðýtmasýna ve farklý zeminlere taþýmasýna izin vermez. Bu ona televizyonda canlý yayýn sýrasýnda, konuþmak istediði konu hakkýnda söylemek istediklerini dar bir zaman aralýðýnda, dengeli bir biçimde anlatabilme yeteneðini kazandýrmýþtýr.

Konuyu çok iyi özetleme yeteneði ile temposu hiç düþmeyen bir program akýþýnýn oluþmasýný saðlayarak program sunucusunu rahatlatýr. Ýzleyenleri sýkýntýdan öldürebilecek kadar aðýr tempolu ve tek düze programlarýn aksine konuþmaya baþladýðýnda dili kullanma becerisine ek olarak, ses tonlamasýný uygun þekilde ayarlayarak ilgiyi daima canlý tutacak bir tempo bulur.

Konuþacaðý konuyu belirli bir mantýklý örgüsü içersinde kurgulayarak sunar. Konuþmanýn akýþýna uygun olarak, araya serpiþtirdiði þiirler, kýsa öyküler ya da anýlarla konuyu zenginleþtirir ve çekici kýlar. Okuduðu þiirin hakkýný vererek, ses iniþ çýkýþlarýna ve tonlamaya dikkat ederek özenle okumasý hem dinleyenlerin þiirden zevk almasýný saðlar, hem de bahsedilen konuyu bir cazibe merkezi haline getirir. Þiir seçimlerinde kendi þiirlerine öncelik tanýmaktansa sevdiði þairlerin þiirlerini ön plana çýkarýr. Böylece çoðu kiþinin ilgi duymayacaðý bir sohbetin, daha geniþ bir perspektifte farklý kiþilere ulaþmasýný saðlar.

Kullandýðý dile çok özen gösterir. Türkçeyi doðru biçimde konuþmanýn bir aydýn duyarlýlýðýndan öte bir sorumluluk olduðunun bilincindedir. Türkçeyi katletmek için elinden geleni yapan sözde program sunucularýnýn aksine, konuþurken kullandýðý sözcükleri dikkatle seçer. Yeri geldiðinde, dil konusunda toplumda çok sýk yapýlan hatalarý gündeme getirerek, bahsettiði konunun yaný sýra satýr aralarýnda önemli mesajlar vermekten geri kalmaz. Bu vur kaç yöntemiyle izleyiciye gönderilen bilgi kýrýntýlarý, saatler süren aðýr oturumlardan daha etkili olur. Vurucu örnekler ve esprili bir anlatýmla izleyicinin kafasýnda soru iþaretleri belirmesine yol açar. Vaaz vermek yerine düþündüren, soru sordurtan ama en önemlisi kýþkýrtan konuþmasýyla izleyiciyi ekran baþýna çeker.

Programcý ne kadar kötü olursa olsun, Dinçer Sezgin’in karþýsýnda sadece onun söylediklerini onaylayan bir þekilde kafasýný sallayarak programý kurtarabilir. Bazen ‘iþi bilmediðini de bilmeyen’ sözde programcýlar için aðýzlarýný hiç açmamak daha büyük bir baþarý sayýlýr. Olasý felaketler, gaflar ve devrilen çamlar düþünülecek olursa, canlý yayýnda aklý baþýnda bir program yapma sorumluluðu taþýyan Dinçer Sezgin gibi özel konuklar, her canlý yayýn program sunucusu için bir þans sayýlýr.

Programcýnýn konuþacaklarý konuyu bilmediðini fark ettiðinde, doðal olarak yönetimi ele alýr. Bu ‘ayaklý felaketlerin’ aðýzlarýný açmasýna fýrsat vermeden ustalýkla lafý aðýzlarýndan alýr ve program bitimine kadar programcýyý hiç konuþturmaz. Böylelikle, canlý yayýnda bilgisizliðini ve cahilliðini karþýsýndakinin yüzüne vurmadan, incelikle söylemek istediðini söyler. Hem davetli olduðu programda, sýkýntýdan patlayan ve rezil olduðunu düþünen talihsiz konuklarýn durumuna düþmez hem de durumun vahametini idrak edemeyen sözde program sunucusuna raðmen canlý yayýný kurtarýr.

Televizyona çýkmayý belirli bir konuda bilgi akýþý saðlamak dýþýnda direk þahsi reklam amacý olarak görenlerin çokluðu düþünülecek olursa, onun dürüst yaný daha belirgin olarak ortaya çýkar. Televizyon dünyasýnda her saniyenin para demek olduðu ve bedava reklamýn televizyon programlarýna konuk olmaktan geçtiðini fark edenler, bu tip programlara çýkmaya can atarlar. Ve kendilerine verilen süreyi þahsi tanýtým olarak kullanmayý tercih ederler. Bunu yazdýðý kitaptan tutun da sahibi olduðu firmayý tanýtmaya kadar çok geniþ bir yelpazede deðerlendirebilirsiniz.

Dinçer Sezgin, yazdýðý kitaplarý ön plana çýkararak, onlarýn satýþýna yönelik reklam yapmaktan ziyade, o sýrada gündemde olan konuya aðýrlýk verir. Mesela, bir aydýn sorumluluðu ile ilköðretime tavsiye edilen ‘100 Temel Eser’ konulu rezalet üzerine konuþmayý, kendi kitaplarýný tanýtmaya tercih eder. Doðru bilgi akýþý saðlayarak, toplumu hatalý eðitim politikalarýna karþý uyarýr. Toplumsal muhalif bir hareketin baþlatýlmasýna önderlik ederken þahsýný ön plana çýkartacak olan ‘ben’ kelimesini kullanmaktan ýsrarla kaçýnýr. Söyleyeceði sözü olanlarýn, sözünü sakýnmadan mertçe yaþadýðý topluma söylemesi gerektiðine inanýr.

Bütün bu zengin birikimi göz önüne aldýðýmýzda, doðal olarak bazý noktalarý atlayabiliyoruz. Biz onu farklý yönleriyle tanýyanlar bir gerçeði gözden kaçýrýyoruz. Hiç yaþlanmayan aklý ve yüreðiyle dünyaya baktýðýndan olsa gerek, botoks Dinçer Sezgin’in yüreðinde. Eee bu da doðal olarak, sesine yansýyor. Dinçer Sezgin doðuþtan yüreði botokslu olanlardan. Geleceðe dair umutlarýmýzý besleyen yazýlarý, þiirleri, öyküleriyle, desteklediði, katýldýðý etkinliklerdeki üretimiyle Dinçer Sezgin her daim genç kalanlardan. O yüzden ne yüreðinde, ne aklýnda ve ne de sesinde en küçük bir kýrýþýklýk ve yaþlanma belirtisi bulamazsýnýz.

‘Ýlahi Dinçer Aðabey, doðru söyle. Bak, kimselere demem. Sahi, sesine botoks mu yaptýrdýn?’










Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sinema ve televizyon kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ali Bey Hidayete Erdi
Mahallenin Delisinden Modern Zamanlara Dair Haberler…

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Franca Rame ve Dario Fo"dan Büyüklere Masallar : Japon Kuklasý
Ýçimden Çýkan Küheylan...
Öpülesi "Yastýk Adam" Öyküleri : Kayýp Ruhlara Masallar
Para Aðaçta Yetiþmiyor Pinokyo!
"Ýþi Kapmak" Ýçin Ne Kadar "Ýleri" Gidebilirsiniz? Metot Oyunu Sýnýrlarý Zorluyor!
That Face : Aynada Gördüðün "O Yüz" Kim?
Dario Fo"dan "Bir Anarþistin Kaza Sonucu Ölümü"
Ferhan Þensoy"dan 2019 Türkiye Fotoðraflarý
Dumana Boðulan "Romeo ve Juliet"
Ben, "Çýplak Memelerini Deðil" Dansý Ýzlemeye Geldim!

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýbneler ve Çocuk Cesetleri [Þiir]
Komþu Çocuðu [Þiir]
Bir Bardak Soðuk Suyun Hatýrýna… [Þiir]
Ýhtiyaçtan [Þiir]
Deli mi Ne? [Þiir]
Sakýz Reçeli Seven Yare Mektuplar [Þiir]
Bir Nefes Alýp Verme Uzunluðunda… [Þiir]
Lord'umun Suskunluðunun Sebeb-i Hikmeti... [Þiir]
Pimpirikli Hanýmýn, Pimpiriklenmesinin Nedeni… [Þiir]
Yere Göðe Sýðamýyorum… [Þiir]


Seval Deniz Karahaliloðlu kimdir?

Bazý insanlar için yazmak, yemek yemek, su içmek kadar doðal bir ihtiyaçtýr. Yani benimki ihtiyaçtan. Bir vakit, hayatýmla, ne yapmak istiyorum diye sordum kendime? Cevap : Yazmak. Ýþte bu kadar basit.

Etkilendiði Yazarlar:
Etkilenmek ne derecede doðru bilemem ama beyinsel olarak beslendiðim isimler, Roland Barthes, Jorge Luis Borges, Braudel, Anais Nin, Oscar Wilde, Bernard Shaw, Umberto Eco, Atilla Ýlhan, Ýlber Ortaylý, Ünsal Oskay, Murathan Mungan,..


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Seval Deniz Karahaliloðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.