"Ne elbiseler gördüm, içinde adam yok, ne adamlar gördüm sýrtýnda elbise yok." -Mevlana |
|
||||||||||
|
Apartman dairelerinde, odalarý ayýran duvarlar öylesine kalýndýr ki, bir odanýn içinde yaþananlarýn sesi, yan odadakilere ulaþamaz. Bu ayrýþmýþlýðýn ve yabancýlýðýn göstergesidir. Farklý evdeki yaþamlara olan yabancýlýðýmýzý boþ verin, ayný evin içindeki farklý hayatlarýmýzýn, simgesidir kalýn duvarlarýmýz. Bir Kýzýlderili’nin anýlarýný okurken, þöyle bir satýrla karþýlaþmýþtým. “ben çocukken anne ve babamýn seviþme seslerini dinleyerek uyurdum. Zamanla annem ve babam arasýndaki sevgi bitti. Ondan sonra, onlarýn kavga seslerini dinleyerek uyur oldum.” Sonra düþündüm. Biz beyazlar anne ve babamýzý seviþirken çýkardýðý sesi düþünmeyi boþ verin, onlarý bu þekilde hayal dahi etmekten utanýrýz. Peki sizce bu utancýmýzýn kökeninde yatan þey ney? Ve neden bu þey Kýzýlderililerde yok. Bu sorunun cevabý, elbette ki duvarlarýmýzda, Çünkü biz beyazlar, kalýn duvarlý apartman dairelerinde yaþarýz. Doða ile aramýzda kalýn bir duvar vardýr. Bu yüzden çok doðal olan þeyleri ayýp olarak kabul edebilirken, 200 metre karelik evimizi ýsýtacaðýz diye dýþarýya yaydýðýmýz karbon gazý yüzünden birçok canlý türünün yok olmasýndan utanç duymayýz. Çünkü bizim kalýn duvarlarýmýz vardýr. Ve bizi diðer canlýlardan ayýrýr. Etrafýmýzý çeviren duvarlarla kendimizi soyutlamýþýzdýr dünyadan, kafasýný kuma gömen bir kaz gibiyizdir. Evimizin içinde olmayan þeylere yabancýyýzdýr. Söz gelimi çadýrda yaþayan bir Kýzýlderili topraðýn canýný yakýyor diye, traktöre karþý çýkarken bir beyaz olan Amerikalý, topraktan 20 kat yukarýdaki evinde, dünyayý bir çöplüðe çevirmekten rahatsýzlýk duymaz. Hatta bundan keyif alýr. Çünkü çöplük ne kadar büyürse, çöplüðün kedisi de o kadar þiþman olur. Obez dünyanýn zayýflamýþ duyarlýlýðý iþte bu yüzdendir. Duvarlarýmýz eðer biraz daha ince olsaydý, duymak istemediðimiz birçok þeyi duymak zorunda kalýrdýk. Mesela, sekiz silindirli otomobillerimizde yaktýðýmýz benzini saðlayan þeyin Iraktaki feryatlar olduðunu duyardýk, ya da çöpe attýðýmýz gýdalarýn, Afrikadaki insanlardan çaldýklarýmýz olduðunu, kocaman küveti doldurup içinde banyo keyfi yaptýðýmýz suyun, temiz su kaynaðý sýkýntýsý çeken 2 milyar insanýn hakký olduðunu duyardýk. Ama ne yazýk ki duymuyoruz, çünkü dört duvar arasýnda yaþýyoruz. Zenginiz ama yalnýzýz.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © kemal pismisoglu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |