Halil Cibran'ı bilirsiniz! Ve onun May ziyade'ye olan aşkını.
20 yıl boyunca süren bir aşktır bu.
Bir kez bile birbirinin yüzünü görmeyen iki insanın aşkı.
Aşkları May Ziyade'nin Cibran'ın yazılarına duyduğu hayranlıkla başlar.
Sonra mektuplaşırlar. Bir kere bile yüz yüze gelmezler,
Birbirinin kokusunu hiç duyumsamazlar.
Ama severler. Sevginin en saf hali ile.
Bedenleri ile değil, ruhları ile, düşenceleri ile,


"Güneş ufukta kayboldu, harika şekilli güzel bulutların arasından parlak tek bir yıldız belirdi, Venüs, Aşk Tanrıçası. Bu yıldız da bizim gibi aşk ve arzuyla dolu insanlar mı oturur acaba? Acaba Venüs de benim gibi mi ve kendi Cibran’ı mı var?"

Ben şuna inanırım;. Bu hayatta herkesin bir Cibran'ı vardır.
Kimisi onunla yüz yüze gelir kimisi gelmez.
Ben inanıyorum ki! siz cibranı ile yüz yüze gelmeyenlerdensiniz?
Korkduğunuzdan değil yüz yüze de gelmek istemediğinizden

Karşılaşsaydınız siz kadın o erkek olacaktı,
Aşk şehvete teslim olacak,
Sınırsız sevginiZ bedenlerle sınırlanacaktı.
Yapmadınız bunu!

İstemediniz! Aşkı yaşamayı istemediniz!
Yaşamadınızda zaten.
Bunu bilerekte yapmış olabilirsiniz, bilmeyerekte!
Hayat sizi farklı noktalara sürüklemiş de olabilir.
Ama bir yanınız istemedi. Bu yüzden peşinden gitmediniz aşkın,
Razı oldunuz, belki de teslim.
Evlendiniz!
Hayatın normallerinde yaşadınız.

Başarılı da oldunuz. Ama hep eksik kaldınız!
En başından beri eksiktiniz zaten.
Eksik olarak da öleceksiniz.
Belki ölüme dairdir umudunuz. Belki sonrasına,
Ama şu var ki Eminim bundan,
Siz Cibran'ı ile karşılaşmamış olanlardansınız.
Yüzünü görmediğiniz, kokusunu duyumsamadığınız,
Bir şey var sevdiğiniz, anlamadığınız, adını koyamadığınız,


KEMAL PİŞMİŞOĞLU