Iþýk verirseniz, karanlýk kendiliðinden yitecektir. -Erasmus |
|
||||||||||
|
M.NÝHAT MALKOÇ Türk hikâyeciliðinin altýn kuþaðýnýn son yýldýzý olarak görülen Vüs’at O. Bener geçtiðimiz aylarda hayatýný kaybetmiþti. 83 yaþýnda hayata veda eden bu deðerli kalem, hikâyeyi þiire yaklaþtýrmýþtý. Uzun ömrüne raðmen az sayýda hikâye yazmýþtý. Mükemmeliyetçi bir sanat anlayýþýna sahipti. Az ve öz yazmayý ilke edinmiþti. Kelimeleri yerinde ve tabir caizse iktisatlý kullanýrdý. O, sözlere hakkýný veren bir hikâyeciydi. Peki, kimdi Vüs’at O. Bener? Okuyucularý ne kadar tanýyordu onu? 1922 yýlýnda Samsun'da doðmuþtu. Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitiren Bener, modern Türk öykücülüðünde “altýn kuþak” olarak tanýmlanabilecek 1950 kuþaðýnýn önde gelen isimlerinden birisiydi. Bence yarýþmalar yazarlarý doðuran anadýr. Onlar yeni simalarla buluþtururlar bizi. Kenarda köþede kalmýþ yazarlar, ciddi yarýþmalar sayesinde keþfedilir. Bener de böyle bir yarýþma neticesinde kalem hayatýna atýlmýþtý. Vüs’at O. Bener, 1950’de New York Herald Tribune gazetesi ile Yeni Ýstanbul gazetesinin ortaklaþa düzenledikleri öykü yarýþmasýnda ”Dost” adlý öyküsüyle adýný duyurdu. Vüs’at O. Bener’in, yarým yüzyýlda ortaya koyduðu az sayýda öykü, roman ve oyunu bulunuyor. 1950’li yýllarda yazdýðý öyküleri genellikle Seçilmiþ Hikâyeler, Varlýk, Yeditepe dergilerinde yayýnlandý. Bu öykülerden bir bölümü “Dost” adý altýnda (1952); bir bölümü “Yaþamasýz” ismiyle kitaplaþtýrýldý(1957). 1962 yýlýnda ilk oyunu Ihlamur Aðacý basýldý, oyun Türk Dil Kurumu’nun 1963 yýlý tiyatro armaðanýný aldý. 1977 yýlýnda 29 öyküsü yine “Dost” adý altýnda, tek cilt halinde basýldý. Öykülerinden, “Dost” Fransýzca’ya; “Batak” Almanca’ya; “Ýlki” Ýngilizce’ye çevrildi. Öyküleri, yabancý ve Türk antolojilerinde yer buldu. Bunlar onun ismini daha da büyüttü. Yazarýn ikinci oyunu Ýpin Ucu, 1980 yýlýnda Abdi Ýpekçi Armaðaný’ný kazandý. Ýlk romaný “Buzul Çaðýnýn Virüsü” 1984 yýlýnda basýldý. Ýkinci romaný “Bay Muannit Sahtegi’nin Notlarý” 1991 yýlýnda yayýnlandý. “Siyah-Beyaz” adlý kitabý 1993’te basýldý. Vüs’at O. Bener, dili güzel kullanan bir yazardý… Yani çalakalem yazmazdý. Titiz bir dil iþçiliði gözükürdü hikâyelerinde… Onun içindir ki 83 yýllýk hayatýnda yazdýðý eserlerin sayýsý son derece azdýr. Bu, onun dil hassasiyetinden kaynaklanan bir durumdur. Onun hikâyelerinde ülke insanýnýn kültürel yelpazesini bütün ihtiþamýyla görmek mümkündür. Kendisine özgü bir cümle yapýsý vardý O’nun… Yani üslûp sahibi bir insandý… Bunu uzun yýllar boyunca ýsrarla yazarak kazanabilmiþti. Eserlerinde taklit edilmiþ, iðreti ifadelere rastlamak zordur. Zaten az sayýda eser vermiþ bir yazarýn bugün konuþuluyor olmasý onun ancak özgün bir anlatýma sahip olmasýyla açýklanabilir. Demek ki önemli olan özgünlüktür. O, hikâye, roman ve oyunlarýnda gündelik hadiselerin yansýmalarýný konu edinmiþtir daha çok… Bunu, yazdýðý eserlerin çoðunda görmek mümkündür. Fakat sýradan olaylarý dile getirirken dilin sihirli gücünden azamî derecede yararlanmýþtýr. Olaylar sýradan olsa da anlatým sýradan deðildir. Anlatýmdaki güzellik, sýradan mevzularý bile zevkle okunur kýlmýþtýr. Vüs’at O. Bener þiirle de uðraþmýþtýr. Fakat biz onu þair olarak deðil, hikâyeci olarak tanýyoruz. Roman ve oyun da yazmýþtýr ama asýl ses getirdiði edebî tür hikâyedir. Þiirlerini “Manzumeler” adý altýnda bir araya getirmiþtir. Manzume aslýnda ölçülü ve kafiyeli, edebî deðeri pek fazla olmayan þiir diye algýlanýr bizde… Fakat onun þiirlerinde ölçü ve düzenli bir kafiye sistemi yoktur. Belki de þiirde iddialý olmadýðýný ifade etmek için þiirlerini böyle bir isim altýnda okuyucuya sunmuþtur. Bence þiirleri vasat olmaktan öteye gidemez. O, pek çok yazar gibi þiire de merak salmýþtýr. Þiirlerindeki imajlar soyut ve kapalýdýr. Sýradan bir okuyucunun bu imgeleri çözüp anlamlandýrmasý hiç de kolay deðildir. Düzyazýya yaklaþan anlatým tarzý, þiirlerinin bir baþka özelliðidir. Orhan Veli tarzý kýsa ve ilk görünüþte sýradan gibi algýlanabilecek þiirsel söyleyiþleri vardýr. “Sitem” bunlardan birisidir: “Nur içinde yat anacýðým Mecbur muydun beni doðurmaya Bir daha yapma” Baþkent Hastanesi’nde uzun süre tedavi gören Bener, 31 Mayýs 2005’te vefat etti. Bence kalemin susmasý âlemin susmasý anlamýna gelir. Vüs’at O. Bener’in hayattan göçüþüyle birlikte bir kalem sustu, bir âlem sustu… Yarým yüzyýl boyunca yazan bu kalemin vedasý da sessiz oldu. Gazetelerde koca puntolu harflerle bahsedilmedi ölümünden. Ölümü televizyonlarý günlerce meþgul etmedi. Sözlerimi bu usta yazarýn, fakat vasat þairin “Ölüm” adlý dörtlüðüyle noktalýyorum. Kim bilir belki de ötelerde öykülerine devam ediyordur: “Ölüm süzmüþ gözlerini Testi yazýtlarýnda sözü geçmez Uzun fýsýldadýðý sen deðildin hiç Geceye yineler ak doðumlarý”
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © M.NÝHAT MALKOÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |