..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Her şey ancak sevgiyle satın alınabilmelidir. -Andre Gide
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar > derya eğilmez




20 Aralık 2010
Özgürlüğün Farkına Varabilmek  
derya eğilmez
özgürlüğümüzün farkında olduğumuz sürece özgürüz ama kendi sınırlarımızı da aşmadan.


:AHIB:
Özgürlük kişiden kişiye değişen izafi bir kavram olmakla beraber, genel anlamda hareket, ifade ve düşünce serbestliği olarak tanımlanabilir. Kişiden kişiye değişir dedim çünkü bir gazeteci için yaptığı haberin,yazdığı köşe yazısının gazetesinde sansürlenmeden yayınlanması özgürlüktür.Bir düşünürün veya siyasetçinin düşüncelerini rahatlıkla ifade etmesi özgürlüktür.Kilo sorunu olmayan birinin istediği her şeyi rahatlıkla yemesi özgürlüktür.Gezmeyi seven birinin rahatlıkla seyahat edebilmesi,alışveriş yapılan mağazanın seçilebilmesi,istediğiniz müziği dinleyebilmenizde özgürlüktür.Verilen örnekler alabildiğine genişletilebilir.Görüldüğü gibi özgürlük insanların konumlarına,mesleklerine ve özel ilgi alanlarına göre değişebilir.Ancak burada önemli olan özgürlüğümüzü,başkalarının özgürlük sınırlarını ihlal etmeden doyasıya yaşamak.
Savaş görmemiş, komünist rejimin sömürgesi altında yaşamamış, hapishane veya esir kamplarında bulunmamış, özgürlüğü yöneticinin iki dudağı arasında olmamış insanların bir kısmı özgürlükleri kısıtlanmadığı için bu kavramın değerini bilemez. Bilemedikleri için de bu hakkı sadece kendilerinde görüp çevrelerinde yaşayan insanların özgürlüğünü kısıtlamayı kendilerinde bir hak olarak görürler.Halbuki kendi özgürlükleri,başkasının özgürlük sahasına girip,ihlal ettiği zaman son bulur.Önemli olan bunun farkına varabilmektir.
Yukarı katta oturan komşum halısını balkondan silkelediği zaman kendini alabildiğine özgür hissetse de, yeni yıkanmış balkonumu kirlettiği için ben de kendimi bir o kadar özgürlüğü kısıtlanmış hissederim.
Özgürlük kavramını anlatırken toplumun değer yargılarından bahsetmemek olmaz.Her ne kadar toplumumuzdaki yozlaşma başını alıp gitmiş olsa da karşı gelemeyeceğimiz değerlerimiz,örflerimiz bizi frenler. Yozlaşma ve kokuşmuşluğun en üst düzeyde olduğu sosyete, elit(!) diye tabir edilen kesim, ahlaksızlığı, serbestliği özgürlük adı altında doyasıya yaşarken her gün ifşa edilen, sürekli göz önünde olan hayatları daha mazbut yaşam süren kesime de kötü örnek olmakta ancak değer yargıları ve gelenekler bu kesimi özellikle yeni yetişen gençleri bir nebzede olsa engellemekte. Sosyete kesimi için kız veya erkek çocuğun ayrı eve çıkması, gayrimeşru hayat yaşaması, evli iken karşı cins ile gezip tozması onlar için özgürlük alameti olsa da, bizler için hala ayıp, günah gibi kavramlar ile reddedilerek özgürlük olarak görülmemesi,değer yargılarının,dinin,geleneklerin hayasız davranışları frenleyerek özgürlüklerin üstünde tuttuğunun göstergesidir.
Toplumca, özgürlüğü tam anlamı ile özümseyemediğimiz için, olaya hep kişisel, tek taraflı olarak bakıp o şekilde yorumluyoruz.Oysa bu cennet vatanda yaşıyor olmak, rahatça nefes alıp vermek, yakınlarımızı istediğimiz zaman doyasıya görmek,geceleri korkusuzca uyumak, dini vecibelerimizi yerine getirebilmek, okuyabilmek, imkanlar ölçüsünde eğitim görebilmek de özgürlüktür.Paramız ölçüsünce yiyip,eğlenmek,gezip dolaşmak,araç sahibi olup trafiğe çıkmakta özgürlüktür. Düşüncelerimizi, hakarete vardırmadan ifade edebilmek,haklarımızı savunabilmek,hukukun var olduğuna inanıp,haksızlık ile karşılaştığımızda hukuka sığınabilmek de özgürlüktür.Ancak komşumu rahatsız edecek şekilde konuşmak,müzik dinlemek,özel veya resmi kuruluşta işlem yaptırırken başkasının sırasını almak,vergi ödememek,kötü bir yönetici olmak,hızlı araç kullanıp başkasının ölümüne veya sakat kalmasına sebebiyet vermek ve bunu alışkanlık haline getirmek,sokak ortasında nahoş hareketlerde bulunmak, namussuzca hayat sürmekte yapan için özgürlük olsa da çevresindeki insanların özgürlüğünü kısıtladığı için özgürlük kapsamı içinde değil de ihlal kapsamı içinde değerlendirilmelidir.Hülasa özgürlük, özgürlüğümüzün farkına varabilmek, doyasıya yaşayıp değerini anlamak amma başkasına zarar vermeden,incitmeden ve özgürlüğünü kısıtlamadan.





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Muadil İstemezuk
Belki Yarın Çok Geç Olabilir
Şaşmışım Bu Muadil İlaçtan
Nerede O Eski Ramazanlar
Terörü Bitirip Akan Şehit Kanını Durdurmak Mümkünmü

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ahmet Haşim ve Yalancı Ay
Gaziantep İzlenimlerim
Prangasını Kıran Kapalı Kadınlar
Bir Kadın Ne İster?
Bizler Gerçekten Çocuk Olmuşuz
Dubai İzlenimleri
Sakın Komşum Görmesin
Başka Türkiye Yok

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sevgili Günlük [Öykü]
Mahkemede Bir Gün [Öykü]
Sağlığımız Nereye Gidiyor? [Eleştiri]
Kendisi Dev Yüreği Küçük Adamlar [Eleştiri]
Erbekan Yeni mi Anlaşıldı? [Eleştiri]
Geçici 15. Madde Tozlu Raflara Kaldırıldı [Eleştiri]
Erbakan Yeni mi Anlaşıldı? [Eleştiri]
Muhaliflere Ders Olsun (!) [Eleştiri]
Bu Bono Başka Bono [Eleştiri]
Eyvah Texastayım [Eleştiri]


derya eğilmez kimdir?

eczacı,ressam,yazar

Etkilendiği Yazarlar:
Cengiz Aytmatov,Reşat Nuri Güntekin,,Yakup Kadri Karaosmanoğlu,


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © derya eğilmez, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.