Benim yaradılışımda fevkalade olan birşey varsa, Türk olarak dünyaya gelmemdir. - Atatürk |
|
||||||||||
|
Yaşlanmak dendiğinde bedenin yıpranması düşer aklıma. Farklı kelimeler ile ifade edilse de bu durum, aynı kapıda buluşulur. Herşeyin ortasında bir durumdur yaşlanmak, bence. Gittikçe yabancılaşır insan aynalara, bakışlara, diğer yandan yalancı, ketum bir huzur yakıştırılır ona. Çocukluğumdan bu yana yaşlılığın bilge tarafına çok takılmışımdır, hatta merak edip görmek, dokunmak istemişimdir. Gözümde büyütür, dünyada ne kadar sır varsa hepsini bildiklerine inanırdım. Aslında hala inanırım... Sokakta, sahilde, herhangi bir yerde karşılaştığımda, gözümün ucu ile ruhlarını görebilmek için bakarım onlara. Sessiz, şaşkın telaşları, yorgun isyanları, en derinimden sarsan hüzünlü yanlızlıkları ile üstümden geçip kanatıyorlar beni, her defasında. Her defasında elimi uzatıp dokunmak gelir omuzlarına, sonra, zamanın çizgileri kazınmış ellerini öpüp sarılmak isterim, küçük bir çocuğu teselli edercesine. Kimbilir, tüm kainata öfke duyuyor olabilirler belki, elimden hiçbir şey gelmese de başımı eğerim yine o an, kendilerine kavuşmaları için tüm kalbimle dua ederim. Hayranlıkla seyrettiğim ilk yaşlı insan büyükbabamdı. Gerekli olmadıkça konuşmazdı, hani öyle insanlar var ya, sessiz ve sakindir lakin doldurduğu yer çok fazladır, öyle biriydi. Anneannem, beni sabahları erkenden uyandırdığı için içimden çocukça isyan ettiğim, uzun boylu, endamlı, sessiz bir kadındı. Onlarla pek de zaman geçirdim sayılmaz, sadece ömrümün ilk birkaç yılı... Yalnız bir çocukluğun rengi farklıdır, sesi ve yankısı da. Hiç gerçekleşmeyeceğini bilsem de hep kalabalık bir ailemin olmasını isterdim. Özenirdim kalabalığın patırtı gürültüsüne, çok kurmuşumdur bitmek bilmez şamatanın ortasında olmanın hayalini. Tüm bunların içinde, nedense, çocuk cıvıltısı, oyun oynamak değil de pamuk saçlar, kırışmış yüzler, titrek, şefkatli kucaklaşmaların özlemi olurdu. Daha bir güvenli gibi görünürdü büyükbabamın eli, anneannemin kucağı. Masallar daha gerçekçi, ninniler daha güzel, hayat daha kolaydı... Yaşlanmak, eskimek gibi, acı veren bir eskimek. Geriye çekilmek, kabullenmek, içindeki sonsuz ilkbaharı hücreye tıkmak, sessizce acı çekmek gibi eskimek. Bu yüzden ben sadece gözlerine bakarım insanların, kalplerinin penceresinde gerçek kendilerini görmek için. Bazen buz tutmuş olsa da o pencere, inanmaktan vazgeçmedim, sıcacık bir ateşin alevleri vardır diye içinde bir yerde... Yaşlanmak, vazgeçmek diye sanılsa da aslında sessiz bir bekleyiştir. Bastırılan bir haykırışın duyulması bekleyişi. Hapsolan bir ruhun ızdırabı. Eğer bırakıldıysa o çığlık, incecik bağları kopartır, bulut karanlığı çöker insanın yüreğine, yıpranan bedenin yüküne karışır somurtkan bir kaçış, nafile. Yıpranmış beden zırh olur susturulan ruha, bedbaht bir öfkeye sığınır, yüreği kabuk bağlar. Yaşlanmak, uzaklara sürülmek, sahneden inmek gibi. Kelimelerin duygusunu kybettiği anlara şahit olmak, yaşamak ve yutkunmaktır, ne yazık. Oysa o titreyen eller, dermansız ayaklar, kırışmış yüzler bir çocuğun, bir delikanlının, genç bir kızın aslında... gönül eskimez ki... Tıpkı senin, benim gibi fark edilmek, hatırlansın ister, gitmek üzere olduğundan değil, var olmuş olduğundan. eylül
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © eylül, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |