Ahþap basamaklarda yükselen gacýrtýlar, sývasý artýk iyice dökülen evin üst kat duvarlarýný yalayýp geçmiþ, kapý eþiðinden sinsice odasýna ulaþarak sonunda o derin, tatlý uykusundan uyandýrmýþtý kendisini. Küf kokan rutubetli yorganýn altýnda kýmýldamadan öylece kývrýldý bir süre daha. Oda içerisinde þuraya buraya býraktýðý kovalara çatýdan sýzarak düþen damlalarýn çýkardýðý týp týp sesleri uyumak için gösterdiði tüm o çabayý boþa çýkarýyordu ne yazýk ki. Baktý ki olmayacak, doðruldu yataðýndan. Elleri, duvardaki çiviye asýlý pantolonun ceplerini yokladý. Ýçinde bir kaç tek kalmýþ sigara paketini kavrayarak, tütünü þöyle iyice dolgunca olanlarýndan rastgele çekip aldý birini. Ciðerlerini yakarak dolduran derin bir nefes ile þimdi ayýlmýþtý artýk. Sokak penceresinden dýþarý baktý. Sabahtan beri lapa lapa yaðan kar sokaktaki kirli çöp bidonlarýnýn üstünü örterek kesilmiþti. Kaldýrdýðý paltosunun yakasýna baþýný iyice gömen kambur görünüþlü birkaç gölge, kayarak düþmemek için kaldýrýmlarý dikkatle arþýnlýyordu. Fakat karþýda ki pastane henüz kapanmamýþtý. Tabelada ki ýþýltýlý neon yazýlardan þu pus yüzünden ancak “..dar Pastaneleri 2” kýsmýný seçebiliyordu. Ýþe giderken her gün önünden geçtiði bu pastane kýþýn soðuðunu yavuklusuyla sohbet ederken yudumladýðý salep ve sýcak çikolatayla geçiþtirmeye çalýþan aylak gençlerin uðrak mekâný olmuþtu. Yarým saati bulmadan evden toparlanarak ayrýlmýþ, pastanede þimdi oturduðu köþeye ulaþmýþtý. Ýçeri girerken pastane sahibi onun yamalý paltosuna, soluk renkli balýkçý kazaðýna dik, dik bakmýþ, kabaca istediði þeyi öðrendikten sonra da kapanmak üzere olduklarýný acele davranmakla iyi edeceðini vs, vs. söylemiþti kendisine. Çok umurundaydý sanki Ahmet’in bu tarz karþýlamalar, içinden o da bastý kalayý mekân sahibi olacak þu mendebur kýlýklý herife. Baþka þartlarda olsa þöyle esaslýsýndan bir cevap verirdi ona ya, þeytana uymaya hiç ama hiç niyeti yoktu þimdi. Çay ve yüz gram kadar tatlý kurabiye olsun yanýnda diyebilmiþti fýsýltýyla ancak. Gece haberleri 2011 yýlýnýn yaklaþan seçimlerinden bahsediyordu ekranda. Çeþitli parti liderlerinin gündeme iliþkin görüþlerinden kesitler aktarýlýyordu. Kýlýçlarýn çekildiðinden, doðal gaza zam yapýlmayacaðýndan falan filan, ilgisini çekmeyen bir sürü gereksiz þey, kumral saçlý güzel spikerin aðzýndan inci gibi saçýlýp dökülmekteydi etrafa. Derken sað omzunda bir elin dokunuþunu hissetti Ahmet. Þaþýrarak o yöne baktý. Yetmiþ yaþlarýnda bir adam dikiliyordu baþucunda. Bu da nereden çýkmýþtý þimdi böyle! Huzursuzlaþarak;
- Ne istiyorsun be amca diyebildi.
- Bir bardak çay da ben alabilir miyim evladým, þuraya azýcýk oturarak?
Ahmet, yanlýþ iþitmiþ olmamak için elini kulaðýna götürmüþ,
- Efendiiim, nee! Þeyy, olur tabii ne mahzuru olacak sanki diye cevapladý onu.
Yaþlý adamýn eski dönemleri çaðrýþtýran giysileri çekti dikkatini. Bin sekizyüzlü yýllar derdi duraksamadan, eðer sormuþ olsalardý. Üstelik konuþmasý da bir tuhaftý hani. Bakýþlarý karþýsýndakini delerek öte yana geçecek kadar keskin ama bu konuþma biçimi ile inadýna bir o kadar babacan tavýrlý.
- Nerelisin amca bakiim sen?
- Þimdi yerim yurdum yok ama… Titrek, zayýf parmaklarýyla yolun öte tarafýný iþaret ederek,
- … Bir vakitler þu karþýki konakta otururdum. Gerçi orasý da yangýnda viraneye döndü, eski gösteriþi kalmadý ya, her neyse!
Ahmet parmaðýn iþaret ettiði yerin kendi oturduðu ev olduðunu gördü. Demek eski bir kiracýydý karþýsýndaki. O’na evde, akan çatýdan, ahþap merdivenlerin gürültüsünden þikâyete hazýrlanmýþken vazgeçti bu fikrinden. Yararý mý olacaktý sanki bu sýzlanmanýn! Bir süre oradan buradan konuþtular aralarýnda. Fakat konuþmanýn sonuna doðru yaþlý adam o babacan tavýrlarýný býrakmýþ söyledikleriyle ürkütücü olmaya baþlamýþtý. Caný sýkýlarak kalktý masadan. Hesabý ödemek için kasaya yöneldi. Ama o da ne, pastane sahibi telaþla koþarak geçti yanýndan. Görmedi bile kendisini. Yangýn mý çýkmýþtý yoksa deprem mi olmaktaydý? Meraklý bakýþlarýný az önce kalktýðý masaya doðru çevirdiðinde orada yerde sere serpe yatmakta olan birini fark etti. Önce inanamadý gördüklerine, evet yerde uzanan bu adam kendisinden baþkasý deðildi.