Emanet Ayrılık
Genç adam birazdan kalkıp gidecek ve bir daha kimbilir kaç ay sonra görüşeceklerdi. Ayrılığın pul biber acısı, şimdiden dudaklarına işlemişti.
"Eğer Tanrı bir yazar olsaydı, bu dünyadaki tek tutarlı karakterler deli olurdu." – Jorge Luis Borges"
"Eğer Tanrı bir yazar olsaydı, bu dünyadaki tek tutarlı karakterler deli olurdu." – Jorge Luis Borges"
Genç adam birazdan kalkıp gidecek ve bir daha kimbilir kaç ay sonra görüşeceklerdi. Ayrılığın pul biber acısı, şimdiden dudaklarına işlemişti.
"ben sensiz olamam" der size, sevmişsiniz.
Kararır dünyanız, anlam veremezsiniz.
Fakülte çıkış saatleri,ders bitimleri, birikmiş yorgunluğumun ulaştığı son dayanılmazlık ve güçsüzlük safhası olur hep.Bitkin ve kendinden geçmiş bir halde beklerim otobüsleri durakta.Çoğu zaman ayakta duracak kadar bile mecalim olmadığından ,banklara çuvallanarak bekler,sayarım otobüsleri...
"Nehrin yeniden donması çok zaman aldı. Cesaret edip, çağlarken karşıya geçemedim. Her şey yeniden donuk bir hale gelince hareket ettim. Ama bu sefer benden başka kimse kalmamıştı etrafta..."
kafası o kadar karışıktı ki.. yarın sabah işe o kafayla gitti..hep düşündü; yalnızlığı ve çevrenin bu duruma bakışını..herkesin bir eşi vardı o da bunu hep yaşamak istiyordu ama istediği farklıydı..sonunda kendini bu evlilik oyununda bulmuştu. Bir kız ç
-Gözler kalbin aynasıdır; sözler kapı dışarı. Eller aşkın ağları; kördüğüm sarmış gönülleri. Görülen bir gerçek, bir rüyaymış/ ...Siyah saçlı, ceylan bakışlı genç, kızıl ellerini genç kızın yüreğine dokundurduğu geceden sonra an’lar an’ları ta
Hayatımızda nelerin önemli ve öncelikli olduğuna, özen gerektirdiğine dikkat etmez ve irademizin elimizden kayıp gitmesine izin verirsek, kimbilir, bir gün hayatımız da elimizden kayıp gidebilir.
Öyle büyük bir sevda da değil aslında. Cahilliğimdi seni sevişim, emanet kelimelerdi sevdamı anlatan. Uyduruk bir romanın ucuz bir repliğinden oluşuyordu her şey...
"Tutkunluk değil gözlerime yaşları pazarlayan, aşk değil hüzünleri yüz hatlarıma mühürleyen! Gerçeklere kapadığım gözlerimi uçurumdan düştükten sonra açmış olmamdır canımı yakan! Zamanında üstünü kapattığım her hata cebime koyduğum bir taşmış ve her bir taşın adı belki`ymiş... Şimdi gerçeğe açtığım gözlerimle bakıyorum ceplerime ve sayamayacağım kadar çok, taşıyamayacağım kadar
Onu ilk kez arkadaşının nişan töreninde görmüştü. Oldukça güzel bir kızdı. Yeşil gözleri, olabildiğince düzgün vücudu ve bembeyaz teniyle onu, onca kız arasında fark etmemek olası mıydı
Sen gittin ya iyi yapmadın benim geliş ve gidişlerine bir türlü alışamadığım sevgilim.Bak ilk kez bir yazımda sevgilim diyorum sana sevgili duyuyormusun?Sen gittin ya sabahları uyanmak zor geliyor bana.Sevmiyor değilim sabahları,sadece zor geliyor bütün g
"Prensesin artık seni görüyor.Rengini aşkından çalan kırmızı bir gülle birlikte seni sonsuza çeyrek kala,mavinin aşkla buluştuğu yerde seni bekliyor olacak..."
Keskin bir bıçaktı bileyen ruhumu!Gelişigüzel söylenmiş bir söz bile güzeldi dudaklarında!Her şeyim oluyordun...Asıyordum korkularımı bir bir,seni göreceğim ana kuruyordum içimden kanayan boşluğu!
-Mevlevî uzatmış elini dervişin gönlüne. Derviş uzatmış elini Mevlevî’nin gönlüne. Dinlemişler bir süre birbirlerini. Sonra bakışmışlar…-
İlk tanıştığımızda bana bir melek olduğunu söylemiştin,
tabii ya Azrail de bir melektir...