Bir Aşk Üzerine Yeni Aşk Yaşayanınız Varmı
Bi̇r İnsan Hayati Boyunca Kaç Defa Aşik Olabi̇li̇r, Bi̇r Aşki Bi̇ti̇ri̇p Yeni̇ Bi̇r Aşk Yaşayabi̇li̇rmi̇
"Her yazar, aslında, okuyucusunun gözünde kendi biyografisini yazan bir sahtekardır." - Oscar Wilde (kurgusal alıntı)"
"Her yazar, aslında, okuyucusunun gözünde kendi biyografisini yazan bir sahtekardır." - Oscar Wilde (kurgusal alıntı)"
Bi̇r İnsan Hayati Boyunca Kaç Defa Aşik Olabi̇li̇r, Bi̇r Aşki Bi̇ti̇ri̇p Yeni̇ Bi̇r Aşk Yaşayabi̇li̇rmi̇
O: Cenk, cok usuyorum ben... dedi.
Onun usumesine kiyamam ben. Holdeki kanepeye oturttum, ayakkabilarini, coraplarini cikarttim. Avcuma aldim ayaklarini, ovusturdum, hohladim, optum. Isiticiyi calistirdim. O soyunmaya basladi. Gozlerini araladi, gozlerime dikti bakislarini. Kanepede kaykilmis yatiyordu. Ayaklari avuclarimda. Beni tuttu, kendine cekti. Optu. Dudaklari ilik ilik, kirmiziydi.
-Sultan oturmuş genç kızın yanı başına. Okumaya çalışmış onu uykusunda. Aşk gibi, hicran gibi bir şeymiş. Eksikmiş, eksik olduğu kadar da fazla. Bir rüya tadında da tammış aslında. -
insan hayatta kaç kez gerçek sevgiyle karşılaşır?yada kaç kez gerçek sevgiye yaklaşabilir?sevginin, paylaşmanın,aşkın değeri neyle ölçülebilir?yada kim sevdiğini sonsuza kadar bekleyebilir?bitmek tükenmek bilmeyen bir sevginin öyküsü bu...
durakta sadece bir genç kız vardı. Islak giysilerimden utandım, ondan olabildiğince uzak bir köşede durdum. İçimden söylediğim şarkılar, yavaş yavaş neşeli olmaya başlıyordu ki, kızın ağladığını fark ettim, üzüldüm ama güldüm. Nasıl tarif etsem, hani "buruk gülüş" derler ya işte öyle. Kendi kendime "Al başına, bir gariban âşık
Hadi hiç vakit geçirmeyin. Söyleyin sevdiğinizi. Zamanın aranıza neleri ve kimleri sokacağını asla bilemezsiniz. Bir başkasının masasında bir kadeh şarap içmekten daha kolay olacaktır böylesi.
Sanki yıllardır sarılmışım sana gibi hissediyordum, sende yadırgamadın sarılışımı, sana yakınlığımı... "beklediğim an buydu" diye geçti içimden; "beklediğim kadın bu"...
Hadi hiç vakit geçirmeyin. Söyleyin sevdiğinizi. Zamanın aranıza neleri ve kimleri sokacağını asla bilemezsiniz. Beklemek ve acı çekmekten daha kolay olacaktır böylesi.
Gözümü açmak istiyorum! bir ağırlık var göz kapaklarımda, kirpiklerim birşeyleri yırtacakmış gibi zorlanıyor. Yürümüyorum ama sarsıldığımı, sanki koştuğumu hissediyorum,ve ayaklarımı bir salıncakta uzatmış sallanıyorum.
Hayaletin denize düştüğü yere hızla koşarken, bir taraftan üzerindeki giysileri çıkarıp atıyordu. Denizin serin sularına atladı. Hızla yüzerek sularda çırpınan hayalete ulaştı. Bu bir hayalet değil bir genç kadındı. Sol koluyla sıkıca kavradı kadını.
Bileklerimden akan kan cehenneme kırmızılığını verirken;ben cehennemde müebbet hapise çarptırılıyordum.
Hoşçakal sevgilim,ben biraz tanrının şarabından içmeliyim...
aşk eski günlerini özlüyor ve çaresiz olduğu için ağlıyordu. küçük bir çocuğa içini döküp bir parça rahatlamıştı.
Yaralarıma yaralar eklendi hiç kabuk bağlamayan; eteğimde hoyrat sevdalar birikti dağılmayan; avuçlarımda kırık cam parçaları var bir türlü battıkları yerden çıkmayan; masumiyetime sevdiklerimi acıtınca aldığım haz bulaştı bir türlü aklanmayan…
Seher rüzgârı misk kokulu eser. Seherlerde pencerelerini açık tut. Alnına dökülen saçların açıldıkça, o güzel saçlarının kıvrımlarından ciğerlerine gül kokusu yayılır. Sana gelen yolun konaklarında nasıl istirahat edebilirim ki?
Bu sefer giderken içinden geçtiğim bütün şehirler bana inat ıslak ıslak bakıyorlardı yüzüme. Neden sorusu vardı sollamak serbest çizgilerinin üzerinde.
Geri dön diyordu bir U dönüşü yapılmaz levhası bile.
Ben giderken hep ama en çok seni bırakırdım ge