Heder olan Umutlar
İçki almak ister misiniz? Şermin Ahmet'in gözlerinin içine dikti gözlerini
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
İçki almak ister misiniz? Şermin Ahmet'in gözlerinin içine dikti gözlerini
Dolunay bazen coşturur, bazen de hüzün verir insana. Ova bir başka güzel bu gece
Müşterilerine nişanlısının nişanını niye attığını anlayamadığını söylüyordu
Daha ne kadar bekleyebilir insan ayrılacağı saati? Sevdiği ve canını bile verebileceği yâr giderken, eli kolu bağlı oturacak mı böyle insanoğlu? Hayatın artık ayrılık zilini çaldığı bir anda bir erkek ne hissedebilirse onları vermeye çabaladım. Kendim kaldım ve kendimi bir de yârin yerine koydum. Bu ayrılık olsun istemedim.
Sevdiği bir insanı küçük elleriyle özdeşleştirmiş birinin onu kaybedişine dair hissettiklerini anlatan bir öykü.
Etrafına bakıyordu, akşam için hazırladığı masaya. Ahşap masayı papatyalarla süslemişti. Goncagül papatyaları çok severdi. Bir tane de gelincik bulmuş, onu da ortaya yerleştirmişti. Gelincik kıpkırmızı, nazlı nazlı sallanan, kınalı gelinlere benzeyen çiçe
Belki çıstak çıstak kutlamazlardı yılbaşını ama sessiz ve keyifli bir ortam hiç de fena bir fikir değildi. Şarapevi'nden yer ayırttı ikisi için ve ev arkadaşı İpek'le ayarladıkları saatte buluştular. Herşey umdukları gibiydi ya da artık bir şeyler ummayı
Akşam geç saatte geldi evine adam,yorgundu.Tüm gün yoğun geçen işlerinin ağırlığı yormuştu bedenini.Önce sıcak bir duş almalıyım dedi kendi kendine,sonra sıcak bir yemek,ardından da sıcacık bir yatakta önce hayaller sonra rüyalar olmalı dedi.İçinden,belki
siyah kuyruklu tavşancığına sorabilecek gücü kendinde bulamadı.
Bize anlattı.
Sizce siyah kuyruklu tavşan alaca tavşanı canı kadar seviyor mu,
Ona aşık mı
Eskisi gibi mi
Soğuk üşütürken, yağmur damlalarından kaçmak için şemsiyenin altına sığınırken fark ediyorum; orada sonsuza kadar kalmalıydım! Yüzümüzü, bedenimizi birbirimizde saklayabilmeliydik. Sağda solda görülen suratları belli olmayan ve birbirlerine sarılan sevgililer kadar normal olabilmeliydik.
Bi̇r İnsan Hayati Boyunca Kaç Defa Aşik Olabi̇li̇r, Bi̇r Aşki Bi̇ti̇ri̇p Yeni̇ Bi̇r Aşk Yaşayabi̇li̇rmi̇
O: Cenk, cok usuyorum ben... dedi.
Onun usumesine kiyamam ben. Holdeki kanepeye oturttum, ayakkabilarini, coraplarini cikarttim. Avcuma aldim ayaklarini, ovusturdum, hohladim, optum. Isiticiyi calistirdim. O soyunmaya basladi. Gozlerini araladi, gozlerime dikti bakislarini. Kanepede kaykilmis yatiyordu. Ayaklari avuclarimda. Beni tuttu, kendine cekti. Optu. Dudaklari ilik ilik, kirmiziydi.
-Sultan oturmuş genç kızın yanı başına. Okumaya çalışmış onu uykusunda. Aşk gibi, hicran gibi bir şeymiş. Eksikmiş, eksik olduğu kadar da fazla. Bir rüya tadında da tammış aslında. -
...Bir anda odaya görevli doktor ve hemşireler doluştu. Bazısı Hülya'nın başucunda duran monitöre
göz atıyor, bazısı tansiyonunu ölçüyor, bazısı muayene ediyordu. Her şey yolunda gözüküyordu.
Solunum, nabız, tansiyon, kalp ritmi hepsi