• İzEdebiyat > Öykü > Dinsel |
21
|
|
|
|
Her insan bir günün saatleri bittiğinde, başını iki ellerinin arasına alıp, kendi muhasebesini yapmalıdır.
"Bugün Allah için ne yaptım" diye kendi kendini sorgulamalıdır. |
|
22
|
|
|
|
Mumun ışığı iç içe geçmiş üç halkadan oluşuyordu.En dışta sarı,içinde daha açık bir sarı ve onun içinde de mavi...Mavi huzme, ruh muydu yoksa huzur mu, yoksa Tanrım o sen misin? |
|
23
|
|
|
|
Peygamberimizin hayatından her tabakadan insanlar örnek alacak yönler bulabilir. Bizatihi insan olarak O’nun hayatından alacağı sayısız fazilet ve güzellikler yanında, kendi mesleğini ve cemiyetteki yerini ilgilendirecek pekçok derside alabilir. Çünkü O’nun hayatı her yönüyle örnektir.
|
|
24
|
|
|
|
Gece ile gündüzün sınır noktasında ikisine de tabii olmayan o noktada bir insan devasa bir sur kapısının önünde o kadar güçlü hissediyordu ki kendini tıklatsa o devasa kapıyı kıracaktı. Gücü bünyesinden mi yoksa bulunduğu yerin esbabından mıdır bilinmez ama o kapı açılacaktı yoksa niye o insan orda olsun ki? Açıldığında gören gözleri görmeyi görecekti, duyan kulakları duymayı duyacaktı fakat tutan elleri ve ayakları tutmaz olacaktı. 'Sırlara vakıf olmak' bu o kadar korkutacaktı ki onu güçsüzlüğünü görecek ve korkacaktı, az önceki kudretinden eser kalmamış olacaktı. Derinliklerin fısıltılarını, gece vakti seslerin bile uykuya daldığı anda şaklayan yıldırım sesi misali duyacaktı kulakları ve utanç yaşları gelecekti gözlerinden ve en önemlisi ki mahkemelerin en yücesini kuracak ve hâkimlerin en acımasızının, ‘vicdan’ın karşısına çıkacaktı. |
|
25
|
|
26
|
|
|
|
Allah’ın bir kulu olan sabi çocuk, adet olduğu üzere sütannesine verilmiş, alan olmamış, sahipsiz kalmış, fakir fakat gönlü cömert olan, Halime isminde bir kadına kalmış, oda sahiplenmiş, sütannesi olmuş, |
|
27
|
|
|
|
Köpek, cinayet üstüne kalabilir korkusuyla geri gelmedi, saklandı. Gecenin karanlığından güneş ışıyana dek hiç kimse gelmedi kadının başına, başına iş açma korkusundan. Kadın, kan kaybından öldü, gitti.
|
|
28
|
|
|
|
>>tarihte ilk defa "sultan" adını alan Sultan Mahmud, İslamı yaymak için Hindistan'a on sekiz sefer düzenlemişti İşte bu seferlerden birinde çok şiddetli bir direnme ile karşılaşmış..... |
|
29
|
|
|
|
Bir zamanlar, Ardin adlı bir gezegen vardı. Bu gezegen Başkan Azamon ve emrindeki Bilginler Kurulu tarafından yönetilirdi. Başkan, bir gün, Bilginler kuruluna bir görev verdi.Boyu 5 metre olan dev bir robot yapılacaktı ve görüntüsü kendileri gibi olacaktı |
|
30
|
|
|
|
Kılıç boynumu kessinBen bu yoldan döner isemKör olsun gözlerim benimBen bu yoldan döner isem |
|
31
|
|
|
|
Duramadı; fırının bulunduğu avluya açılan pencereden yine bağırdı:
-Karı! Haydi çabuk ol. Odaya gideceğim.
|
|
32
|
|
|
|
Üstündeki başındaki tozu silkerek
ihtiyarin yüzüne baktı. "Siz de kimsiniz?" dedi.
İhtiyar gülümsedi: "Ben senin namazlarınım".
"Neden bu kadar geç kaldınız? Son anda yetiştiniz. |
|
33
|
|
|
|
Bu öyküdeki yer ve kişiler tamamen hayal ürünüdür. |
|
34
|
|
|
|
dunyayi ve dunya malini asiri sevmenin bir sey ifade etmedigini anladim. |
|
35
|
|
|
|
birlikteliği ayakta tutmanın formülleri |
|
36
|
|
|
|
karlı bir kış gününden kalan |
|
37
|
|
|
|
bir türbeden kısa bir alıntı hikayesi |
|