Bâyezid-i Bestâmî hazretleri birgün talebeleriyle giderken, delilerin bulunduğu bir tımarhanenin önünden geçiyorlardı.
Talebelerinden biri orada delilerin tedavileri için bir şeyler yapmaya çalışan baştabibe yaklaşıp,
"Delilerin tedavisi zor olmasına rağmen onlar için ilaçlar hazırlıyor, tedavi ediyorsunuz.
Günah hastalığı ile hasta olanlar içinde bir ilacınız var mı?" diye sordu.
Baştabib cevap veremeyip susunca, delilerden biri,
ilahî hikmetle veciz bir ifade ile çok anlamlı bir cevap verdi:
"O derdin ilcı şöyledir: Tövbe kökünü istiğfar yaprağıyla karıştırıp, kalp havanına koyarak, tevhid tokmağıyla iyice dövmeli. Sonra insaf eleğinde eleyip, hamur etmeli. Daha sonra Allah aşkının ateşinde pişirip, Peygamber Efendimiz'in muhabbet balından katarak, gece gündüz kanaat kaşığıyla yemelidir."
KİTAP İZLERİ
Öyle miymiş?
Şule Gürbüz
Şule Gürbüz’ün Zaman ve Anlam Arasındaki Yankısı Bir kitabı roman yapan nedir? Belirli bir olay örgüsü, gelişen karakterler, diyaloglar mı? Şule Gürbüz’ün “Öyle miymiş?” adlı
İncelemeyi Oku
