KÜÇÜK ÞEVKET BÜYÜK ÞEVKET’Ý ELEÞTÝRÝNCE…

Milli Gazete yazarlarýndan Mehmet Þevket Eygi’nin 06.01.2016 tarih ve “Mehdi zuhur edecek Hz. Ýsa nüzul edecek” baþlýklý köþe yazýsýna, “Haydi ordan be!” baþlýklý bir köþe yazýsýyla cevap vermiþtim…

O yazý beklediðimden daha çok eleþtiriler aldý.

Aslýnda eleþtirilen yazým deðil, yazýnýn konusu…

Hem bu konu öteden beri eleþtiri ve polemik konusu olmuþtur.

Ýlim ve irfan erbaplarý, kaynaðýný Kur’andan almayýnca bu tür saçmalamalar ve tartýþmalar kaçýnýlmaz oluyor.

Birilerini eleþtirmek ya da eleþtirilere maruz kalmak maksadýyla yazmadým o yazýyý ama o yazý ile olumlu ve olumsuz birçok eleþtiriler aldým.

Olumlu eleþtirenler, Kur’an ve sahih hadis kaynaklarýndan beslenip, Malatya’nýn rahle-i tedrisinden geçen arkadaþlardý; destek çýktýlar, tebrik ettiler…

Polemik yapýp yazýyý eleþtirenler de, kýyýdan köþeden ‘fis-kos’ edip, ismini gizleyerek yerli yersiz, alakalý-alakasýz yorumlar yaptýlar…

Ýnsanýz, yanýlabiliriz lakin ilim adýna, din adýna yapýlan yanlýþlara müsamaha göstermeyiz, gerçekleri konuþur, yanlýþlarýn düzeltilmesi için çaba harcarýz.

Ýslami camiada ekseriyetin tanýdýðý Mehmet Þevket Eygi elbette kadri kýymeti bilinmesi gereken bir kalem.

Elbette ki ömrünü kaleme adamýþ bir aðabey lakin ‘bulunmaz hint kumaþý’ da deðildir…

Örneðin ismini açýklamaktan/vermekten kaçýnan pýsýrýk bir “okuryazar”ým (ismini “okuryazar” mahlasýyla vermiþ) diyor ki; “Adamýn saçmalamasý sana da saçmalama hakký vermez Þevket kardeþim. Adam saçmalasa bile mürekkep yalamýþ ve haza beyefendi adamdýr. Ýyi okumuþtur ve kalemi güçlü, cümlesi muhkemdir. Kýyas kabil deðil ama senin yazýnda saðlam bir tek Türkçe cümle aradým, inanýr mýsýn, bulamadým.”

“Þevket kardeþim” dediðine göre yaþý benden büyük bu zatýn…

Cevap vermeye deðmez ama bir hatýrlatmada babýnda kendisine þunu demem gerekiyor: ‘adam mürekkep yalamýþ ve haza beyefendi’ biri olabilir, ‘iyi okumuþ ve kalemi güçlü, cümlesi muhkem’ birisi olabilir, zaten ben bu yönünü eleþtirmiyorum onun…

Ben o yazýda, Mehmet Þevket Eygi gibi birinin; “Mehdi gelecek Ýsa inecek” diyerek, Hýristiyanlarýn ve Yahudilerin inancýný Ýslama mal ederek/Müslümanlarýn inancý imiþ gibi bir yanlýþa sapmasýný eleþtiriyorum…

Sen nasýl anlamýþsýn! (nerenden anladýysan…)

“Kýyas kabil deðil ama senin yazýnda saðlam bir tek Türkçe cümle aradým, inanýr mýsýn, bulamadým.”

Hey yavrum hey!...

Bana ‘bir tek Türkçe bilmediðimi’ iddia eden “okuyazar”ýma bak…

Ulan “#okuryazar”, senin saçýnýn kýlarý sayýsýnca yazý yazmýþ ve bu sahada kalem oynatmýþ bir yazarým. Türkçe bilmeyenler (hem Türkçe bilmek farz mý, dilde önemli olan meramýný anlatabilmek, kendini ifade edebilmek deðil mi?)

Sonra sen kim oluyorsun ki, “senin yazýnda saðlam bir tek Türkçe cümle aradým, inanýr mýsýn, bulamadým” deme cesaretini gösterebiliyorsun?

Bulamazsýn çünkü sen, -muhtemelen- bana karþý taraflý ve yanlý bakýþ açýsýyla bakýyorsun, ya da Türkçe bilmiyorsun ki cümlelerimi anlayamýyorsun.

Tekrar baþa dönecek olursak; Mehmet Þevket Eygi yeðenimiz olur, annesi Malatyalýdýr/Malatya eþraflarýndan Seyyit Zapçýoðlu’nun kýz kardeþinin oðludur.
“Zapçýoðlu Sokak” ismini de Þehri Malatya’mýza vermiþ asil bir ailenin çocuðu…
Otobüste, Malatya’mýzýn medarý iftiharý Karikatürist-Yazar Mustafa Düzleme ile karþýlaþtým. “Küçük Þevket, Büyük Þevket’i eleþtirmiþ, ikisi de benim arkadaþým” dedi ve konuyu yazýma getirdi…
“Ýstanbul’da iken Þevket Eygi ile iyi bir arkadaþlýðýmýz oldu, severim kendisini, seni de severim, ikiniz de benim arkadaþýmsýnýz yalnýz onun iddia ettiði þey Kur’an’da yok…”
Bu iþte, arif olmak buna denir; anlatmak istediðim konuyu yukarýdaki cümle ile özetlemiþ Mustafa Abi…