..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Düşünce dilden, dil düşünceden doğar. -Platon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Toplum ve Birey > Emine Pişiren




10 Nisan 2016
Yoksa Öldüm de Cehennem de mi Yaşıyorum Ben Anne?  
Emine Pişiren
Onur ve can ancak Allah'a son nefeste verilirmiş. O yavruların ne suçu vardı? Bilinen 34 dernek çocukları kirleten vakfı korumak adına girişimlerde bulunmuşlar bile. Ya Çağdaş Yaşama Dernekleri hallaç pamuğu gibi tarumar edilip, 35 bin çocuğun bursları hiçe sayılırken, üstelik kanser tedavisi gören Türkan Hocamızı hastaneden apar topar alınıp, günlerce sorguda tutukluyken hangi dernekler sokaklara dökülmüşlerdi?


:AGBH:


Sorular...Sorular....Sorular....
Aklımı kuşatıyorlar, her biri misket bombaları gibi beynimin
içinde tek tek infilak ediyor.Öncelikli soruyu size sorayım:
“Ülkemizin geldiği şu son duruma bakar mısınız?”
Gencecik fidanlarımızın pisi pisine şehit olmaları,
Hatalı proje onayları ve vurdumduymazlıklarla yıkılan
binalar, maden göçükleri sonucunda yüzlerce gerçekleşen
ölümler,
Ülkemiz topraklarına -elleri kolları bombalarla dolu- giriş
yapan canlı bombacıların sebep olduğu can
kayıpları,vs...vs...vs...diğerlerini saymayacağım bile...
Oysa asıl tehlike GELİYORUM demiyor.
Sinsice öldürülüyoruz.
Hastanelerin ONKOLOJİ bölümlerine gidip bir inceleyin,işte o
zaman anlayacaksınız asıl gerçeği...
Oysa sizi öldürecek hastalığı tetikleyen, tedavisi zor
sürece sokan, bu duruma getiren, sebep olan yine devletin
bakanlığı değil midir?
Nasıl mı?
Bu gıdalar; SAĞLIK BAKANLIĞININ ONAYLADIĞI ve market
raflarını süslediği kanser yapıcı gıdalardır.
Örneklemek gerekirse; Hıfzısıhha raporlarının sonuçlarını
gösterebilirim:

E101
Bazı kahvaltılık mısır gevreği türünde bulunur. Önemli,
faydalı bir besin.

E102
Balık köftesi, füme balık,çeşitli pastalar, şekerlemeler,
kek ve şeker süsleri, bazı dondurmalar, kahve için süt-krema
tozu, paket hazır çorbalar, jöleler, hazır soslarda bulunur.
Özellikle aspirine hassas kişilerde akciğerlerde, burun ve
ciltte reaksiyonlar, hiperaktiflik, astım, egzema, alerji ve
kaşıntıya sebep olabilir.

E104
Limonlu pastalarda bulunur. Alerjik reaksiyon, hiperaktiflik
ve aşırı duyarlılığa yol açabilir.

E107
Şekerler, soslar, çikolatalarda bulunur. Şüpheli kanserojen
olarak değerlendiriliyor. Deneylerde hayvanların böbrekleri
etkilendi.

E110
Meyveli yoğurtlar, reçeller, salam, pastalar, şekerler,
bisküvi çeşitleri, dondurma, jöleler, ketçap, gazozlu
içecekler. Şüpheli kanserojen; bazı kişilerde güneş ışığına
karşı alerjik reaksiyon yapabilir.

E122
Yoğurtlar, reçeller, kırmızı pancar turşusu, pastalar,
şekerlemeler, dondurmalar, paket çorbalar, jölelerde
bulunur. Etkileri kanser ve aşırı duyarlılık.

E123
Böğürtlenli yoğurt, çikolatalı pasta, hazır çorbalar,
jöleler, dondurmalar, ketçapta vardır. Etkileri kanser,
aşırı duyarlılık, alerjik kaşıntı.

E124
Çilekli yoğurtlar, salam, paket çorbalar, dondurulmuş
pizzada bulunur. Etkileri kanser, aşırı duyarlılık.

E127
Karışık meyve, kokteyl konservesi, salam, sosis, pastalar,
dondurulmuş pizzada mevcuttur. Etkileri kanser, aşırı
duyarlılık ve tiroid rahatsızlıklarıdır.

E128
Sosisler, bazı çikolatalı pasta çeşitlerinde kullanılır.
Etkileri kanser, aşırı duyarlılık.

E131
Renkli şekerlemeler, bazı dondurmalar için tercih edilir.
Etkileri, kanser, aşırı duyarlılık, sinirsel hastalıklar
ayrıca mide bulantısı, düşük tansiyon bildirilmiştir.

E132
Jöle şekerler, renkli şekerlemeler, çikolata kaplı bir takım
yiyecekler, hazır soslarda kullanılır. Etkileri kanser,
aşırı duyarlılık ve yüksek tansiyon.

E133
Konserve bezelye, bisküviler, dondurmalar ve jölelerde
yaygın kullanılır. Etkileri kanser, aşırı duyarlılık,
alerjik reaksiyon.

E140
Yağlar, bazı sebze turşularında bulunur. Güvenli.

E142
Reçeller, konserveler ve çorbalarda bulunur. İngiltere’de
yasak. Aşırı duyarılılık yapıyor.

E150
Çeşitli konserve ürünleri, hazır et ürünleri, hamburgerler,
kek, pasta, bisküvi, şekerleme çeşitleri, çikolatalı
ürünler, hazır çorbalar, soslar, soya sosu, bazı viskilerde
yer alır. Uzun dönemde kansere yol açabilir.

E151
Bazı reçeller, meyveli soslarda kullanılır. Domuzlarda
bağırsak kistlerinin oluşmasına sebep oldu. Etkileri aşırı
duyarlılık ve sindirim problemleridir.

E153
Çikolata kaplı yiyecekler, şekerlemelerde bulunur. Etkisi
kanser. Bu maddeyle sıkça temasta bulunan işçilerde deri
kanseri gözlendi.

E154
Sosisler, şekerlemelerde kullanılır. Bazı ülkelerde yasak.
Kanser ve aşırı duyarlılık yapıyor.

E160
Margarinler, peynirler, kek, pasta, bisküvi çeşitleri,
şekerlemeler, dondurulmuş pizza, paket puding karışımlarında
kullanılır. Doğal bitki pigmentlerinden elde edilir.
Güvenli. Ayrıca doğal A vitamini kaynağı. Alerjik
reaksiyonlara sebep olabilir.

E170
Kalsiyum katkılı ve sıkılaştırıcı madde olarak un,
şekerlemeler, dondurmalar, vitamin haplarında kullanılır.
Doğal mineral. Güvenli. Ancak çoğunlukla doğal gıdasal
kalsiyumun yerini almak için yiyeceklere katıldığı için
genel gıdasal değerler fakirleşir.

E173
Haplar ve bazı şekerlemelerde çok ender kullanılır. Bazı
ülkelerde yasaklanmıştır. Zehirlidir ve aşırı duyarlılığa
sebep olabilir. Metal kaynaklıdır.

E180
Bazı kaşar peynirlerin dış yüzeylerinde (kabukları)
kullanılır. Aşırı duyarlılığa sebep olabilir. (Peynirin
yüzeyi ayrılarak tüketilmediği sürece risk azalır.)
*
Günümüzde gıda sektörü büyük bir tröst halini almıştır.
Örneğin hiçbir yayın organında Kola’nın zararlı olduğunu
görme ihtimaliniz bile yok.
Liste oldukça uzun olduğu için size sadece link adreslerini
verip incelemenizi rica edeceğim.
Hastanelerde ve dispanserlerimizde ülkemizde ilaç firmaları
tarafından halka satışıyla gerçekleşen duruma ne diyelim?
Üstelik on sene sonra vücudumuzda hangi hastalıkların mısır
patlağı gibi türeyeceğini, neler olacağını bilmediğimiz
gelişmelerle, hangi virüslerle boğuşacağımızdan bihaber
aşılıyoruz bebelerimizi.
Duyduğuma göre tanısı konmuş ama tedavisi olmayan MS
hastalığını aşılara ve baz istasyonlarının artışına bağlıyor, tıp.
Emperyallerin ve İsrail'den gelen aşı ve ilaçların
kontrolsüz bir şekilde tüketilmesi gerçeğine nasıl yanıt
vereceğimi bilemiyorum artık...
Amerika'da bakanlık yapmış, Almanya doğumlu Yahudi kökenli
ABD'li diplomat, Henry Alfred Kissinger,doğru söylemiş de
biz gözardı ettik galiba:
"...Bir ülkeyi topla, tüfekle, nükleer güçle
fethedemezsiniz:Ama gıda ve ilaç terörüyle yok
edebilirsiniz."
Peki açlık, yoklukla, hastalıkla savaşan, üstüne üstelik
agresif politikalarla yönetilen halk ne yapsın bu durumda?
1- Halk bilinçli değil,
2- Hastane tahlil sonuçları sonrasında ÖLÜM kaygısı yaşayan
hastalar "denize düşen yılana sarılır," misali hem doktora
hem ecza firmalarına korkudan güvenmek zorunda kalıyor...
Bütün bu zor anların arasına bir de MÜLTECİLERİ sığdırdık.
Maaşlarımızdan bana-bize sormadan cebren paramızın kesilmesi
aşırı ruhumu germekte. Zaten izlemediğim TRT elektrik katkı
parası her faturamıza yansımasına KDV oldu.
Son olarak şimdi de ÇOCUK TECAVÜZLERİ geldi yüreklerimizi
hasta edecek derecede baş sıraya oturdu...
- Saçını , serçe parmağını kınalayıp asker ocağına yolladık:
"Vatan Sağ olsun" dedik karşılığında evlat verdik.
Peki VATAN bir anaya/babaya ne verdi?
- Ağzı süt kokan evladımız ilim-irfan öğrensin diye DEVLETE
teslim ettik: Körpe bedenlerini ve ruhlarını hasarlı geri
aldık.
Peki, DEVLET yaşarken ölmüş o minicik yavrulara, göz
yumduğu vakfın incittiği, kirlettiği milyonlarca ruhlara
karşılığında ne verecek?
Onur ve can ancak Allah'a son nefeste verilirmiş. O
yavruların ne suçu vardı?
Bilinen 34 dernek çocukları kirleten vakfı korumak adına
girişimlerde bulunmuşlar bile. Ya Çağdaş Yaşama Dernekleri
hallaç pamuğu gibi tarumar edilip, 35 bin çocuğun bursları
hiçe sayılırken, üstelik kanser tedavisi gören Türkan
Hocamızı hastaneden apar topar alınıp, günlerce sorguda
tutukluyken hangi dernekler sokaklara dökülmüşlerdi?
Anımsadığım kadarıyla, HİÇ...Sadece bir avuç korka korka
gelen halk...Onlar da orantısız güçlerden sakınıp dağıldılar...
Hadi cennet vaadiyle Hurileri-Gılmanları sunarak kandırılan
halkın uyutulduğuna bir şey diyemeyeceğim de...Ama
evlatlarının namuslarını kirleten din hocalarına karşı
tepkisizliğine anlam veremiyorum.
Ya benim yüreğim kaldırmıyor.
İçim hiç almıyor.
2009 senesinden beri tedavi görüyorum: boşuna mı kanser oldum ben?
Ülkemin durumuna üzülmekten yorgun düşen aklıma çelme atan bir soruyu sordum:
BEN YAŞARKEN ÖLMÜŞÜM DE HABERİM Mİ YOKMUŞ?
Haberleri sıkı takip etmiş, 2 sene önce hakka yürümüş, cennette olduğuna inandığım, ışıklar içinde uyusun; Rahmetli
anneme soruyorum:
YOKSA ÖLDÜM DE CEHENNEMDE Mİ YAŞIYORUM ANNE?"

Emine PİŞİREN


Dip Not: Yazıma esin olan kaynak adresler.

https://19kkanser.wordpress.com/hifzissihha-raporundan-

alinmis-tehlikeli-katki-maddeleri/

http://www.ihvanlar.net/2015/01/11/cocuk-asilarina-dikkat-

butun-dunyanin-basi-dertte/



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum ve birey kümesinde bulunan diğer yazıları...
Değerli Yazım Dostumuz Sayın...
Hadi Yıkayalım Ruhumuzu!..
Sinerji... (- I - )
Ben Yaşarken Ölmüşüm de Haberim Yokmuş!..
Utandım İnsan Oluşumdan
Anasını Öpen Kadı Olursa...
Acıdan da Zevk Alırız
Yüzlerce Hayattan Biri...
Kadının Özü O Yasak Kelime
Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değildir

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yarım Somun Yemek İçin Orospuluk
Entellektüel Kadınlar Nasıl Bir Erkek Arar?
Yoksa Canınız Hoşaf mı Çekti?
Allah'ın Laneti Üzerlerine Olsun!..
Eh, Burası Türkiye
Her İkisi de Bir Şairin Asil Yüreğine Sahiptiler
Havada Bok Kokusu Var Baba
Atatürk'e Duyulan Bu Öfke, Bu Nefret Nedendir?
Siz Böyle Yanmıyor Musunuz? - 2 -
Kısa Kes Aydın Havası Olsun!..

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Adamdan Saymışız [Şiir]
Ah Ulan Istanbul! [Şiir]
7. Didim Şiir ve Şairler Buluşması [Şiir]
Çekinme Söyle [Şiir]
Yağmur Kuşu Suskunluğu [Şiir]
Hangi Dua İle Sana Gelelim? [Şiir]
İsterdim [Şiir]
Davetsiz Konuk - 1 - [Şiir]
Madem ki... [Şiir]
Git Demene Gerek Yok [Şiir]


Emine Pişiren kimdir?

Yazmayı, okumayı ve birikimlerimi paylaşmayı seven biriyim. Edremit'in yerel bir gazetesinin köşe yazarıyım. Bazı web sayfalarında da edebiyat adına paylaşımlarım yayınlanmaktadır. Sevgi ve ışık sizle olsun.

Etkilendiği Yazarlar:
Mehmet Emin Yurdakul, Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Victor Hugo, Balzac, Leo Buscaglia, Eric Frrom, Irvın Yalom, Dale Carneige, Doğan Cüceloğlu, Haluk Yavuzer...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Emine Pişiren, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.