Her gün yeniden doğmalı. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Biz insanlar hayata iki taraftan bakmanın önemini kavrayabiliyor muyuz? İki taraflı bakmayı anlatayım ilk önce isterseniz: İki taraflı bakmak bir gönül gözü ile bakmak iki beden gözü ile bakmak. Şimdi sorduğum sorunun cevabını aramaya başlayalım… Biz insanlar çoğunlukla iki taraflı bakmanın ne demek olduğunu bile bilmiyoruz. Ya da bilmek işimize gelmiyor. İki taraflı bakmak hayatın en önemli kavramıdır bence. İki taraflı baktığımız zaman hayatı nereden ve nasıl görmemiz gerektiğini öğrenmiş oluruz. Çevremizdekilerin de öğrenmesini sağlarız. Hayatın bir pencereden bakıldığında hayat olmadığını insanlara anlatmamız şarttır. Hayatı gönül gözü ile görebilmek ve o açıdan bakabilmenin önemini kavrayabilmek farklı bir duygudur. Bu duyguyu içimizde taşımak hayatta en büyük güzelliktir bence. Ben bir görme engelli olarak şunu söylüyorum: Hayata daima gönül gözümüzle bakıp beden gözümüzle baktığımız sahte güzelliklerden uzak kalalım. Bunu söylememin en büyük sebebi şudur: Hayatı her zaman beden gözümüzle görmeye çalışıyor ve sahte güzelliklere kapılıp gidiyoruz. Tabiî ki engeli olmayan insanlar beden gözünü de kullanmalı fakat sadece önünü görecek kadar bir taşa takılıp düşmemek için. Fazlası zarardır. Beden gözü ile bakmaya devam ederse gönül gözünün önemini unutur bu gözle bakanlar. Ben bakmak istediğim taraftan bakıyorum hayata. Diğer insanlar bakmak istediği taraftan bakmaya devam ediyorlar. İki taraflı bakmanın önemini anlatmaya devam edeyim. Biz görme engelliler önümüzü göremiyoruz, çünkü beden gözümüzün önünü karartan bir perde çekili ve bu perde bizim görmemize engeldir. Ama biz görme engellilerin büyük bir şansı var, etraflarını gönüllerinin gözü ile görmektedirler. Beden gözü açık olanlar hayatın güzelliklerini görüyorlar ama bir de şu var dünyanın pisliklerini de görüyor ve kendilerini onlardan alamıyorlar.Biz görmeyenlerin dünyasının karanlık olduğunu söylüyorlar ama bilmiyorlar ki bizim dünyamızın içimizde aydınlık olduğunu. Bana sorulan sorulardan bir tanesi de şu oluyor:Bir daha dünyaya gelsen ya da şimdi gözlerinin açılması için bir tedavi geliştiriliyor ,görmek ister misin?Bende bir görme engelli olarak şu cevabı veriyorum :’Hayır’ Nedenini de söylüyorum:’ Ben dünyanın pisliklerini görmüyorum ,görmek de istemiyorum. Gönül gözümle gördüklerim bana yetiyor. ‘diyorum. İnsanlara sanırım iyi bir cevap verip dünyanın sadece beden gözü ile bakmaktan ibaret olmadığını anlatabiliyorumdur. İşte dünya yaşamında iki taraflı bakabilmenin önemi budur. Bir görme engelli olarak insanlara hayatın tek bir pencereden görülmemesi gerektiğini anlatabildiysem ne mutlu bana. Her zaman, yaşadığımız dünyayı beden gözümüz ile değil gönül gözümüzle görmek için gayret gösterelim. Gönül gözümüzün değerini bilelim.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ay Işığı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |