Hiçbir şey yaşam kadar tatlı değildir. -Euripides |
|
||||||||||
|
Bizler, karanlıkların aydınlanması için neden gayret sarf etmek istemiyoruz? İlk önce karanlıkların aydınlığa çevrileceği yollardan bahsederek bu yazımıza başlayalım.Umut ,sevgi, bilgi, akıl ve bu bahsettiğim ışıklardan başka diğer ışıklar. Başta umuttan yoksul olmamalıyız ; umut yoksulluğuna düşersek karanlıkların aydınlanması için ilk ışığın yanmasına engel oluruz. Sonra sıra ile sevgi ,bilgi, akıl ışıklarından mahrum bir hale geliriz ve daima karanlığın içinde kalmaya mahkum oluruz. Yolumuzdaki bu ışıkların sönmesiyle cehalet, ümitsizlik ve buna benzer zorlukların içine düşerek büyük bir karanlığın içinde sürükleniriz. Cehaletin, ümitsizliğin elinde esir olmamalı, daima ümit ve bilgi ile hareket etmeliyiz. Cehalet, ümitsizlik, sevgisizlik ve diğer aydınlık düşmanı olan kötülüklerden uzak kalmalıyız. İlime saygı duymalı, ilmin ve bilimin her daim bizim ışığımız olacağını bütün insanlarla paylaşmalıyız. Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şu güzel sözünün benim anlatmak istediğim gerçeği yeterince ortaya koyduğu kanaatindeyim.:’ Dünyayı isteyen bilime sarılsın, ahireti isteyen bilime sarılsın,hem dünyayı hem ahireti isteyen yine bilime sarılsın. ‘Bu söz ilime ve bilime ne kadar önem verilmesi gerektiğini anlatan bir peygamber sözüdür. Bu güzel sözün ne kadar aydınlatıcı olduğunu görmemiz gerekmektedir. Adalet timsali olarak da bilinen dört halife döneminin ikinci halifesi olan Hazreti Ömer Radıyallahu Anh’ın şu güzel sözü de cehaletin hayatın en büyük karanlığı olduğunun en büyük kanıtıdır:’Yalnızlık cahil insanlarla oturmaktan daha hayırlıdır.’ Kafamızı , kalbimizi cehaletin ümitsizliğin karıştırıp bizleri karanlık yollara sürüklemesine var gücümüzle engel olmalıyız. Karanlık yolların aydınlatılması konusundaki ısrarımızdan bir ömür vazgeçmemeliyiz. İlimin ,bilimin girdiği her neresi olursa olsun oraların kapılarını cehalete ne pahasına olursa olsun kapatma çabasını sarf etmeliyiz. Sadece bir yoldan bahsetmeyeceğim bu yazımda,birkaç yol olduğunu da başta yazmıştım. Sevgi de karanlığın yok olmasında en büyük etkenlerden bir tanesidir. Bu güzel duygu insanlar arasında yayıldığı takdirde sevgi, bilgi ,ümit ,akıl ve diğer ışıklar yandığı sürece karanlıklar çabuk sonlanır. Yerli yabancı birçok düşünür sevgi, bilim ve diğer ışıklarla ilgili ,yol gösteren,çok manalı ,güzel kelamlar etmişlerdir. Ben karanlık yolların aydınlatılması konusunda ısrarcı olmamız gerektiğini söylüyorum. Karanlığın esaretine girmeyelim ve sadece kendi yolumuzun değil bizlerden sonraki nesillerin de yollarında ışıkların yanmasında faydamız olsun. Başta kendimiz karanlık yollardan çıkalım ki bizden sonrakiler bu yolların yürünmemesi gerektiğinden emin olsunlar. Bizler, yürüdüğümüz yollara ışıklar yakılmasına engel olursak bizden sonrakilerin durumu daha berbat bir hal alacaktır. Küçüğe sormuşlar ’Ne yapıyorsun?’ küçük sorulana şu cevabı vermiş:’ Büyüğümden gördüğümü yapıyorum.’ Yani bizler bir şekilde küçüklerimizin yoluna umut, sevgi ,bilgi ve diğer ışıkları yakalım ki onlarda o yanan ışıkları söndürmeden yollarına devam etsinler. Ben şahsen şu sözleri çok duydum zamanında, hala da duymaya devam ediyorum .özellikle okuma konusunda. Diyorlar ki çocuklarına ‘Okuyup da ne olacaksın başımıza, başbakan mı cumhurbaşkanı mı olacaksın! Sen okuyacağım dersen, o okuyacağım derse yapılması gereken işleri kim yapacak!’ Bu sözlerle çocuklarımızın beyinlerini bulandırmayalım. Aksine ilim öğrenmeleri için elimizden gelen çabayı gösterelim. Cehaletin, ümitsizliğin , sevgisizliğin kalplerimizi esareti altına almasına müsaade etmeyelim. Yukarıda bahsettiğim gibi cahil olma yolunu değiştirip ilim , bilgi yolunda yürüyelim ki yarın’ Ne yapıyorsun?’ diye sordukları zaman bizden küçük olanlar şunu diyebilsinler:’Bizim büyüklerimiz cehalete bir çelme takıp, ilim bilgi yolunda yürümeyi seçtiler. Bizde bize gösterildiği üzere ilim, bilgi yolunda yürümeye devam ediyoruz ,devam edeceğiz.’ Böylece bu iki güzelliğin yollarını karanlıktan birer ışık olduğunu fark etsinler ve kendilerinden sonrakilere de fark ettirebilsinler. İsyankar olmamak da karanlık yollara tutulan ışıklardan bir tanesidir. Ben şahsen şu soruyu çok duyuyorum, bir yazımda da bahsettim sanırım siz değerli okurlarıma o sorudan. Diyorlar ki ‘Gözün şu anda açılacak olsa açılmasını ister misin? ‘Ben cevabını hayır olarak veriyorum.İsyan etmedim körlüğümden dolayı .Ben her zaman şunu söylüyorum:’ Ben körlüğüme isyan etmiş olsa idim hayatımda elde ettiğim güzelliklerden mahrum kalırdım. Aksine körlüğüm isyan edilecek bir engel değil benim karanlık yollarıma tutulan parlak bir ışıktır.’ Ben körlüğün bir engel olmadığını savunurum her daim. Tamam bedenen görmüyorum, bazen bir yerlere takılıp düşüyorum ama bu benim beden gözümün kör olmasından değil ; insanların körlerin var olduğunu unutup bu dünyada bir tek biz varız düşüncelerinden sıyrılmak istemedikleri için ve kalp körü olmalarından kaynaklı bir olaydır. Bu da cehaletin elinde oyuncak olmalarına ve karanlık yollarda bocalamalarına büyük bir sebeptir. Bizler karanlık yolların aydınlanmasına yardımcı olalım, ısrarla kalpleri karanlıklardan çıkarma çabasında olalım. Kalplerimizi sevgiye, kafalarımızı ilime yönlendirelim. Bilgiden mahrum kalıp cehaletin kucağında oradan oraya kum taneleri misali savrulmayalım. Karanlıkların aydınlanması yolunda ısrarcı olmaya ömrümüzün yettiği yere kadar devam edelim. Ümit ,sevgi, ilim, bilgi düşmanlıklarına son verelim. Hayata sevgi ile umutla bakan bilim sevdalısı, bilgisini paylaşmaktan gurur duyan nesiller yetiştirelim. Cehaleti, düşmanlığı kısacası bütün kötülükleri birlikte bitirelim.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |