"Bana ev hikayesinden söz açmayın. Artık benim oraya gideceğim yok!" Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Hepimizin malumudur ki:hem dünyada hem de Türkiyemizde Sunniliği veya Ehli Sünnet'i tehdit olarak gören ve fırsat buldukları her platformda tepkilerini aşırı,bazen de hakarete varacak şekilde gösteren bir kitle mevcut.İngiltere’nin 100 entellektüeli arasında sayılan Profesör Ziyaüddin Serdar’ın Habertürk gazetesinde yayınlanan röportajında söylediklerine göre tüm dünya toplumlarındaki çözülmeye bağlı olarak bir kimlik sorunu var. Avrupa’nın sorunu biraz daha farklı.”Bilgisizlerin cehaleti,bilgililerin inşa edilmiş cehaleti...Tarihte buna oryantalizm diyorduk, şimdiyse Müslümanlar açısından adı İslamofobi.İslam karşıtları aslında İslam dünyasının çeşitliliğini biliyor, tüm Müslümanların terörist olmadığını da biliyor, ama bu algıyı sürdürüyorlar. ” 21/03/2016 tarihli Habertürk gazetesi) Son yıllarda yapılan algı operasyonlarıyla Ehl-i Sünnet(Sunni) müslümanların terör örgütü kudukları iddaları insanları gereğinden çok tedirgin ediyor ve Ehl-i Sünnet inancına karşı bir blok oluşturuyor. Sayın Cumhurbaşkanı'da bir toplantıda Müslüman olduğunu üstüne basa basa belirtmek ihtiyacını hissetmiş.İlk başta Ehli Sünnet karşıtlığı gibi algılanacak bu sözler eminim ki en çok reformcular ve Ehl-i Sünnet inancını tehdit eden ve Sunni kimliğini ortadan kaldırlaya çalışanları sevindirmiştir.Modernistler ve reformcular sevinmiştir diyorum çünkü Prof.Ziyaüddin Serdar aynı röportajında reformcular için şu ifadeleri kullanmış:Mesela Türkiye’yi çok seviyorum ama Türkiye’de modernistlerin büyük bölümü Batı’ya tamamen köle olmuş halde. Batı’ya eleştirel bakmıyorlar. Onlar da fanatik Müslümanlar gibi dogmatikler. Aşağıdaki makaleyi okursanız Ehl-i Sünnet inancının nasıl bir tehdit altında olduğunu anlayacaksınız. http://www.aljazeera.com.tr/gorus/islam-dunyasinda-dolasan-hayalet-sunnilik Bu benim iddiam değil.Ehl-i Sünnet inancı tehdit altındadır. Almanca hocaları,sosyologlar,felsefeciler,teologlar Ehli Sünnet karşıtlığına güzel bir kılıf ta bulmuşlar.Gerçek din,Kur'an bize yeter sözleri tabiri caizse havada uçuşuyor.Sunnilik nedir ki İslam dünyasını tehdit etmeye başlamış? Ehli Sünnet ne dir ki aralarında İlahiyatçıların da bulunduğu bazıları bazıları hop oturup hop kalkıyorlar.Neredeyse Ehli Sünnet'im diyenleri Tekfirle itham edecekler. Google amcaya srduğunuzda kaşınıza birbirine yakın tanımlar çıkacaktır. Ehl-i sünnet, dini literatürde Hz. Peygamber (asm) ve sahabeyi örnek kabul eden Müslüman toplumunun büyük bir kısmına (% 90) denir. Genelde kısaca "sünnilik" olarak bilinir. Bu grup sünnete bağlı olduğu ve cemaat ruhundan ayrılmadığı için "Ehl-i Sünnet ve'l-cemaat" adıyla da anılır. Sünnilik ya da Ehl-i Sünnet, İslam dininin sünnet doktrinine dayalı, günümüzde Dünya üzerindeki iki büyük kolundan biri ve % 83'lük bir oran ile en büyük mensubunun bulunduğu mezhepler grubudur. Zaman zaman Sünnî İslam veya Sünnî mezhebi ifadesi de kullanılır.Wiki Tanımlardan anlayacağımız üzere Ehli Sünnet ve ya Sunnilik farklı bir din falan değildir. Dört mezhebin toplamıdır.En belirgin özellikleri şu şekilde sıralanmıştır: 1. Îmânın altı şartına, yanî Allah Teâlâ'nın varlığına ve birliğine, eşi ve benzeri olmadığına, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret hayatındaki hâllere, hayır ve şerrin, iyilik ve kötülüğün Allah Teâlâ tarafından yaratıldığına inanmalıdır. (Bunlar "Âmentü"de bildirilmiştir.) 2. Allah Teâlâ'nın son kitabı olan Kuran-ı Kerîm'in, Allah Teâlâ'nın kelâmı olduğuna inanmalıdır. 3. Mümin, kendi imanından hiç şüphe etmemelidir. 4. Peygamberimize (asm) îmân edip, hayatta iken Onu görmekle şereflenen ashâb-ı kirâmın hepsini çok sevmelidir. Dört halifesine, yakın akrabaları olan Ehl-i beytine ve muhterem hanımlarından hiçbirine dil uzatmamalıdır. 5. Allah Teâlâ'nın emir ve yasaklarına inanıp, tembellikle yapmayan müminleri kâfir bilmemelidir. 6. Ehl-i kıble olduklarını söyleyen, Allah Teâlâ'ya ve Peygamberi Muhammed aleyhissalatü vesselama inandım dediği halde, yanlış itikatta olanları tekfir etmemeli, kâfir olduklarını söylememelidir. 7. Peygamberimizin (asm) Mirac'ının, hem rûh ve hem de beden ile olduğuna inanmalıdır. 8. Cennette müminlerin Allah Teâlâ'yı göreceklerine inanmalıdır. 9. Kıyamet gününde, peygamberler ve sâlih kulların şefâat edeceklerine inanmalıdır. 10. Kabirde nimet ve azabın, rûh ve bedenle olacağına ve kabirdeki ruhların, diri kimselerin yaptıklarını ve söylediklerini işitebileceğine inanmalıdır. 11. Evliyaların kerameti hak olduğuna inanmalıdır. 12. Kuran-ı Kerîm okumanın, sadaka vermenin ve hatta bütün ibadetlerimizin sevaplarını, ölenlerin ruhlarına göndermenin, onlara fayda vereceğine, azaplarının hafifletileceğine veya kaldırılmasına sebep olacağına inanmalıdır. 30/11/2018
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © MUSTAFA ESER, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |