Anlamak beğenmenin başlangıcıdır. -Spinoza |
|
||||||||||
|
O vakit bencileyin geç başlamayacaksınız bu işe… Elli beş yaşında serinizi köşeye serdiğinizde; gençliğin hevesini ara ki bulasınız… Ömrünüzün büyük bölümü savrulup gitmiş, ecelle akraba olmuşsunuz; ha geldi ha gelecek! *** Lâkin… Delikanlı zamanınızın deliliği uçmuş olsa da kan yerinde… “Daldan atan topuktan vurar” diyen canım memleketim Kars’ın ahalisinin nişangâhına hedef etmeyeceksiniz yorgun sinenizi… Mademki kalemle kelâmı oynaştırmaya başladınız, geç de olsa işin kuralına uyacaksınız… Mademki bir köşeye kuruldunuz; o köşeciği pür-ü pak tutup mundarlamayacaksınız... *** Her ne kadar geçmişiniz geleceğinizin aynası olsa da; yazmanın cazibesine kapılıp havalara girmeyeceksiniz… Hayatın her evresinde olduğu gibi tevazu buranın da anahtarıdır… *** Daha ilk günden sırtınızı muktedire dayamak için el etek öpenlerin safına yazılmayacaksınız… Tilki kurnazlığıyla meydan kapıp sirkin seyircilerine aslanı oynamayacaksınız… Cambazlık heyecanlı olduğu kadar aynı zamanda da tehlikelidir. Aman ha dikkatli olunuz… Muktedire yaranacağım diyerek, “tahtadan tüfek bamyadan fişek” düsturuyla her gelene saldırmayacaksınız! *** Ben artık ustalaştım deyip kelimelerden dârağacı kurup masum insanları ipe çekmeye çalışmayacaksınız… Bir çuval lâftan paragraflar yerine; az yazacak, öz yazacak, doğru söz yazacaksınız… Ezcümle; özünüz, sözünüz bir olacak! Nezaketi, nezaheti, letafeti elden bırakmayacaksınız… Nükte elinizden geliyorsa yaparsınız. Gelmiyorsa komikleşmeyeceksiniz… *** “Kalem benim, kelâm benim; âlem benim” deyip etrafa külhanbeylik taslamayacaksınız! Ancak… Yüreğiniz yettiği kadarıyla zalime karşı çıkıp mazluma arka duracaksınız… Zulme karşı kaleminizi kılıç gibi kullanabildiğiniz müddetçe halk sizi yalnız bırakmaz… En keskin kural şudur: İşte o kaleminizi satmayacaksınız! Egemene karşı eğilmeyecek, dik duracaksınız! Siz dürüst olduğunuz müddetçe, merak etmeyiniz alnınız ak, başınız dik ve arkanızda halk olacak! Elbette ki meşakkati de çok olacak… Evvel emirde egemenin finolarına hedef olacaksınız. Her sabah bir diğeri paçanıza yapışacak! Hakkınızda belki de sahte davalar açılacak! İftiranın bini bir para… *** Eğer amacınız cukka doldurmak ise… Gidin müteahhit olun. Girin ihalelere. İşin kuralını öğrenirseniz, onlar sizi bulur; el birliğiyle köşeyi dönersiniz… *** Ama ben, namusumla, şeref ve haysiyetimle yaşar, doğru bildiğimi yazarım derseniz; o vakit Bekir Coşkun gibi olacaksınız… İp cambazı gibi değil; adam gibi adam olacaksınız! Ne patronun ne de muktedirin önünde eğilmeyecek, bükülmeyeceksiniz… Mala mülke tamahınız olmayacak, kaleminizi satmayacaksınız! Dokuz köyden kovulsanız da, Yaratandan başkasına kul olmayacaksınız. Haktan, hukuktan zerrece taviz vermeyeceksiniz… Ölürken de kimseye maddi manevi borcunuz olmadan başınız dik öleceksiniz… *** Yüce Rabb’im günahlarını affetsin…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Cahit KILIÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |