Gericilik, sadece uzak geçmiþe özenmek veya o düzene dönmek isteði deðil: Gericilik, filhakika, saða sola sapmadan bizzat cehaletin ta kendisidir.
Daha da anlaþýlýr bir þekilde söylersek; cehaletin göbeðidir. Gençlerin deyimiyle; cehaletin dibidir.
Çaðýn geliþmiþ tüm enstrümanlarýný sonuna kadar kullanýp, bin yýl öncesinin zifiri karanlýðýný halka dayatmayý, sadece cehaletle de açýklamak mümkün deðil.
Bu, ayný zamanda bir nev’i hinoðlu hinliktir. Zira kurnaz cahil, akýllý düþmandan daha tehlikelidir.
***
Gericilik dendiðinde aklýnýza sadece din ve mezhep taassuplarý mý geliyor?
Gelmesin.
Gelsin de, sadece din ve mezhep taassuplarý gelmesin.
Ortaçað barbarlýklarý ve ortaçað kurallarýyla bugün astýðý astýk, kestiði kestik despotlar ve onlarýn kurduklarý despotik rejimler de gelsin.
Gelsin, çünkü gericiliðin fotoðrafýný ancak o zaman çekebiliriz.
Engizisyon Mahkemeleri’nin fotoðrafý o zaman düþer önümüze.
Yalnýz din ve mezhep mensuplarýný ve diðer inanç veya inançsýzlarý yargýlayan mahkemeler deðil, muktedire muarýz her kesimden fikir sahiplerini sorgusuz sualsiz içeri týkma histerileri de gelsin aklýnýza…
Engizisyon Mahkemeleri’nde nasýl hiçbir sonuca etkisi olmayan savunma mekanizmalarý var idiyse, bugün de ortaçað kurallarý ile yargýlama yapan mahkemelerde de her türlü haklý savunmanýn hiçbir deðeri yoktur ve dikkate alýnmasý dahi, âdeta abesle iþtigal gibi algýlanmaktadýr…
***
Ortaçað kurallarýyla ve despotizmin emri ile iþleyen mahkemelerde, hukuk kurallarý, yalnýzca hukuk kitaplarýndaki sayfalarda unutulmuþ kurallardýr.
Ortaçað kurallarý demek, daðbaþý kurallarý ve kanunlarý demektir.
Daðbaþý kanunlarýný ve kurallarýný eþkýyalar koyar.
***
Eþkýya dünyaya hükümdar olmaz dediðiniz, sadece romantik þairlerin dizelerinden ibarettir.
Eþkýya, büsbütün dünyaya hükümdar olamasa da, demokratik filizlenmelerin olmadýðý bazý çorak topraklarda hükümdar olduðunu tarih bütün çýplaklýðýyla gözlerimizin önüne sermektedir…
Kupkuru toprak, kupkuru ot, düþüncesi hapsedilmiþ ve kurutulmuþ parlak beyinler…
Tevekkeli deðil, kurumuþ otlarýn yanmasý. Her ne kadar adýna “anýz yangýný” dense de…
***
Evet…
Þeksiz þüphesiz: Tarih, tekerrürden ibarettir.
“Ders alýnsaydý hiç tekerrür mü ederdi” de, Âkif merhumun romantizmidir.
Ya da çok saf ve dupduru bir kiþiliðin muhayyilesinin dýþa yansýmasýdýr…
Ve bu saf ve sudan duru tespiti, çürümüþ veya kokuþmuþ beyinlere nasýl anlatacaksýnýz?
***
Zor bir dünyada ve zor þartlar altýnda yaþýyoruz.
Fikri hür, irfaný hür ve vicdaný hür bir nesil yetiþtirmek de bir tür tarih oldu artýk!
Tarih mi bize hükmediyor, biz mi tarihe sorusunun da cevabý muammadýr.
Zira çözecek adamýn alnýný karýþlýyorlar!
Bu çaðda, önde gidersen alnýna yumruðu, arkada kalýrsan mabadýna tekmeyi yapýþtýrýrlar.
Dedik ya!
Daðbaþý kanunlarý ve eþkýya hükümleri caridir…

Not: Baþlýk Latincedir. Gericilik demektir…