..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Düþmekten yükselme doðar. -Victor Hugo
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aþk ve Romantizm > Ýsa Kantarcý




5 Þubat 2024
Teneke Surat  
Ýsa Kantarcý
Bizi bizden baþka kimse sevmez Mehtap. Bunu böyle bil bence. Yoksa çok üzerler seni. Onlarý sevdiðim diye çok piþman olursun.” “Ama haklýsýn. Bizi bizden baþka kimse sevmez. Beni en çok seven tek insansýn tek, caným gardaþým!” Birbirlerine sarýldýlar. “Kardeþim piçin teki olacak gibi. Ýyi bir þey bulursa al abla bir parça da sen ye diye asla uzatmaz. Et bulunca diðer kediler eti ele geçirmesin diye pençe atan hýrlayan kediler gibi ayný. Geçende bana bir mandalina bile vermedi namussuz! Elinde altý tane vardý.”


:FAE:
TENEKE SURAT



Nezaket evin hanýmýyla konuþtuktan sonra masadan sandalye çekip oturdu ve mutfak penceresinden bahçeye, aðaçlarý seyre koyuldu, bir elini çenesine dayadý, gençlik yýllarýný düþünüyordu, yýllar öncesinde kalan genç kýza bakýyordu aslýnda. Tarlalarda köle gibi çalýþmýþtý, soðan toplamak ne zor iþti, domates toplamak, ya patates toplamak, mandalina ya da portakal toplamak…çapa yapmak, zararlý bitkileri yolup çýkarmak. Kazma sallamak güneþ altýnda… kýþýn havuç toplamak ýslak tarlada…yeþil soðan toplamak… marul toplamak…turp iþi…pýrasa… hayatýndan bezdiði yýllar… ama pes etmeyi düþünmediði ilk gençlik zamanlarý…güçlü kuvvetliydi…sevgi ve aþký yaþamak isterdi, “biri çýksa ve beni sevse, seviþsek ve benle evlenmek için can atsa” diye düþünürdü, “teneke surat” diye takýldýðý bir kara kuru bir kýz arkadaþý vardý, onu en çok seven oydu, o da hasta bir kýzdý ve onu çalýþmaya götürürdü, onun yerine iþ de yapardý, o çirkin, yüzü iri kemikli sýska kýzla çay içip onu neþelendirecek bir þeyler anlatýrdý, “sana saç tokasý alacaðým, kýrmýzý sana çok yakýþýr.” Seyrek diþli kýz gülümserdi, hayalet gibi bakardý, ona umut aþýlamak isterdi, kýz babasýndan sýk sýk dayak yerdi, tarlaya çalýþmaya geldiðinde bir yerleri morarmýþ olurdu, üvey annesi onu hiç sevmezdi ve evden kaçýp gitmesi için her türlü sýkýntýyý çýkarýrdý. Teneke surat hýçkýrarak aðlardý, anlatýrdý olup biteni. “O evden gitmem lazým, o evde kaldýkça bir bok olamam; ama kardeþimi çok seviyorum onu býrakamam. Nezaket de ona öyle þeyler anlatýrdý ki, çok güzel olmasa bile karakteri, adamlýðý çok güzel olan bir kocan olacak, hastalýklarýn yok olacak, o seni güzelce yedirip içirecek, böylece hastalýklarý yeneceksin. Hayal edemediðin kadar güzel günler yaþayacaksýn. Dört çocuðun olacak. Para sýkýntýsý hiç çekmeyeceksin, tarlalarda asla çalýþmayacaksýn. Kendi evin olacak. Kocan aracýyla seni istediðin yere gezmeye getirecek. Restoranlarda patlayana kadar et yiyebileceksin, canýn ne çektiyse. Þu an açlýktan nefesin kokuyor olabilir, yaðlý iðrenç saçlarýn. Ama kocan seni kuaföre götürecek caným ya! Saçlarýnda kepek kalamayacak, makyaj da yapabileceksin. Ýstediðini giyebileceksin. Mini etek bile.
“Kocam kýskanç olursa giydirmez.”
“Orasý öyle. Paça, yahni, kebap yiyebileceksin düþünsene, kocacýðým beni yemeðe götür dediðinde hiç arýza çýkarmamdan götürecek seni araca atlayýp gidebileceksiniz.”
Oysa Nezaket bu kýzýn en fazla üç beþ sene yaþayacaðýný seziyordu.
Kansýzlýk var. Verem var. Þeker var. Tansiyon var. Eti buruþup yapýþmýþ kemiklerine. Caný çekilmiþ. Kararmýþ ve sararmýþ bir surat. Karaciðer kanseri olanlarýn suratý gibi. Son devre karaciðer kanseri olmuþ gibi bir surat bu.
“Ah be caným teneke surat. Sen merak etme yapacaðým kendime bir baraka ufak bir yer alýp. Beraber sonsuza dek yaþarýz. Can yoldaþý oluruz birbirimize.”
“Tamam; sen þu kocayý anlat hele.”
Nezaket güldü.
“Sana kýrmýzý güller alacak. Asla cimri olmayacak. Gül sever misin? Sorum saçma oldu, gülü kim sevmez ki.”
“Bir boka yaramaz ki gül. Çikolata alsýn. Altýn bilezik alsýn. Para versin. Pýrlanta alsýn.”
“Seni açýkgözzz!”
“Gül ne ki kýzým. Bana çalýþtýðý bütün parayý versin. Para bende dursun.”
“Neden?”
“Çürüdüm gittim tarlalarda çalýþmaktan. Elim para görsün.”
“Ya düþünsene mehtabým, sabah kalkýyorsun, patlayana kadar köfte piþirip yiyebiliyorsun, ay az yiyeyim, yarýna da kalsýn, ya da önce kardeþim yesin diye düþüncen olmuyor hiç, kardeþin de hepsini yiyor sana kalmýyor, yutkunuyorsun ona bakarken kardeþim güçlü olur diye avutuyorsun nefsini. Köfte bitecek ve kýyma alamamak gibi dert yok. Hatta köfteyi havaya atýp aðzýnla yakalayabilirsin köfteyi, cup diþlerin arasýna, oradan mideye.”
Gülmeye baþladý; köpek miyim; onu köpekler becerir.
“Tabi canýmýn içi aç köpeðin tekisin. “Senden iyi köpek mi olur?”
Gülüyorlar.
Paslý bir saç var üstlerinde, yanlarý çuvalla kapatmýþlar. Yaðmur baþladý ve tarlada çalýþmaya ara verdiler. Kýþ ayý, ayaz var, havuç topluyorlardý tarlada. Tenekede plastik, ayakkabý yanýyor.
Düþünsene, kardeþin yok, mýzmýz eden kardeþin yok; kocan var. O kardeþ büyüyünce vurur senin götüne tekmeyi, büyüyüp evlenecek, sana kim bakar ölene dek. Kocan tabi ki. Hastalandýðýnda baþýnda bekler doktora götürür.”     
“Öyle deme o kardeþim.”
“Büyüyünce canavar olur o.”
“Bilmem.”
Bizi bizden baþka kimse sevmez Mehtap. Bunu böyle bil bence. Yoksa çok üzerler seni. Onlarý sevdiðim diye çok piþman olursun.”
“Ama haklýsýn. Bizi bizden baþka kimse sevmez. Beni en çok seven tek insansýn tek, caným gardaþým!”
Birbirlerine sarýldýlar.
“Kardeþim piçin teki olacak gibi. Ýyi bir þey bulursa al abla bir parça da sen ye diye asla uzatmaz. Et bulunca diðer kediler eti ele geçirmesin diye pençe atan hýrlayan kediler gibi ayný. Geçende bana bir mandalina bile vermedi namussuz! Elinde altý tane vardý.”
O yedi yaþýndayken ölen annesini sýk sýk anlatýrdý, anýlarý anlatmayý severdi Mehtap, “o zamanlar çok mutluyduk” derdi. Anne yeþil gözlü, baba yeþil gözlü, ilk bebekleri olacak, ve çok güzel bir bebek olsun diye adýný Mehtap koymuþlar. Ama bebek bir garipmiþ, hasta olduðunu söylemiþ doktor, sonra, “biz bu kadar güzeliz de bu ne, kime çekmiþ bu?” diye þakayla dalga geçerlermiþ onunla. “Biz seni cami avlusunda bulduk.”
Sonra bir akþam Mehtap bayýldý, son zamanlarýnda bu bayýlmalar çoðalmýþtý, epilepsi nöbeti geçirir gibiydi. Tarladan dönerken düþtü bayýldý çamur içine yolda. Nezaket yardým istemek için yakýndaki eve koþtu, aracý görünce tanýdý, köye ara ara uðrayan genç veterinerin aracýný, onunla birkaç kez muhabbet etmiþti. Kapý zilini çalacaðý sýrada ahýrdan gelen veterineri ve ev sahibi adamý fark edip koþtu. Durumu bildirdi. Genç adam aracýyla mehtabý hastaneye götürdü.
Ýki hafta sonraydý.
Hüseyin Mehtabý evde bulamamýþ, üzgün biçimde oradan ayrýlýyordu, yolda Nezaket’i görmüþtü, genç adamýn elinde kýrmýzý güller vardý, Mehtabý sordu, Nezaket, “uzun zamandýr ben de onu göremiyordum” dedi. Ýki gün önce konuþtuk, bana sana çok güzel þeyler anlatacaðým. Ýnanamayacaksýn!” demiþti. Pazar günü buluþacaðýz.”



Genç adam kýrmýzý gülleri Nezaket’e uzattý, “senin olsun.” Nezaket gülleri aldý ve genç adam onu gideceði yere kadar býrakmayý önerdi. Araca bindiler.


Veterinerle arasýnda bir sýcaklýk doðmuþ, veteriner onunla arkadaþlýðýný ilerletmek istemiþti, Mehtap, “gel beni al” dediðinde genç adam iþi çýktýðý için gelememiþti o gün ve aramamýþtý, unutmuþtu iþ yoðunluðu yüzünden, Mehtap ise, “sözünde durmadý!” diye çok kýzmýþtý, bu yüzden “evde yok” dedirtmiþti üvey annesine.

Pazar günü o baraka gibi yere geldi Mehtap, tenekedeki duman caz yapýp duman yaymýþtý, is içindeydi Nezaket, ýslaktý, yaðmur yaðmýþtý, ýslanmýþtý, üþüyordu, çamurluydu, üstü baþý…
Mehtap geldi ve buz gibiydi, sigara paketini çýkardý, sigara yaktý.
“Sigaraya mý baþladýn?!
“Az içiyorum.”
“Kýzým hastasýn gebereceksin içme þu boku!
“Dert etme.”
“Hani güzel haberlerin vardý; anlatsana çok merak ediyorum!”
“Olcak, güzel þeyler olacak. Zamaný gelince.”
Nezaket, çok sordu durdu ama Mehtap bir þeyler anlatmadý, eskisi gibi candan deðildi, bu kýzda çok derin ve sarsýcý ve ezici bir gariplik vardý.
“Neyin var?”
“Bi þey yok.”
“Eskisi gibi deðiþin. Kardeþin ölmüþ gibisin?”
“Býrak þu iti. Geçmiþini siktiðim!”
Ona çay verdi,
“Gitmem lazým” dedi.
Çaya bayýlýrdý, içmeden asla edemezdi, “senin çayýn için ölürüm” derdi.
“Tenekede patates haþladým; ye öyle git.”
“Ýþim var.”
“Ne iþi amýma koyim anlat?!”
Demedi.
Eskiden derdi her boku püsürü.
Ayrýca patates yerdi, parmaklarýný yerdi o sýra. “Senin gibi patates yapan yok aþkým!” derdi.

Sonra.
Veterinerle niþanlandý. Evlendi. Nezaket’i çaðýrmadý.
Mehtap onu birkaç kez görmüþtü evlenip gitmeden. Mehtap sadece elini salladý. Hepsi bu.

Yýlar sonra Nezaket veterinere ilçede rast geldi ve onunla bir çay ocaðýnda sohbet etti, veteriner ýsrar edince, sevinçle eski bir dostu görünce.

Eskilerden konuþuyorlardý, veteriner þöyle dedi; sana verdiðim kýrmýzý güller. Onu ona almýþtým. Görmüþ pencereden. Kýskançlýk krizine girmiþ. Çok kýskanç. Evi onun üstüne yaptým. Her þeyi. Ben bir zehir kýzla evlenmiþim, ne yapayým aþk iþte.”

Nezaket, aðlayacak gibiydi. Veteriner gitti. O da yoluna. Yolda aðlayarak ilerlerken birileri, “ne oldu bacým, neyin var?” diye soruyordu, hýçkýrarak aðlýyordu,
ekmeðimi patatesimi çayýmý yaðmuru isi tenekede yansýyan ýsýyý paylaþtým senle be teneke surat oldu mu þimdi…”

Þöyle demiþti veteriner: “beni onun elinden çalacaðýný sanmýþ. Bu yüzden senle iletiþimi kesmiþ.”

Her þeyi oldu Mehtabýn. Çocuklarý. Hastalýklarý da yok olmuþ. Gerçek gönül vereni bulunca… ki gönül aka da konar, karaya da…
Kibarcasýný söyledim.
Yýlar sonra Nezaket çarþýda Mehtap’la karþýlaþtýðýnda… Mehtabýn yanýnda boyunca üç güzel kýzý ve bir oðlu vardý.
“Aaa Nezaket’ciðim sen ha?! Kavuþturana kurban olayým! Gel bir sohbet edelim þu restoranda? Yemek yiyecektik” dediðinde, Nezaket; “acelem var hayatým. Baþka sefere” diye yalan atýp oradan uzaklaþtý.

Yýllar ezip geçebilir çok þeyin üstünden ama Nezaket o zor zamanlardaki Mehtabý çok sevmiþti, onu kardeþi, canýný yarýsý bilmiþti inanmýþtý, “sen bende o halinle kal, bu çirkin paçoz yapma bok saçlarýnla deðil hayatým” diye düþünmüþtü. Çirkin ama saf bir güzeldin; ama þimdi en bok bir tarza bürünmüþsün. Bu halinle seninle konuþacak tek kelimem yok; olamaz da! Sen sana sarýldýðým o yaðmurlu günlerde saf halinle sonsuza dek hapsoldun kalbimde ruhumda. Umut verdim, iyi hissettim, mutlu oldum sana bakarken yaðlý sýçan saçlarýna. Soðansý kokuna, acýlarýnla.”

Bir sigara yaktý, içine çekti dumaný. Þükür yaratana dedi, “ben hiç deðiþmedim!”





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aþk ve romantizm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Þeftali Bahçesinde
Yaþlý Moruðun Kýz Kaçýrma Giriþimi
Yýl 3050 Türkiye
Ýlk Aþk
Zengin Kýz ve Tesisatçý Çýraðý
Demir Kafes Kýzlarý
Yýldýz Adam Hatýrasý
Kimseyle Vuruþmayýn
Ýki Yalnýz
Aþk Uðruna

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Atlar ve Ýnsanlar (Aþýklar Ýçin)
Dað Köyünde Kýz Kardeþler (Burma Kadayýf)
Genç Kýzlarýn Ýç Dünyasý ve Dýþardakiler
Kara Þimsek ve Kardeþleri
Daðýýn Atmosferine Kapýlan Kýzlar
Dindar Kýzýn Kendini Arama Çabalarý
Ýstanbul Sözleþmesi
Tramvay Eleþtirisi: En Azýndan Bir Sýðýr Bilinci
Saplantýlý Aþk ve Yapayalnýz Günler
Bir Kýzla Bir Erkeðin Dostluðu

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Göðsümde Ateþ Böceði Gibi Parlayacak [Þiir]
Bir Kadýnýn Geliþim Süreci [Þiir]
Þimdi Yak Bir Sigara [Þiir]
Bir Kedi Bir Fikir Meme [Þiir]
Kapý Açan, Cebrail [Þiir]
Hayraný Olduðum Tek Þey [Þiir]
Seni Mutlu Edeceðim [Þiir]
Birds And Girls [Þiir]
S. Kiþmek ve Hayaletli Evler [Þiir]
Onun Sýrtýný Hayal Ediyorum [Þiir]


Ýsa Kantarcý kimdir?

yazar

Etkilendiði Yazarlar:
jack london


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ýsa Kantarcý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.