..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tarih, hiçbir zaman orada bulunmamış kişiler tarafından anlatılan hiçbir zaman olmamış olaylarla dolu bir yalan. -Santayana
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Gülmece (Mizah) > Kâmuran Esen




20 Nisan 2004
Bakan Gelecekmiş De...  
Kâmuran Esen
Yirmisekiz yıl öğretmenlik yaptım, kimse kılını kıpırdatmadı benim için.


:AIBC:
Benim için işte öylesine, yani sıradan bir gündü.Sanki aralarına karbon kâğıdı konmuş gibi, ya da tv’deki diziler gibi bütün günler birbirine benziyor zaten. Sizi bilemem de, bana göre öyle.

Halk Eğitim’e boyama kursuna gidiyorum.O gün, - o sıradan günde yani – kurs binasının kapısına geldiğimde, iki bayan öğretmenle karşılaştım.Beni görünce çok sevindiler...Gülümseyerek , ” Hocam! Biz de sizi bekliyorduk. Bize yardımcı olur musunuz?” dediler.

Daha ben hangi konuda yardım istediklerini sormadan, heyecanla ”BAKAN GELECEKMİŞ DE,” dediler......Meğer, bir öğrenci bakana, ilçemiz hakkında kısa bir bilgi verecekmiş.Bizim kasabamız şöyledir, böyledir falan diye........İşte o kısa bilgiyi benden almak istiyorlarmış. İçeri girdim, birkaç dakikada karaladım birşeyler.Elli yıldır bu kasabada yaşıyorum.Onu tanıtmak, çocuk oyuncağı benim için.

Alt kattaki sınıfa girdim. Daha “ Günaydın arkadaşlar,” demeden genç kursiyerlerden birkaçı atıldı hemen: Bir ağızdan ” Hocaaaam! Birileri sizi arıyordu. BAKAN GELECEKMİŞ DE,” dediler.....Beni arayanlara gereken yardımı yaptığımı söyledim.

Bir ara, kahve içmek için koridora çıktım.Derken karşı sınıftan yetişkin bir kursiyer geldi yanıma. Onlar yöresel giysili bebek yapıp, satıyorlar. Heyecan içinde ” Bugün iki bebek yapmam gerek. BAKAN GELECEKMİŞ DE. Bakana bebek hediye edilecekmiş,” dedi.

Öğle yemeği için eve gelirken, evimizin hemen karşısındaki çöp kutusunun başında bekleyen bir temizlik işçisi gördüm. Dikilip duruyordu elindeki kürekle.Yemeğimi yedim, evden çıktım.Kursa giderken o kişinin hâlâ çöp kutunun başında beklediğini gördüm.Öylece dikiliyor. Hem de aynı pozisyonda. Sanki maaş kuyruğunda da sırasını bekliyor. Çok da meraklıyım. Acaba niye bekliyor? Dayanamayıp sordum niye beklediğini. Ellerini önünde kavuşturup ovuşturarak, ” BAKAN GELECEKMİŞ DE. Kimse, çöp kutusunun dışına çöp atmasın diye bekliyorum. Bakan buradan geçip, konağa gidecek,” dedi......Lâ havle velâ...

Kasaba meydanına doğru ilerlerken, birdenbire müzik çalınmaya başladı, kulakları sağır edercesine. Dağı taşı inletiyor.Yöremizin bir türküsü çalınıyor bangır bangır. İmdat ister gibi. Sokakta bir telâş, bir koşturmaca. İnsanlar ordan oraya koşturup duruyorlar. Meydanda toplanmış birileri var. Kaza mı var, kavga mı var? Sordum bir delikanlıya ne olduğunu. Aydınlık bir yüz ifadesiyle “ Hocam! BAKAN GELECEKMİŞ DE...Halk Oyunları Ekibi prova yapıyor,” diye yanıtladı........Bakanı karşılayalım, sevgi gösterelim derken, fazla ilgiden öldürecekler adamı.Zavallı bakan ! İyi ki bakan değilim...Yirmisekiz yıl öğretmenlik yaptım, kimse kılını kıpırdatmadı benim için. Ama, ne zaman bir etkinlik var kasabada, hemen gelip buldular beni.

Söylene söylene kursa gidiyorum.Yolda eski öğrencilerimden birini gördüm. Koşarak geldi yanıma. Telâşla ” Hocam! Sizi arıyorlardı, buldular mı?” dedi. Kimin ve niçin aradığını sorduğumda, “BAKAN GELECEKMİŞ DE.......Bir yazı yazacakmışsınız,” dedi.............Haspinallaaaaaah!

Kurs binasına geldim.Tam sınıfa gireceğim sırada, bizim kursiyerlerden birinin, gün ortasında harıl harıl koridoru süpürdüğünü gördüm. Nöbetçi mi olduğunu sorduğumda; “ Yooooooo! ” dedi.......” BAKAN GELECEKMİŞ DE. Belki buraya da gelir.Ayıp değil mi, her taraf toz içinde.”........Bakanın ilçede kalacağı süre bir saat. Adamcağız kaç yere gidebilir ki.

Akşama doğru eve geliyorum.Bir baktım bizim sokağa doğru iki- üç belediye çalışanı koşuyor.Hem koşuyorlar hem de bir elleriyle şapkalarını tutuyorlar, düşmesin diye. Sanki işportacı kovalar gibi.Topukları neredeyse enselerine değecek. Az ötedeki turistik konağa doğru gidiyorlar. Gitmiyorlar, uçuyorlar. Bizim birkaç komşu da, meraklı meraklı izliyorlar...” Ne o? Mahallede kötü bir şey mi var?” dedim.....”Yoo!” dedi birisi. “ BAKAN GELECEKMİŞ DE.”

Geldim eve.Akşam yemeğini hazırladım, eşimi bekliyorum. Her zaman saat yedi sularında eve gelen eşim yok. Bekle gelmez, bekle gelmez........Neden sonra çıktı geldi. Nerde kaldığını sorduğumda “ BAKAN GELECEKMİŞ DE,” dedi...”Ana caddeyi tutmuşlar, geçemedim ki. Sonra bir konvoyun içinde buldum kendimi. Bir türlü çıkamadım.”.............İyi ki sık sık bakan gelmiyor.Yoksa yandık.

Akşamdan sonra, kına gecesine gitmek için çıktım evden. Komşumuzun kızı evleniyor.Şimdi gitmemek olmaz...Kına gecesinin yapılacağı salona gitmek ne mümkün! Ortalık ana baba günü. Bir kalabalık bir kalabalık. Sadece yol açık. Her taraf polis kaynıyor. Küçücük kasabamızın onlarca sokağı yok ki! Geçmem gereken sokakta da kuş uçurmuyorlar. Geçmek yasak!...Kimseye aldırmadan, polislerin boşalttığı, kimsenin geçmesine izin vermedikleri sokağa daldım. Kına gecesine gideceğim ben. Kimseye aldırmadan, hızlı hızlı yürürken bir hemşehrim seslendi. ” Hocanııııım! Çabuk geçin. BAKAN GELECEKMİŞ DE.”......Sanki yiyeceğim sokağı. Sokak bana da yeter, bakana da...Şu bakan da gelemedi bir türlü. Hava karardı, sayın bakanımız hâlâ yok.

Kına gecesinden dönüşte sokakların eski görüntüsüne kavuştuğuna tanık oldum.Heryer sakin, sessiz....... Eve gelir gelmez, bitişiğimde oturan kayınvalidem telefon etti. Heyecanla, ” Kemraan( bana böyle der)! Demin bir kalabalık girdi bizim sokağa.Evin önünden geçip gittiler.Yoksa mahallede cenaze falan mı var?” dedi...Sesi titriyordu zavallı kayınvalidemin....”Yooo! ” dedim........”BAKAN GELECEKMİŞ DE. O gelmiştir.“.........Kulakları pek duymayan kayınvalideme, “Bakanın bakmaya gelmediğini, ilçe halkının bakana bakmak için öyle kalabalık oluşturduğunu zar zor anlabildim. Kayınvalidem çok sevindi bakanın gelişine. Hangi bakan diye sormadı bile. Mahallede cenaze olduğunu zannedip de, sonradan bakanın geleceğini kim duysa, sevinir.

Ertesi gün öğrendim ki, sayın bakanımız gelmiş. Niye gelmiş, ne yapmış, nereye bakmış bu bakan, inanın bilmiyorum...Baktıysa bir yere, yakında belli olur. Daha doğrusu belli olmalı. O kadar insan boşuna koşmadı ya......

Bakanlar biliyor olmalılar bu gereksiz karşılama telâşlarını........Biliyor olmalılar ki dört yılda bir, beş yılda bir geliyorlar. Allah razı olsun......Allah tuttuklarını altın etsin. Öyle zırt pırt gelseler, halimiz nice olur!

.Eleştiriler & Yorumlar

:: tebriklerr
Gönderen: ayse / istanbul
30 Nisan 2004
:)))))harika ve akıcı muhteşem bir yazı daha ;hem güldüm hemde gözümde canlandırdım ve müthiş bir sahne ortaya çıkdı,hayatımızdaki gerçekleri mizahi bir şekilde yansıtmanız çok hoş .Yazılarınızı okurken aldıgım keyfi inanın size sözcüklerle ifade edemem teşekkürlerrrr.

:: Bakan gelmiş mi gerçekten?:))
Gönderen: Serpil Başol / bir deniz şehri...
21 Nisan 2004
Merhaba:)) Gülümseyerek okudum yazınızı:)yaşantımızı etkileyen olaylar o kadar çokki..Ama ben bakan hergün gelsin diyenlerdenim..Çevre çok temiz oluyor o zamanlar:) Sevgiler...

:: Guleriz aglanacak halimize...
Gönderen: Çiğdem Narter Birced / Istanbul
21 Nisan 2004
Merhaba, Ana sayfada sizin yazinizi gorunce iade-i ziyaret yaparak once bir goz attim yaziniza. Ogretmen oldugunuzu okuyunca daha cok ilgilendim ve sonra bir de baktim ki merakla okuyup sonuna gelmisim. Ellerinize saglik oldukca akici bir yazi.Kara mizahi en guzel sekliyle kullanmissiniz. Bana Sener Sen'in Selamsizlar Bandosu filmini animsatti yaziniz. Maalesef ulkemizde yapilan islerden cok gostermelik ziyaretlerle ilgileniyor hala. Namik Kemal'in soyledigi gibi" Neler yapmadik biz bu vatan icin. Kimimiz olduk, kimimiz nutuk soyledik". Saygi ve Sevgilerimle, Cigdem Narter Birced




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın gülmece (mizah) kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yeğenime Yaptığım Peynirli Börek Tarifi
Her Ayın 28'i ve Kayınvalidem
Üşüyen Ve Ağrıyan Sol Ayağım
Fatma Nine'nin Mektubu
İzedebiyat Hastalığı, Teşhis ve Tedavisi - Yeni Düzenleme
Evli Bayanlara Öğütler
Mudurnulu Fatma Nine Jimnastiğe Gidiyor
Kayınvalidem Bir Ömür - 4
Ya Bakan Olucam Ya Başbakan / Mizah
Sinir Olduğum Tipler - 1

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Güzel Dilimiz Türkçe
Kızım Sen Avukat Ol!
Atatürk'e Mektup
İstanbul Sizin Olsun
Ben Birazcık Deli miyim?
Öğretmenler Günü
Mudurnu'da Bir Günlük Gezi
Bişim Efde Heykes Bi Asayip...
Kaybedecek Hiçbirşeyi Olmayana / Ölüm...
Canı Sıkılmak Nasıl Birşey?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Dönüşü Olmayan Gidiş [Şiir]
Seni Özlemenin Kitabını Yazabilirim [Şiir]
Bensiz Yaşamaya Alışacaksın [Şiir]
İşte Gidiyorsun [Şiir]
Gelseydin Eğer [Şiir]
Ne Zaman Seni Düşünsem [Şiir]
O Beklenen Hiç Gelmeyecek [Şiir]
Çek Beni İçine Bir Nefeste [Şiir]
Sığınacağım Başka Yürek Yok [Şiir]
Uykularında Sev Beni [Şiir]


Kâmuran Esen kimdir?

Okumak ve yazmak bir tutkudur benim için. Yazdıklarımı okuyucularla paylaşmak amacıyla buraya gönderiyorum. Yıllardır, yerel bir gazeteye haftalık köşe yazıyorum. Mudurnu Belediyesinde gönüllü kültür müdürü olarak çalışıyorum. Yayımlanmış Kitaplarım: -Şiirlerle Öyküler - şiir / Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yazarlar Dizisi ( 1988). . . . . . . . -Sevgi Yumağı - şiir ( 1997 ). . . . . . . . . -K. Esen'in Kaleminden Mudurnu - derleme / Mudurnu Kaymakamlığı Kültür Hizmetleri Dizisi ( 2002 ). . . . . . . . . . . -Oynatmayalım Uğurcuğum- deneme , anı / --Senfoni Yayınları ( Haziran / 2004 ) -Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüğü - Baskıya hazırlanıyor

Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum her yazardan veya yazıdan etkilenirim. Bende bir etki bırakmayacak, herhangi bir şey öğretmeyecek bir yazı düşünemiyorum.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.