Bu hafifçe kenara itilecek bir roman değil. Daha büyük bir şiddetle uzağa fırlatılmalıdır. -Dorothy Parker |
|
||||||||||
|
Gelinlemi annadıverecedim şinci(şimdi) size. Annadın(anlatayım da) da aycık ferahlayın bayrı (bari). İçimde kalıp kulunç olacağıma, annadıverim de gülünç olu’m: Ahhh gelinler ah!......Allah böne (böyle) gelinleri kimselere vemesin, beni yakdı, kimseleri yakmasın. Hiç bi işe yaramazla...İkisi de süs gözeli, ikisi de iki gazık. İsde kazma den (deyin) , isde kazık. Hem de hiç yontulmadık. Boyanıp boyanıp gezerle, ayağı yanık tazı gibi. “ Göz derya, seyir bedava,” derle ye, işde öne ( öyle ). İş güç omayınca, yiyip içip yatınca sağlıkları da yerinde. Çaksanız yere gire ikisi de, çivi gibile. Anaları ikisini de gadir gecesi doğurmuş besbelli. Yidikleri önnende(önlerinde), yimedikleri arkalanda. Unna (onlar) sefa sürmeye gemişle dünyaya, ben sürünmeye. Allah’ın adaleti yok menemme(galiba) . Töbosun canımdan bezdirdile. Ölün(öleyim) deyon, ölemeyon. Rahmetli, öteki dünyada beni bekleyip duruyo zatı(zaten). Genç yaşımda, beni bu delilernen godu da gitti. Ölüp yanına gidince, yakasından tutacayın...Seni burda bekleyen biri mi vardı da, onca acele ettin ölmeye, deceyin...Töbe töbe...Bu dilinen, cayır cayır yakacakla beni öteki dünyada. Yaksınla bakam. Bu dünyada yandım zaten, varın bi de ötede yanayım. Alıştım nasıl olsa. Aşşama gada(kadar) seyidiyon (koşuyorum, çalışıyorum) , ayağı yanık tazı gibi... Yemek, bulaşık, iki torun; seyit baka'm seyit(koş). Bi işin ucundan dutuverin deyen yok. ” Oğlan doğur, kız doğur; seleyi yine sen götür,” hesabı. Gelinlen ikisi de çalışıyo. Yapdıkları iş de, bilgisayar başında bir iş. Ottukları (oturdukları) yerden para gazanıyolla. Bicik elleri çalışıyo. Bi şu taşa bas, bi bu taşa bas, al parayı......Sabalin (sabahleyin) gakmalana (kalkmalarına) gahvaltıyı hazılleyon, öğlen gemelene (gelmelerine) yimek bişiriyon. Aşama gene öne (öyle) . Prensesle gibi elleni ıccak (sıcak) sudan soğuk suya sokmeyolla. Allah rızası uçun bi ”eline sağlık” deyen yok........” Buğday ekmeğiniz yoksa buğday diliniz de mi yok?” be geberisicikle! Yetişemeyon işlere. Gafa kâadı( nüfus kâğıdı) esgidi. Yaş yetmişe dayandı.Gece yatakta yorgunlukdan ayaklamın altı alaf atıyo. Cayır cayır yanıyo. Ayaklamı gocak (koyacak) yer bulameyon. Çarpın bakam çarpın. Geşliğimde etdiyallara hizmet ettim, şinci etdiyalladım geşlere (gençlere) hızmat ediyon. Şu yaşa gedim, ta(daha) bi hazır sufraya oturamadım Allah sizi inandırsın. Torunna da bem (benim) başımda. Gaç parçaya bölünün ben? ....Şinciki çocukla da hiç laf annameyolla kı! Gocaman şeylen(şeylerin) hakından gelemeyon. Aşam(akşam) analanı, bubalanı görünce guzu gibi oluyolla. Gündüz bana yapıyolla yapacaklanı . ”Allah’ ın sevmediğini peygamber sopaynan kovalarmış,” dedikleri gibi. Yalın ayak çama çıkaddırıyola beni. Barmak gada (kadar) çocuklan bile gücü bana yetiyo. Ölün de gurtuluverin. Allah bile unutdu beni. Ne canımı alıyo, ne şifa veriyo. Geçen gün bizim gonşu (komşu) Ayşe Aba, “ Gelinlenizin ikisi de pek gözel,” deyo . Hıh! Allah sadece gözellik vereceğine, aycık da akıl-fikir vereydi ne varıdı? Bi gözelliğinen oluvese. Gözellik garın doyurmeyo....İnsanın huyu gözel omalı, huyuuuu...” Elle deliyi mumnan ara, bizde bacadan akıyo.”...Yüz gözelliği hamamdan eve gadarımış, huy gözelliği urumdan şama gadarımış. Atalamız ne gözel sölemişle. U atalamızın ağzını öpüm ben. Bakı n’odu bi gün: Şinci (şimdi) gelinle gınaya (kına gecesine) gidecekleeeeeeeee....Hazıllanmışla yokarıda, endile aşaaaa. Ah bi de bakdıysam, ikisi de dapdaracık bire pantul (pantolon) geymişle. Pantulun içinde debildeyemeyolla (kımıldayamıyorlar) , u gada daracık. İslah(adeta) düdük gibi. Her bi yerleri besbelli. Kazakladan memeler dömelip duru; galçala dersen, yörüdükçe sağa sola gidip geliyo. Adım atameyolla dar pantulun içinde, yeni yürüyen çocuk gibi . Saçla dersen kirpi gibi, gısacık. Bem (benim) oğlanlan saçları unnankından (onlarınkinden) uzun töbosun. U dar pantullara nasıl sığmışla bilmen. Gınaya( kına gecesine) pantulla gidili mi? Gözel bi şe geyin. Pantul dediğim de kot, gabuk gibi, soluk bi şey. Bem (benim) tatta (tahta) bezimden çikin. Ööööne adamlarınan yarış ediyolla. Adamla pantul geye, bem (benim) gelinle de pantul geye. Adamla ciğara içe, bem gelinle de ciğara içe. Adamla gısa saçlı geze, bem gelinle de......Adamlan yapdığı her şeyi yapmaya mecbur musunuz? .....O pantulları çıkaddırıp bi etek geydiremedim ikisine de. Ööööne (o vaziyette) gitdile. Gocaları goca del (değil) gukla. Allah bem( benim ) oğlanlara gocamanca birer gafa gondurmuş gövdenin üstüne emme (ama) , gaç para? İçi boş boş!...Salıveriyolla orta yere gelinleri...” Goyve deliyi, seyretsin Bolu’ yu.”...Bu gelinleri bu hale, oğlanlarım getirdi zaten . Zamanında şımartdıla karılarını, şinci de söz geçiremeyolla. Sizin anlayacağınız, “Öğe öğe öküz ettiler, boynuzlarını dokuz ettiler.” Oğlanlar zaten kendi hevasında. Yi, iç yat. Oh!....” Kendileri hasırda, gözleri Mısır’ da.”...Zaten onlardan goca osa (olsa) nepa (ne yapar) !........ Gelinle birece (birer tane) yular dakmışla ikisine de, yedip durulla bem salak oğlanları. Garı ağızlı ikisi de. Garılarının ağzına baka durulla. Ana nepiyon, demezle bi güne bi gün. Bu gelinlen sana bi faydaları yok, yoruluyon, demezle. “ Yaz’ a çıkardık danayı, beğenmez oldu anayı,” misali. Evlenip gelinlen goynuna girince analanı (analarını) unuduvedile...” Ekdiğimiz nohutla, leblebi odu da, başımızda şakırdeyo,” işte........Hayırsızla ! Uysam (oysa) haram süt de vemedim. Ne taksiratım var Allah’a bilemeyon. Ses çıkarmayın deyon emme(ama), ses çıkarmaya çıkarmaya sabır daşına döndüm. Emme (ama) çatlecan bi gün. Bakam(bakalım) ne vakıt....Yokarıda Allah va. Hepsini görüp duru. Ettikleni bululla inşallahhhh! Hem de bulsunna. Bana ettiklenin on katını bulsunna. Sizde hevadisle iyi mi? İnşallah iyidir. Hepiciğinize selâm ederin.....Hasda olup da yatagalmazsam, gene yazarın. Allah hepinize iyi günne vesin...........Ah Ah! Bizim günümüz geçdi kör- topal. Siz bayrı (bari) gözel günne (günler) görün. Hoşcagalın.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |