6 Gün önce Ankara...(Kuğulu park civarı kızartma kokan bir kafeterya)

Erkek – Beni istediğini sanmıyorum. İstiyor olsan bunu bir şekilde anlamamı sağlardın.

Kadın – Hayır istiyorum! Lütfen bana biraz zaman tanı... Lütfen

Erkek – 14 günün var. Ama ben biliyorum. Beni gerçekten istemiyorsun. Sadece istediğini söyledin. Aklın sıra bunun arkasında durmak istiyorsun. Bak sana daha önce de söyledim. Ben ihtiyaçtan âşık olamam. Kaldı ki ihtiyaçtan âşık olunmayı hiç ama hiç kabul etmem. Biliyorsun.

Kadın – Hayır aşkım. Ben seni seviyorum ve istiyorum. Lütfen bana biraz zaman ver. Göreceksin seni “sevdiğime ve istediğime ikna edeceğim”. Lütfen.

Erkek – Sana inanmayı ne çok isterdim bilemezsin. Ama inanmıyorum.

Aynı günün gecesi (Ankara-İstanbul karayolunda 23.25 suları telefonda)

Erkek – Ben birine “seni istemiyorum” demenin bundan daha incitici bir türünü bilmiyorum. Aşk olsun. Çok incindim.

Kadın – Hayır Seni seviyorum ve istiyorum. Göreceksin.

Erkek – Siktir git.

Kadın - .............

Ertesi gece. İstanbul. ( bilgisayarın başında )

Erkek – Telefon mesajı. ( Ben bir daha seni asla aramayacağım, sende aramaz isen sevinirim. Elveda...)

Kadın . ...............

3 Gün önce İstanbul. (ofisin arka balkonu)

Erkek – Allah kahretsin.

Kadın – YOK

Aynı gün. (ofisin bir odası)

Erkek – Çok güzelsin.

Kadın – Biliyorum.

Erkek – Ama ben bilmiyorsun demedim. Çok güzelsin dedim.

Kadın – Biliyorum.

Erkek - Olsun hala güzelsin. Hem de çok.

Kadın – Biliyorum.

Erkek – Kahve içer misin?

Kadın – Evet.

Erkek – Kaç şeker?

Kadın – 3 ama kahve sert ise 4

Erkek – Tamam.

Dün gece. ( bir tavernada)

Erkek – Çok güzel bakıyorsun.

Kadın – Biliyorum

Erkek – ( içinden: hay S...eyim bilmeni) Gözlerin çok güzel.

Kadın – Biliyorum

Erkek – Ya sunduğun kadarsındır ya da esirgediğin kadar biliyor musun?

Kadın – Anlamadım

Erkek – Neyse boş ver en iyisi.

Kadın – Pekâlâ

Bu gün ( bilgisayarın başında iken telefon çalar)

Kadın – Merhaba ne yapıyorsun?

Erkek – Hazırlanıyorum çıkacağım birazdan.

Kadın – Nerey.... (telefon kesilir)

Erkek – Hay S...kiyim seni telefon kere...

Kadın - ....

Aynı gün öğleden sonra. ( bir internet sitesinin mesaj bölümünde)

Erkek – “sanırım şarjın bitti.

Kadın – “özür dilerim şarjım bitti”

Erkek – Kahretsin.

Aynı gün (Fenerbahçe’de bir kafeteryada)

Erkek – Çok güzelsin

Kadın – Sahi mi?

Erkek – Evet sahi.

Kadın – Teşekkür ederim.

Erkek – Hadi gidelim buradan.

Kadın. Olur. Nereye peki?

Erkek – Cihangire.


Aynı gece ( Cihangirde bir kahvehanede)

Kadın – Ne güzel bir yer burası.

Erkek – Evet güzeldir ben çok severim.

Kadın – Ben buradan gitmek istiyorum.

Erkek – Nereye?

Kadın – Ege’ye gideceğim. Bir arazi alıp inek yetiştireceğim.

Erkek – Harika bir fikir. Bende gelebilir miyim?

Kadın – Hayır. Ben izole bir yaşam sürmek istiyorum insanlardan. Arada ziyarete gelirsin.

Erkek – O zaman bende gidip Bolu’ya yerleşirim.

Kadın – Yerleş ama orası soğuk.

Erkek – Olsun bende odun keserim gündüzleri. Gecede yazarım bol bol.

Kadın – Olsun üşürsün ama.

Erkek – Olsun. Sen de çok güzelsin.

Kadın – Biliyorum.

55 dakika evvel (evin kapısının önü)

Erkek – Evin kapısındayım oğlum.

Arkadaş – Yalan söyleme sizin kapıdayım şimdi yoksun.

Erkek – ne yalanı lan! Gördüm seni. Çat

Arkadaş – Nereden böyle?

Erkek – Cihangirden kahveden.

Arkadaş – İyiymiş. Yarın ne yapacağız.

Erkek – Benim öğleden önce işlerim var. Öğleden sonra ara görüşelim.

Arkadaş – Tamam ararım seni o zaman öğleden sonra.

Erkek - Tamam. Dikkatli kullan.

Arkadaş – Peki tamam dikkat ederim.

Erkek – Seviyorum oğlum seni.

Arkadaş – Ne yazık ki bende seni!


15 dakika önce msn Messenger’da.

Erkek – Oğlum bana biraz müsaade. Yazım geldi yazacağım bir şeyler.

Daskalos – Tamam. Ama bitince gönder.

Erkek – Tamam yollarım.

Daskalos – Bekliyorum.



Erkek – oğlum bizim dün gece gittiğimiz yer nasıl eğlence yeri idi? Bar/disco/restoran/taverna ?

Daskalos – Taverna oğlum. Aynı yunan tavernaları gibi.

Erkek – Peki sağ ol.

Daskalos – bir şey değil.


Erkek – Moruk bitti. Yolluyorum.

Daskalos – Tamam bekliyorum.


10.04.2005, İstanbul