Bir gün karşıma biri çıkacak ve bana: "Herşey olması gerektiği gibi olmaktadır, efendim" diyecektir. -A. Ağaoğlu, Yazsonu |
|
||||||||||
|
Hayal aleminde büyüttüğünüz düşleri ve mekanları, gittiğinizde pek fazla göremezsiniz. Artık o mekanlar yerlerini Amerikan rüyasına bırakmışlardır...50 katlı Hilton’lar, beyaz sevimsiz binalar, Rockhouse, Mc Donald’s. ( Bağdat, zamanın en modern ve masalsı şehriydi...Bugün...Kaybolmuş, üstü çizilmiş yaşamların kenti. Belki yarın İran...Mısır...Suriye...) Ama yine de sanki bir yerlerden simsiyah gözlü, şahin bakışlı bir prensin çıkıp, sizi atının sırtına atacağını umarsınız. Gökdelenlere saray niyetine, farları yanmayan arabalara fayton niyetine bakarsınız... Ama ne değişirse değişsin Arap ülkelerinde değişmeyen tek şey , başınızı gökyüzüne kaldırdığınızda bir fanus gibi üzerinde ışıldayan, pırıl pırıl yıldızlardır. Evrenin büyüklüğünden etkilenmenizi sağlayan, kendinizi küçücük ama nedense kıymetli hissetmenizi sağlayan bir gökyüzü vardır gecelerinde... Nil’den ve Kızıldeniz’den esen ılık rüzgar belki de ilk fitili yakar gecelerde. Teninizde küçük ürpermeler yaratan, içinizi gıdıklayan, aklınızı karıştıran ama bir enerji içeceği etkisi yapar Arap geceleri. Müziğin ritmi kanınızı kaynatır...Müziğin bunca şey anlattığı nadir yerlerdendir...Acıyı, sözleri anlamasanız da taa kalbinizde, neşeyi damarlarınızda, aşkı, tutkuyu teninizde hissedersiniz. Sözler önemsizleşir, şivenin kabalığı kaybolur, yenilenirsiniz her notada... Kaybolmak, asla “eve” dönmemek istersiniz...Ev her neresiyse...Ve belki de asla bir “ev” olmaması gerektiğini düşünürsünüz. Çünkü ruhunuz, kalbiniz, bedeninize öylesine büyük gelir ki; onları bir kutuya hapsetmemek gerektiğini, rüzgarla yolculuk edip, denizle yolunuzu bulmayı arzularsınız. Öze dönersiniz Arap gecelerinde...Çünkü aslında ruhunuz bir odaya, eve, malikaneye sığmayacak kadar büyük, özgür ve sıradışıdır. Yeniden aşka inandırır Arap geceleri insanı...Bir bakışın peşinden Fizan’a gitme gücünü verir. Küllenen duyguların ilk çıtırtısını, ilk kıvılcımını tetikler...Etrafta dolanan binbir koku, burun kemiğinizden genzinize, sonra teninize ve damarlarınıza siner...Öyle bir kokudur ki bu, en çekici kadının/adamın elinizi uzatsanız ulaşacağınız mesafede olduğunu düşünürsünüz. Ve belki de O’nun... ”Belki yakındadır, neden olmasın?!” dedirtir insana...Hatta, “ Burda olmalıydı ve O’nunla yaşanmalıydı. Çünkü Arap geceleri tutkusuz geçmemeli...” dedirtir. Başa çıkamazsınız eğer kendinizi bırakmazsanız. Duygu yoğunluğu kalp sıkışmasına, taşikardiye neden olur, kendinizle savaşırsanız. Midenize ağrılar girdiğinde Talcid almamaktır Arap gecelerinin ruhu. Mide ağrısını dibine kadar yaşayıp, gözyüzüne bakarken düşler kurmaktır. Ulaşamasanız da yanınızdaymış gibi yaşamaktır. Dans ederken, kimin baktığına, ne düşündüğüne önemsemeden dans etmektir. Ritmi tüm bedeninizde hissetmek, sonra onunla bir olmaktır. Tıpkı sevişmek gibi. Uyumla, arzuyla ve sonrasındaki yenilemeyle... O’na ilk dokunduğunuz andaki tutkudur Arap geceleri...Ve tutku yaşanmamışlığa dönüşürse, insanı yorar. İçin için kemirir. Sonunu görerek zevk almaktır Arap geceleri...Gözlerine son kez bakmak için bilmediğiniz sokaklarda onu aramaktır. Kokusunu, O taa asansörün kapısında, taa 1. kattayken duymak, geldiğini hissetmek, hatta O’nu çağırmaktır. Ellerinizden kayar Arap geceleri...Gerçeklerle başlar, düşlerle sürer, bir rüya gibi biter...Geriye, ne olduğunu, neden olduğunu anlayamadığınız bir sıcaklık kalır. Bitse de, asla yeniden yaşanmasa da kalpte küçük bir pencere, bir kaçamaktır. Her sıkıştığınızda o pencereden dışarı bakabilir ve hayata biraz daha umarsız devam edebilirsiniz. Arap geceleri tutkuyla yenilenmenizi, sevgiyle ışıldamanızı, aşkı yeniden keşfetmenizi sağlar... Ve bazen de O’nu çok özlemenizi... İyilikler, Esra
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ESRA BAYKAL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |